Dreame Hikayeleri | Müthiş Hikayeler Burada Başlar
🔞21 Yaş ve altı için tavsiye edilmemektedir. ❗Bu kitap, bir Mafya kitabıdır. 💥Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar içermektedir. ‼️Yetişkin içerikli bölümler ve işkence sahneleri detaylı anlatılmıştır. İşkence sahnelerinde ikaz verilmiştir. 👉🏻Zayıf Halka +21 kitabımla herhangi bir bağlantısı yoktur. Tek ortak noktaları, her ikisinin de mafya kitabı olmasıdır. Kişi ya da olayların benzerliği bulunmamaktadır. ❤ Keyifli okumalar dilerim.❤ " Bu kararını daha çok sevdim. " dedi ve videonun sesini sona aldı.. Öpüşme ve inleme sesleri yankılanmaya başladı. Bir eli omuzumu okşuyor, diğeri ise göğüs çatalıma doğru inmeye başlıyordu. Çıkmazda gibiydim. Biraz daha devam ederse, yine o karanlık denizime, kayığımın içine saklanmam an meselesiydi. Nefes sesleri hızlanmıştı. " Asyaaa, duyuyor musun ? Ben seni öpünce hemen kaçmıştın. Bak şimdi sevgilin iki kızı birden yalıyor. Ben sana sesli anlatacağım. Hem de bunları tecrübe etmeni sağlayacağım. Merak etme ! " Fısıltılı sözleri tüylerimi diken diken etmişti. " Şimdi bir kızın amına ağzını dayamış emiyor. Diğer kız Kerem'in sikini nasıl da emiyor ! Görmek istersin bence bunları ! " Terbiyesizce anlattıkları ben yakmaya başlamışken, eli göğsümü ovalamaya başlamıştı. Sesler, Ateş'in nefesi, ellerinin dokunuşu, nabzımı hızlandırıyordu... Videodaki kızın inlemeleri, çığlıklara dönüşmek üzereydi. Ateş'in eli bir göğsümü bırakmış, diğerine geçmişti. Kerem'in erkeksi hırıltılarını, Ateş'in nefes sesleri kesiyordu.. " Asyaaa ! Hırçın bakire ! Kızın ne kadar zevk aldığını görsen sen de isterdin eminim ! Sen de benim sikimi emmek ister misin ? Belki bunun bedelini ona ödetmek istersin ! Hımmmm ne dersin ? " Titriyor, cevap veremiyordum.. " Cevap vermek için açmazsan o güzel ağzını, sikimi yalamak için açacaksın Asya ! " Kafamı iki yana sallarken, o göğsümü sıktı. " Hayır, lütfen.. Yapamam Ateş.. " Sözlerimle eli bluzumun içine girdi ve mememi sıktı. Kendimi kontrol edemedim. İnleme sesimi duyduğu an dudaklarıma kapandı. Öpüşü, o günkü gibi yumuşak değil, fazlasıyla hırçındı. Dudaklarımı bırakıp kulağımın dibine geldi. " Sakın açma gözlerini ! Sadece sana yaptıklarımı hisset acemi kız. Boşalıyorsun ! Ben senin amını avuçlayıp okşarken, sen kilotuna boşalıyorsun. " Sözleri, nefesleri ve ellerinin hareketleri dediklerini doğruluyordu. Kulak mememi emip, yalarken inlemelerimi tutamaz hale gelmiştim. Bu nasıl bir şeydi böyle ? Ateş ile aramızda bir ilişki bile yokken, yaşadığımız bu şeyler nasıl bu kadar etkileyebilirdi beni ? Eğilip göğsümü çıkardı. Ağzına almasıyla iki büklüm oldum. Bağlı olan ellerim karıncalanıyor, ona temas etmek istiyordum. O da sesler çıkarıyor, zevk aldığını belli ediyordu. Çıkardığı şapırtı sesleri beni daha fazla tahrik etti. Daha fazla dayanamadım. Çığlıklarım odayı kaplarken, o mümkünmüş gibi daha da hızlandı. Gökyüzünde uçan bir kuş gibi rahatlamış, adeta havada süzülüyordum. O da göğsümü bırakmıştı. Nefesi yüzüme vuruyordu. Bir kaç saniye sonra, o gökyüzünden yere çakılmıştım. Videodaki sesler devam ediyordu. Gözlerimi yavaşça açtığımda Ateş ile yüzyüze geldik.
Karısı için hizmetçi mi olacaktım? Beni bunun için mi satın almıştı? ... “Kardeşin için ne kadar ileri gideceksin, Yağmur?” diye fısıldadı. Nefesi, içki ve gücün küstah kokusunu taşıyordu. “Her şeyi yaparım,” diye karşılık verdim sesim bir parça titrekti ama kararlı bir tondaydı. “Irmak her şeyim.” Elleri belimde dolaştı, sert ve iddialı parmakları tenimi yakıyor, adeta iz bırakıyor gibiydi. Bedenim ona dokunduğu her noktada geriliyor, sonra o baskıya boyun eğmek zorunda kalıyordu. “Her şeyi mi?” diye sordu kalçasını bana doğru iterek büyük aletinin sertliğini sırtıma dayadı. Bu, inkâr edilemez, ham bir güç gösterisiydi.
Dikkat yetişkin içerik ❤️🔥 +21 sahneler ayrıntılıdır‼️ Kişiler, olaylar tamamen hayal ürünüdür‼️ Müge, 23 yaşında, Güzel Sanatlar Fakültesi’nde keman çalan, neşeli, içi müzikle dolu bir genç kadındır. Hayatı düzenlidir; ailesi onu destekler, sevgilisiyle gelecek planları kurar. Fakat bir gün, keman kursundan çıkıp sevgilisiyle buluşmaya gittiğinde, hayatının tüm notaları bir anda dağılır.Üç yabancı adam, onu zorla bir arabaya sürükler. Müge ne olduğunu anlamadan, kendini Mardin’e, toprak kokulu bir konağın duvarları arasında bulur. Gerçek ailesi sandığı insanlar aslında onun biyolojik ailesi değildir; yıllar önce onu para karşılığında bu aşiretten almışlardır. Şimdi ise gerçek ailesinden 3 abisi onu İstanbul'dan kaçırmış “berdel borcunu” ödemek için onu bir adama kuma olarak vermeye hazırlanmaktadır. Müge, modern bir hayatın içinden koparılıp törelerin hüküm sürdüğü bir dünyaya atılmıştır. Kaçmak, direnmek, susmak... Hangisi kurtuluşudur bilemez. Ama bildiği tek şey vardır: Kemanını sustururlarsa, kendisi de ölür.Bu, bir kızın kendi kimliğini, özgürlüğünü ve sesini yeniden bulma hikayesidir — telinden kaderi, notasından isyanı yankılanan bir hikaye.
Kıdemli Yüzbaşı Ortaç Suskun ; nam'ı diğer Suskun Asker ve TSK'nın göz bebeği. Silah arkadaşı kollarında şehit olunca en iyilerden Özel Tim kurup arkadaşının intikamını almaya yemin etmiştir.. Sayısız operasyon ve görevleri başarıyla yerine getirmiştir. Az konuşup az gülen vatan ve görev aşığı sert, yakışıklı, tehlikeli asker.. Sahra Aydemir ; ailesini soba zehirlenmesinde kaybetmiş ve teyzesiyle yaşamaya başlamıştır. Bildiği ve yaptığı tek iş kuaförlüktür. Takıntılı ve sapık aşığı yüzünden teyzesinin yanından ayrılıp yeni bir şehirde yaşamaya karar verir. Tüm olaylar bu karar ve kaçışla başlar..
“Fena halde ıslanmışsın. Benim için… Ah, Firuze…” dedi, boğuk bir sesle. Elleri kadınlığımı okşarken akmaya devam ediyordum. “Ah, Yavuz. Ne olur...” diye yalvardım. Dudaklarını sürterek kulağıma doğru ilerletti. Eli harikalar yaratırken kıvranıyordum. Kollarına tutundum yoksa düşecektim. Kulağıma nefesini üfledi. Kulak mememi dişleri arasına alıp emdi. Tüylerim diken diken oldu. Sonra boğuk ve arzu dolu nefesiyle “Ateşinle yanıyorsun… hem de yak diyorsun, öyle mi?” diye sordu. “Evet… Eğer bu bir yangınsa ben o yangında seninle yanmak istiyorum, Yavuz Aladağ! İçimdeki yangını söndür!” Yavuz’un sert nefesi kulağıma çarparken “Ya benim içimdeki yangın ne olacak?” dediğinde ellerim kaslarına doğru ilerledi. “Onu da ben söndüreceğim.” diye fısıldamamla kendimi yatakta buldum. Yavuz üstüme uzandı ve dudaklarıma yapıştı. O, Çukurova’nın en zengin ağasının oğlu, toprakların yeni sahibi Zifiri lakaplı mafya babası Yavuz Aladağ. Sert, soğuk ve karşı konulamaz… Ben ise onun ateşinde kavrulmaya mahkûm güzeller güzeli Firuze. İçimdeki yangın her geçen gün harlanırken kalbimin de o yangında tutsak olduğunu bilmiyordum. Bazen tutsaklığın bedeli, yanacağını bile bile o ateşte yürümektir. Ve ben yanacağımı bile bile çoktan yola çıkmıştım. ** ⚠️ Uyarı: Bu hikâyede, B.D.S.M temaları ve detaylı +18 sahneler bulunmaktadır. Rahatsız olabileceğini düşünen okuyucuların devam etmeden önce bu uyarıyı dikkate alması tavsiye edilir.
“Ben abini seviyorum.” dedim. “Sus.” dedi dudaklarımı öperken. “Seninle evlendim diye onu unutacağımı düşünme. Senin yatağına girdiğimde bile aklımda abin olacak. Onu sen diye hayal edeceğim…” dediğimde öpmeye devam etti. Dokunuşu sertti. “Seni asla sevmeyeceğim.” dedi gözlerimin içine bakarak. “Şimdi üzerini çıkar, bu gerdek gecesi hemen bitsin gitsin.” Ağlamaya başladım. “Ağam lütfen çok acıtma. Neden bunu yapıyorsun ki? İnsan abisinin eski eşini eş diye alır mı?” “Sen benim asla karım olamayacaksın. Her gece yatağıma gireceksin ve seninle işim bittikten sonra seni boşayacağım…Artık abim yok, ben varım Zeynep Mercanlı bunu unutma.”
“Seninle sadece yatak arkadaşı olabilirim. Gerçek bir kocalık bekleme benden!” dedi acımasızca. Gözlerimden bir damla yaş aşağı süzüldü. “Benim kalbimle başka bir kadın var. Bu evde sadece yatağımda olabilirsin, kalbimde değil. Evlendik diye sana aşık olacağımı zannetme!” ... Sevdiğim adam, beni nikah masasında terk etti! Şimdi ise Mardin'in en büyük aşiretine gelin gidecektim. Hem de karısı, kendini kısır diye asarak öldürmüş bir Ağa'nın karısı olacaktım. Beni seçmelerinin nedeni ise dilsizliğimdi. Ben Mihrimah Kaya, dilsiz İstanbullu Gelin. 🏆2024 İkinci Şansım Yarışma İkincisi🏆 🏆2024 Eylül ayı süpernova birincisi 🏆
🏆Mayıs Ayının SUPERNOVA BİRİNCİSİ! { Dreame uygulamasının en çok yorum alan kitabı.} * “İstiyorum! Bana istediğini yapabilirsin. Seninim.” diye dudaklarına dudaklarımı sürtüp kadınlığımı eline bastırdım. “Şuan sana çok ihtiyacım var. Çoook.” Bedeni kaskatı kesildi çenesini yavaşça kaldırdı. “Boşalmana uzun süre izin vermem!” Hırlayarak dudaklarıma sertçe soludu. Kadınlığımı avuç içiyle ovalayıp çıkıntıma bileğinin içini bastırdı. İrkildim kendimi dudaklarına attım. “Lütfen... istiyorum!” “Beni yoldan çıkaran sen oldun!” dedi başını iki yana sallayıp kızgın ama heyecanlı ses tonuyla. Kadınlığımdaki boşluk hissiyle kendimi avuçlarına bastırdım. Bedeninin ağırlığına ezici baskısına ihtiyacım vardı. “Seninle her yola çıkarım. Şimdi ne yapacaksan yap. Dayanamıyorum.” İnledim yüzümü dudaklarına sürtüp boğazımı sardığı elini kendi elimle sıktım. “Beni becermene ihtiyacım var.” • Nefret ve intikam dolu bir iddianın içinde kaybolan Ecrin aldığı yaralara rağmen hayata tutunmak için her şeye göz yummayı kabul ettiğinde canı hiç olmadığı kadar yanar. Yalnız ve acı doluydu. Kollarına hapsolduğu adam ise bundan zevk alırcasına üzerine gelmeye devam etti. Ta ki Ecrin'in gözyaşlarında boğulana kadar. -Kurum ve kuruluşlarla alakası yoktur. +21 detaylı anlatım mevcuttur.
O, görevleri için yaşadı. O, aşkı için her şeyi göze aldı. Biri, vatanı için canını ortaya koymuş bir asker. Diğeri, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan cesur bir doktor. Mardin’in karanlık topraklarında yolları kesişti. Yavuz disiplinli, katı ve duygularını bastırmayı bilen bir adamdı. Ela ise kalbini Yavuz’dan saklamaya çalışan, ama gözleriyle her duygusunu ele veren bir kadındı. Aşk ile inat, tutku ile savaş, sahiplenme ile özgürlük arasında sıkışan bir ilişki… Ela, Yavuz’dan kaçmaya çalıştıkça, Yavuz onu daha da sahiplenmek istiyordu. Ama kalbini açmak, Yavuz için düşmana sırtını dönmek kadar tehlikeliydi. Peki, bu aşk gerçekten imkânsız mıydı? Yoksa, kader onları hiç kopamayacakları bir yola mı sürüklüyordu? Aşkın en yakıcı hâli, tutkunun ve savaşın ortasında filizlenir. ---------------------------------------------------------------------------- "Sanane benim özel hayatımdan? Biri mi çiçek göndermiş, biri mi elimi tutmuş, sanane? Senin derdin ne, Ateşer?" Yavuz'un kasları sinirden gerildi. Ela'nın dudakları, onun nefesi altında titriyordu. Yavuz’un sesi karanlığı deldi: "Sen benimsin! Benim kadınıma kimse dokunamaz, anlıyor musun?!" Ela’nın kalbi hızlandı. Kaçmalı mıydı? Yoksa kendini bu yangının içine mi bırakmalıydı? Asker Mafya Karadeniz Aşk Tutku Evlilik Aile
🔞 CİNSEL İÇERİKLİDİR… ❗️ SAHNELER DETAYLI ANLATILACAKTIR. ❗️KİTAP FULL LİBİDO 🤫🤫🤫 ✅KİTABIM EĞELNCELİ SÜRPRİZ ÇİFTLER VE BOL FANTAZİYLE KARIŞIK KOMEDİ ÜZERİNE KURULU BİR AŞK KİTABIDIR. BOL BOL GÜLDÜRÜRKEN YER YERDE KALBİNİZİN RİTMİNİ DEĞİŞTİRİR. ✅ SADECE BİR ÇİFT DEĞİL 6 ÖZEL ÇİFTİN HİKYESİNİ AÇIYORSUNUZ. 🥰 ASMİN’den Sert nefesi, boynumda dolanıp tenime ateş gibi dokunduğunda mideme saplanan bir korku bıçak gibi döndü. Gözlerim kararıyordu, zihnim çırpınıyordu ama bedenim… Bedenim buz kesmişti.“Bırak beni!” diye haykırdım, ama sesim bile gücümü terk etmiş gibiydi. Elleri, o nasırlı ve sert eller, zincir gibi bileğimdeydi. Kaçamıyordum. Kaçmak bir yana, hareket etmek bile imkânsızdı. Kuzguni bakışları, bıçaktan keskin sözleriyle birlikte ruhumu parçalıyordu.“Biz o gece birlikte olduk, Asmin. Bunu inkâr etmenin faydası yok.” dedi. Sesi çatlamış, nefesi kesik kesikti.“Siz beni biriyle karıştırdınız herhalde? Bırakın kolumu!” diye tepki gösterdim. İnkar etmekten başka çarem yoktu. Korkuyordum.Hırıltılı nefesiyle boynuna yaklaşıp, “asla… bu kokuyu başka biriyle karıştırmam.” derken kapanan gözlerim beni o gecenin sisli anılarına terk etti. Belimden kavrayıp beni kendine çekerken, elbisemin üzerindeki elleri adeta bir işaret arar gibi dolaşıyordu. Ürperdim.Sağ göğsümün üzerini okşarken, “işte tam burada, doğum leken… defalarca ısırdım, emdim…Beni kandıramazsın. Sen osun!.” Sesi, delilikle karışık bir tutkunun pençesinde boğuluyordu.“Artık bana aitsin!” Ama bende korku, öfkeye dönüşüyordu. Beni tanımlayan hiçbir şeyin ona ait olmadığını haykırmak isterken bi anda dudaklarıma kapandı. Göğsünden iteklediğim ellerimi bileğimden yakalarken, “Benim küçük dağ çiçeğim, ez tu carî te bernadim” Sesi kulağımda uğuldadı…