2. BÖLÜM | Kapışma

1342 Words
Lise'nin ilk günü Hafif maşalı kumral saçları, pürüssüz beyaz teni ve giyimiyle buradayım der gibi sınıfa girip, gözüne cam kenarındaki sıranın sonlarına doğru boş bir yer kestirdi Duygu. Yerine yerleştikten sonra etrafa göz attı. Bu yıl yeni başlamıştı bu liseye. Liseye geçen yıl başlamıştı ama diğer okul anne ve babasının hoşuna gitmeyince Oğuz'un olduğu liseye geçişini yapmışlardı. Bir kaç kız gurup olmuş, Duygu'ya bakıp fısır fısır bir şeyler konuşuyorlardı aralarında. Aldırış etmeden başını camdan dışarıya çevirdi Duygu ve öylece dışarıyı seyretmeye koyuldu. Bir ıslık sesiyle dışarıdaki dünyadan kopup bakışlarını ıslığın sahibine çevirdi. Uzun boylu, siyah saçlı, kravatı gömleğimin yakasına emanet gibi iliştirilmiş, gömleğinin son iki düğmesi açık bir şekilde Duygu'nun tabiriyle ' ben züppeyim' diye bağıran bir çocuk yavaşça yan sıranın üzerine oturdu. Berke! Sınıfın, hatta okulun gözdesi. Tüm kızların peşinden koştuğu okulun yakışıklısı. " Okulda ikinci yılımıza girerken müdürün bize hediyesi mi bu güzellik? " derken Duygu'ya aç gözlerle avına bakan yırtıcı bir hayvan edasıyla konuştu. Duygu duyduklarına omuz silkip alaycı yan bir gülüş takındı dudaklarına. Böyle şeylere alışıktı. Eski okulunda da başına gelmişti. " Okul müdürüne gidip ' daha ilk günüm b*k oldu ' mu desem acaba? " Kızların ilgisine alışan çocuk Duygu'nun sözlerine karşı kaşlarını çatmış hatta biraz da bozulmuştu. Demin Duygu'ya bakıp fısıldaşan kızlar bu sefer de Berke hakkında fısıldaşmaya başlamıştı. Hocanın gelmesiyle herkes yerine geçti hızlıca ve Berke lafının devamını getiremedi. Hocanın isteği üzerine kendini kısaca sınıfa tanıtmıştı Duygu. Konuşurken Berke'yle göz göze gelip birbirlerine öldürücü bakışlarını göndermeyi ihmal etmediler tabiki. Ders bittikten sonra Duygu lavaboya gitmişti. Ondan sonra gelen kızlar Duygu'nun varlığından habersiz bir şekilde konuşmaya başlayınca sessizce kabinde bekledi Duygu. Çünkü kızlar kendisinden bahsediyorlardı. " Berke nasıl morardı ama Duygu'nun dediğine " Karşılıklı kısa bir gülüşme yaşandı kızlar arasında. " Kızın biraz burnu havada sanırım. Berke'yi tanımıyor, ona öyle laf etmek te cesaret ister. " " İyi oldu boşversene, okulda her gün farklı kızla takılıyordu sinir oluyorum Berke'ye " " Valla ben sinir falan olmuyorum, çıkma teklif etse hemen kabul ederim. Ayrıca Duygu'yu biraz gıcık bir tip olarak gördüm ben. " " Biraz öyle gibi ama tanımadan da bir şey diyemem " " Aman Ayça senin şu huyların beni kanser eder. İşin bittiyse hadi gidelim " " Tamam " Kızlar çıktıktan sonra sifonu çekip hiçbir şey olmamış gibi çıktı ve ellerini yıkadı duygu. O bunlara zaten alışıktı. Her girdiği yerde her zaman göze batmıştı. Böyle şeyler onun normali olmuştu. ***** 1 Ay sonra Sınıftakiler az çok birbirine alışmıştı. Duygu ilk gün geldiğinde olduğu gibi soğuk değildi, diğerleri de ona değişik değişik bakıp fısıldaşmayı bırakmışlardı. Ders bitince toparlanmaya başladı Duygu her zamanki gibi. Berke yine gelip yandaki sıraya oturmuş Duygu'ya bakıyordu. ' Başlıyoruz yine ' dedi içinden Duygu hiç Berke'ye bakmadan devam etti yaptığı şeye. Çantasını toparlayıp koluna taktı ve çıkmak için kalktı. Tam Berke'nin yanından geçecekken kolunu tutan Berke'ye baktı öylece, umursamazca ve ekledi; " Ne istiyorsun? " " Ne istediğimi biliyorsun " " Ben istemiyorum ama " " Fırsat vermiyorsun ki " Yine alaycı gülüşüyle cevap verdi kolunu kurtarırken Duygu; " Geçen gün demedim mi b*ka bulaşmak istemiyorum diye? Rahat bırak. " Her seferinde Berke'nin damarına bir şekilde basmayı başarıyordu Duygu. Bu sefer de yine aynı şeyler olacak gibi duruyordu. Bir aydır daha okulun ilk gününden beri gıcık Berke fırsatını buldukça Duygu'ya bulaşmış, son bir haftadır da hislerim var ayağına yaklaşmaya çalışıyordu. Tek amacının egosunu tatmin etmek olduğunu Duygu tabi ki biliyordu. Kızların konuşmaları arasında duymuştu Duygu. ' Şimdiye kadar hep kızlar Berke'ye ilgi duydu şimdi Duygu tersleyince zoruna gitti ' demişlerdi. Bunu duyduktan sonra Berke'ye haddini bildirmek zevk vermeye başlamıştı Duygu'ya. Anlamsızca zevk alıyordu ona laf soktukça. " Berke, kız rahat bırak diyor duymadın mı? " Duygu'nun arka sırasında oturan Furkan artık dayanamamıştı Berke'nin kıza olan hal ve hareketlerine. " Sana ne Furkan, sen git sana mektup gönderen kızlara cevap yaz " Furkan oturduğu yerden yavaşça kalktı. Berke'ye yaklaştıktan sonra ellerini cebine yerleştirip kendinden emin bir ifadeyle cevap verdi Berke'ye ; " Kusura bakma ama ben önüme gelen her kızla çıkmam bu bir, ikincisi ise senin gibi dingil değilim. " Duygu'nun bakışları ikili arasında gidip geldi. Furkan bir aydır sessiz sakin arkasındaki sırada oturan, etliye sütlüye karışmayan, sakin bir tipti. Şu an bu dediği şeyleri beklemiyordu Duygu. İçinden , ' Furkan'ı düzgün bilmiştim onunda Berke'den farkı yok sanırım' diye geçirdi ve daha fazla bu duruma sabrı kalmadan çantasını alıp sınıftan çıkmak için kendilerini izleyen kızlara doğru adımladı. Duygu'nun çıktığını fark eden Berke hızlıca arkasından gidip tekrar Duygu'nun kolunu tuttu. " Ben kime diyorum " dedi ardından. Duygu bir of çekip döndü Berke'ye ve dik dik bakmaya başladı. Berke omzunda hissettiği el ile arkasına döndü ve döner dönmez bir tane yumruk yedi suratına. " Sana kız istemiyor rahat bırak diyor dedim. " Yumruğunu etkisiyle yere yığılan Berke, bir hışım kalkıp oda Furkan'ın karnına yumruğunu geçirdi. Sınıftan hâlâ çıkmamış olan Berke'nin arkadaşları ve bir kaç kişi ikiliyi zar zor ayırmışlardı. Hoca gelmeden sınıfı terk eden Berke'nin arkasından bakakaldı Duygu. ' Madem kaçacaktın ne gerek vardı bütün bunlara? ' dedi yine içinden. Dönüp Furkan'a bir bakış atınca iyi olduğunu gördü ve ardını dönüp çıktı sınıftan. Koridorda ardından seslenen Furkan'ı duyunca duraksadı ve arkasına döndü. " Duygu " " Ne oldu? " " İnsan bir teşekkür eder be " dedi karşısında umursamazca duran Duygu'ya. " Ne teşekkürü? " " Demin diyorum, hani seni Berke'ye savundum, korudum ya? " " Haaa o ikiniz arasında bir kapışma değil miydi? " " Kapışma mı? " deyip kahkahayı bastı Furkan . Kahkahası okul koridorunda yankılanırken oradan geçen bütün öğrenciler dönüp ikiliye bakıyordu. " Komik bir şey mi söyledim, hayırdır neye gülüyorsun böyle? " Duygunun bu sözünden sonra daha çok güldü Furkan. Bu kız tam da bir aydır gözlemlediği gibiydi. Burnu havada görünmesine rağmen içten içe duygusal bir yapısı vardı sanki. İkisi iyi arkadaş olurlardı. Söylediklerine cevap alamayan Duygu, daha fazla tahammül edememiş gibi tekrar gideceği yöne dönüp yürümeye başlamıştı. Duygu'nun gittiğini gören Furkan, hemen arkasından yürümeye başlamıştı. Bir süre bu şekilde önlü arkalı devam ettiler ama Duygu arkasında gelen Furkan'a dönüp; " Niye takip ediyorsun deminden beri? " " Ne takip edeceğim yolumdan gidiyorum. " " Allah Allah, ben neden bir aydır bu yolda görmedim seni? " " Kulağına kulaklık takıp telefondan başını kaldırmazsan görmemen gayet normal. " Doğru söylüyordu Furkan. Okulda hiç arkadaşı olmadığı için sürekli kulaklık takılı ya müzik dinleyerek yada sosyal medyada dolaşarak vakit geçirirdi Duygu. Diyecek bir şey bulamayınca sinir olmuş bakışlarını atıp yoluna devam etti. Mahalleye girdiğinde ardındaki adımların sesi kesilmişti. Dönüp baktığında bir kaç ev yanlarında olan eve girerken gördü Furkan'ı. ------- 6 ay sonra Duygu, sessizce yürüyüp ondan haberi olmayan arkadaşının sırtına hopladı bir anda. İlk anda ne olduğunu anlamayan Furkan, refleksle dizlerinin arkasından kavradı Duygu'yu. " Ödümü kopardın kızım ya. İnsan bir haber verir öncesinde " " Haber verirsem sürpriz olmaktan çıkar maviş " " Bak herkesin içinde maviş falan deme sakın" Furkan'ın uyarısına sinsi yan bir sırıtışla cevap verdi Duygu; " Neden? Ne var bunda, en yakın arkadaşım hatta kankam değil misin? istediğim gibi seslenirim" " Benimde bir karizmam var ama lütfen " Furkan'ın sırtından iner inmez yüzünü ona dönüp arkasına doğru adımladı Duygu. Bir yandan da arkdaşının hoşlandığı kızı bildiği için hafiften laf çarpıtmıştı. " Biliyorum o senin karizmanı ben. " Kendisiyle dalga geçen Duygu'ya gözlerini kısmış bir şekilde bakarken karşı atak yaptı Furkan. " Keşke Berke'ye karşı seni korumasaydım. Başıma bela olacağını bilmiyordum o zamanlar " Buna bozulan duygu suratını asıp gittiği yöne döndü hemen. Furkan'a kızmazdı ama naz yapmayı da severdi. Furkan arkadaşının nazlandığını bildiği halde her seferinde gönlünü alırdı. Yanına yaklaşıp kolunun altına aldı ve saçlarını karıştırdı Duygu'nun. Aralarındaki boy farkı azımsanamayacak kadar çoktu. Sınıfın en uzunlarındandı Furkan. Duygu ile yan yana geldiklerinde Duygu onun omzunda kalacak kadar kısaydı. Aslında Duygu kızlar arasında boy olarak uzuna yakın boydaydı ama Furkan'ın yanına gelince baya bir kısa görünüyordu. " Tamam ufaklık kızma, ama yne de dikkat et sen dediklerin konusunda " Duygu sanki demin üzülmemiş gibi sımsıcak gülümsedi arkadaşına ve omzundaki elini kavradı hemen. " Başımın belası seni. Yürü hadi geç kalacağız derse. " İki arkadaş o olaylı günden beri hep birbirinin yanında olup tatlı şakalarına her daim devam ediyorlardı.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD