ROJDA Cümle, kırmızı ışığın içinde üzerime yapıştı. Sanki tenime değil; derimin altına, kemiklerime, tüm zaaflarıma işledi. Dizlerim gerçekten boşaldı o an. Aslan, sanki paravanı devirmemek için kendini zor tutuyormuş da artık gerek kalmamış gibi sakince kenara bıraktı. Ama sakinliği yalanlanıyordu; boynundaki damar atıyordu, gömleğinin ön göğüs kısmı hafif hızlı nefes alışlarından kalkıp iniyordu. Bakışlarının üstümde dolaşmasını hissederken, içgüdüsel bir hareketle belimi dikleştirdim. “Demek ki benim karşımda o kadar da güçlü değilsin?” Gözleri yavaşça, inadına yavaşça yüzüme döndü. Bakışlarında hiç utanma yoktu. Arzu da vardı, öfke de, sahiplenme de, kontrolsüzlüğe direnme de… “Niyetin beni delirtmekse,” dedi, “Başarının yüzde seksenindesin.” Bir an, istemsizce güldüm. “Yü

