ALFA DAN
Sürekli bahsettiğim gibi, "Ben bir kurt adamım," dedim ve gözlerinin içine baktım. Yine soru sormak için dudaklarını araladı. Bu sefer onu engel lemedim , çünkü bu gece her şey açıklığa kavuşacaktı. "Peki, konunun benimle alakası ne? Neden buradayım? Beni neden kaçırdın?" diye sorularını peş peşe sıraladı.
Derin bir nefes alarak oturduğum yerden kalkıp odanın içinde yavaş adımlarla yürümeye başladım. "Pekiiii, o zaman birinci sorunla başlayalım," dedim. Tam karşısında durup konuşmaya başladım. "Biz kurt adamlara ay tanrıçası tarafından hayatlarının sonuna kadar birbirlerine bağlı olarak yaşadıkları bir eş hediye edilir. Ve biz erkek kurt adamlar, bize verilen eşimize çokça bağlı oluruz, gerekirse eşimiz için canımızı gözümüzü kırpmadan veririz. Bu eş olayı genelde kurtlar arasında olur, bazen farklı varlıklar için de olur, mesela vampir, cadı, sirenler, ama çok nadir görülür," dedim ve durdum.
Konuşmamı kesmemiş, fırsat bilip hemen konuşmaya başladı. "Ama," dedi, korkak titrek sesiyle, "Ben bunun neresindeyim? Ben ne bir cadıyım, ne de bir vampir. Ben normal etten kemikten oluşan bir insanım, bu söylediklerinin benimle hiçbir alakası yok."
"Geveze misin sen? Ben konuşmamı bitirdiğimde hemen atlıyorsun lafa," dedim sinirli bir sesle.
"Sinirlendiğimi gördüğünde sessizleşti ve başını önüne eğdi. Bu, benim için güzel bir şeydi çünkü demek ki emirlerime itaat edecek. Neyse," dedim, sesli bir şekilde devam ettim, "sen benim ay tanrıçası tarafından bana verilen ilham ve desteksin."
"Yani, senin anlayacağın şekilde açıklayayım; sen benim eşimsin. Ben bu cümleyi söylerken o da bana eşlik etti. Bana eşim dedi ki, 'Bu çok tuhaf geldi bana.' 29 yıllık hayatım boyunca hiç karşılaşmadığım bir durumdu bu. İlk defa biri bana böyle bir cümle sarf etmişti. Ancak bu durum üzerinde fazla durmadım, çünkü açıklamam gereken daha önemli konular vardı."
"Şimdi ikinci soruna geçecek olursak, aslında dedim, sakin bir şekilde seni kaçırmak gibi bir niyetim yoktu. Ama yaşadığımız durum yüzünden seni buraya getirmek zorunda kaldım. Hani seni ısırdım ya, bu yüzden seni buraya getirmem gerekiyordu dedim. Yavaşça odaya yürümeye başladım, tekrar yürümek beni rahatlatıyordu. Yoksa bu insandan bozma kurtla daha fazla tahammül edemezdim. Seni ısırdıktan sonra senin vücudun değişime uğrayacak ki, zindan deyken oldukça ilerlemiş değişim. Artık iğrenç bir insan gibi kokmuyorsun. Eh, en azından bu halin seni biraz daha katlanır hale getiriyor dedim. Sesimdeki alaycılık 500 metre uzaktan fark ediliyordu. Seninle ilgilenmeye devam etmem gerekecek gibi görünüyor."
"Yani senin anlayacağın, sen değişiyorsun yakında bir kurt adam olacaksın tıpkı benim gibi dedim. Birden yüzünde korkunç bir gülümseme ile bana baktı ve kahkaha atmaya başladı, katıla katıla gülüyordu.
Deminki sakinliğimden eser kalmamış bir şekilde onun yüzüne baktım ve konuşmaya başladım. Çok mu komik neye gülüyorsun sen.
- Hahahahahah hahahah ayyyyyy sen bu söylediklerine inanmamı bekliyorsun, yok ay tanrıçası, yok kurt adam eşi. Hahaha sinirlerim bozuldu.
Benim söylediklerimin uydurma olduğunumu düşünüyorsun dedim bağırarak. - Kusura bakma ama senin bu anlattıkların ancak kitaplarda ve filmlerde olur dedi. Ya öyle mi dedim tek kaşımı kaldırarak bana bak, şimdi gülmekten bana bakmıyordu bile sinirden yüzümün renginin attığına eminim.
Elimle çenesini kavrayıp kafasını yukarı kaldırıp bana bakmasını sağladım. Bu yaptığım hareketleri gülmeyi kesmiş, korkudan titreyen gözleri ile bana baktı. Madem bana inanmıyorsun, seni inandıralım o zaman diye tısladım. Sıktığım dişlerimin ardından.".
Bu sözlerimin üstüne onu biraz sert birsekilde yatağın üstüne ittirdim. Ses tonumu biraz daha yükselterek gözlerini iyice aç ve izle dedim anı tepkimden korkup dediklerimi harfiyen yerine getirdi.
Hızla odanın ortasına ilerledim ve kurdum la dönüşmeden önce kısa bir konuşma yaptım. Sakın kızın üstüne atlama kontrolü senden istediğim anda geri alacağım anladinmi beni yaşlı pire torbası. Kıs kıs gülerek merak etme sen sonunda onu bizim yapacaksan hic bir sorun yok istediğini yerine getiricem anlaştık dedi. Aynen sonunda onu bizim yapicam aferim sana pire torbası dedim. Gözümün ucu ile Naz a baktım korku tüm bedenini ele geçirmiş göz bebekleri kadar titriyordu.
Nazin korkak bakislari altinda üstümdekileri çıkarmaya başladım son olarak ic çamaşımıda çıkartıp kenara atıp Naz a tekrar baktim. Naz çıplak vücudumu görünce gözleri yerinden firlayacakmış gibi kocaman açtı.
Kurduma seslendim hadi dostum sıra sende. Kurdum yavaş yavaş yüzeye çıktı dönüşüm yaklaşık 2 saniye falan sürer normalde ama Naz ın herşeye inanması için dönüşümü yavaş bir şekilde yapmaya karar verdik. Önce ellerimin yerine patilerim çıktı sonra bedenimde insan derisi kayboldu daha sonra ağzımın uzadığını hissettim yaklaşık 30 saniye içinde odanı ortasında 4 ayak üzerinde duruyordum.
Naz dan
Bana onun eşi olduğumu söylüyor. Buda yetmezmiş gibi ölene kadar benim ona onunda Bana bağlı kalacağına bahsediyor valla iyi senaryo dedim içim den deli galiba bu adam bu deli saçmalıklarını inanmamı bekliyor. Yine iç sesim baya cesaretli ama dışa vuramayınca pek bir anlamı yok işte ona inanmadığımı belli eden bir kahkaha attım. Bunun üstüne beni iteleyerek odanın ortasına doğru ilerledi. Bir an trans a geçmiş gibi gözleri siyahın en karanlık tonuna döndü. Sonra gözümün önünde soyunmaya başladı sapık herif (ohaa amk bu ne be adam ekmeğimi bastın taş gibi ( derince bir yutkundum ardından gözlerim zorlayarak yüzüne bakmaya zorladım. Birden elleri sonra tüm bedenini sim siyah kürekle kaplandı. Korku içinde yatağın içine doğru geri geri gitmeye başladığımda ağzının uzadığını kafasınında tamamen kurt kafasına dönüştüğünü gördüm. Bir kaç kez daha kendimi geri itmeye çabaladıktan sonra tüm gücümle çığlık atmaya başladım.IIIIMMMDDDAAAATTTTT KURTARIN BENI BURDAN BUR BURDA KOCAMAN BIR KURT VARRRR YARDIM EDIN KIMSE YOKMU DIYE bir yandan avazım çıktığı kadar bağırıyordum bir yandan da durmaksızın akan göz yaşlarımı silmeye çalışıyordum. Kurt bir iki hamlede yatağa yanıma geldi beni bir çemberin içine almış gibi etrafımda dolanıyordu. Bir yandan da hafif hırıltılar çıkartıp gözlerini beden asla ayırmıyor öyle bir açlıkla bakıyordu ki avını her an parçalamaya hazır görünüyordu tabi burdaki av bendim. Korku ile ona bakmaya devam ettim."
Gözlerimiz bir an birbirine değdi. O an, onun kırmızısı ile sarısının muhteşem bir dansı başladı. Kırmızının tutkusu ve sarının sıcaklığı arasında adeta bir alev saçan gözleri vardı. Benimse yosun yeşilinde saklı olan derinlik ve huzur, onun gözlerinde bir karşılık buldu. Bu karşılaşma, sanki zaman durmuş gibi hissettirdi ve gözlerimiz birbirine kenetlendi, o an sonsuza dek sürecekmiş gibi hissettim.
O an içimdeki tüm korku ve endişe uçup gitti. Ne kadar süre ile bir birimize bakıyoruz bilmiyorum dum ama kurt yavaş yavaş hareketlenmeye başladı bakışlarını bir an bile üstümden çekmeden odanın ortasına doğru ilerledi. Demir'in kurt adam a dönüştüğü yerde durdu gözlerini kapatıp açıp bana tekrar bakıp biraz yüksek sesle hırladı. Tam o anda odanın kapısı kırılacakmış gibi vurulması dışarıdan sesler gelmeye başladı ALFA , AÇ KAPIYI ALFA İYİMİSİN AÇ KAPIYI bir süre kapı çalındıktan sonra dışarıdaki kişilerden biri DEMİR AÇ LANN KAPIYI S İK Tİ R ME BELANI dedi. Gözlerimi kapıdan ayırıp kurdun olduğu yöne çevirdiğim anda kurt başını aşağı yukarı salladı ve saniyeler içinde o devasa siyah kurdun yerini kanlı canlı Demir alfa, alfa ,Demir aman her ne haltasa o oldu işte. Karşımda çıplak bir şekilde duruyor gözlerini gözlerime dikmiş sanki beni parcalayacakmış gibi bakıyordu. Kapıdaki sesler hala susmamıştı. Adeta her saniye artıyordu aşı derecede bir gürültü beynimin içine doldu Demir kurt kapıdaki sesler beynim parcalanacakmış gibi acımaya başladı tüm bu olanlar benim icin çok fazlaydı. Beynim uyuşmaya tüm bedenim karıncalanma başlarken gözlerim birden karardı. Karanlık her yer karanlıktı ama huzur doluydu ben ve yorgun bedenim bu karanlığı memnuniyetle kabul ettik ve kendimizi içine bıraktık.