" Yine şu lanet yere geldik. " diye geçirdi içinden Alp.
Burası nefret ettiği ama kaçamadığı bataklıktı.
Kapının önünde duran adam, hiçbir şey söylemeden içeri yürüdü. Umut’la birlikte peşlerinden girdiler.
Daha içeri adım atar atmaz keskin bir sigara kokusu burunlarına çarptı. Hemen ardından ağır bir içki kokusu.
Alp’in midesi bulanır gibi oldu. Bu koku...
Çocukluğunda babasından gelen o berbat karışımı anımsattı.
Buranın düzenini artık ezbere biliyordu. Arka tarafa geçerken yine o günkü kız, Ekrem’in odasından çıkıyordu.
Göz göze geldiler. Kız bir an duraksadı, sonra içerdeki adamlardan biri kolundan çekiştirince, sessizce kenara çekildi.
Alp ve Umut içeri girerken, kapı sertçe kapandı. Koruma kılıklı adam, dış dünyayla aralarındaki son bağlantıyı da kesmişti.
Ekrem ayaklarını
