ROJDA
Gözleri gözlerimden saçlarımdan süzülen damlalara, ordan köprücük kemiklerime ve havluma kaydı.
“Anlaşılan giyinik dolaşmayı pek sevmiyorsun Rojda.”
“Hı- ne?” filan gibi mırıldanmalar döküldü ağzımdan. İsmimi öyle bir tonda söyledi ki, tüm bedenim gerginlikle kasıldı.
Az önce kapıyı bir an önce açmaktan başka bir şey düşünmemiştim. Ama şimdi…
Bu herifin karşısına havluyla çıkmak? Bunun ne kadar saçma olduğunu düşünüyordum.
Bakışları tekrar gözlerime kitlenirken, üzerimde kurduğu bu hakimiyet ve erotik güç beni sinirlendiriyordu.
“İçeri geç, Aslan!” dedim ve kaşlarımı kaldırarak çenemi hafifçe eğdim. Sanki “Beni istiyorsan, gel ve gör neyle karşılaşacağını!” dercesine.
Aslan bir an durdu. Gözlerinde, ilk kez gördüğüm bir şey belirdi: şaşkınlık. Ona karşı açıkça meydan oku
