Yeni yayınlar

Dreame Hikayeleri | Müthiş Hikayeler Burada Başlar

bc

[Berdel 1] BERDEL-İ GÜZELLİK +21

HÜRREM

+18 sahneler detaylıdır. Taciz, sapıklık, alıkoyulma ve şiddet gibi olumsuz ögeler içermektedir. Bunları dikkate alarak okumanızı tavsiye ediyorum. Bir berdel, insanın hayatını ne kadar değiştirebilir? Baran; Yıllardır yüzündeki yanık iziyle, özgüveni olmayan, insan içine pek karışmayan evlenmeyi bile düşünmeyen biriyken. Bir berdel kararıyla hayati değişti. Meryemce; Berdelle evlendiği eşinin, her haline tutulan kadın. Öyle ki her gün eşini yanık izinden öperek uyandırır. “Neden, bana öyle bakıyorsun?”“Kocam değil misin bakarım?”“Değişik bakıyorsun ama sanki bir şey söyleyecekmiş de çekiniyormuş gibi.”“Kocamdan mı çekineceğim ağam. Merak ediyorsan söyleyeyim.”Hafifçe Baran’ın kulağına doğru yaklaşıp nefesimi vererek konuştum. “Yüzündeki iz, beni azdırıyor.”

read
40.5K
like
bc

[. 2] Ağanın Yasak Fantezisi +18

yazaralpha

Detaylı +21 sahneler barındırır ❗️ Aslan Karazehir… Töreyle büyümüş, kan davasının yükünü sırtında taşıyan kudretli bir ağa. Hayatında kadına yer yoktu, tek zorunluluğu soyunu sürdürmekti. Ve, Rojda…Asi, başına buyruk, ailesi tarafından hiç görülmemiş, dansıyla karanlığı yakan bir kadın.Ama aynı zamanda Aslan’ın kan davalı düşmanının kızı. Bir gece serinliğinde, bahçe katının açık penceresinde başlayan o dans…Her gece tekrarlanan gizli izlemeyle karanlık ve yasak bir fanteziye dönüşecek. Töre, kan ve yasak arasında filizlenen bu tutku…İkisini de geri dönüşü olmayan bir yola sürükleyecek. “Bazı yasaklar, insanı öldürür.Bazı yasaklar ise… yaşatır.” *** Tek istediğim içime girmesiydi. Şimdi. Suyun şırıltısı hala en yüksek sesti ama onun sessiz varlığı bu sesi bile gölgede bırakıyordu. Ve bu… beni çıldırtacak kadar iyi hissettiriyordu. Başıma bir avuç daha su alıp geriye doğru savurdum. Buhar, çevremde dönen bir perde gibiydi. Tenim suyla parıldıyordu; kalçalarım huzursuzca yanıma gelmesi için kımıldanıyordu. “İzliyorsun,” dedim. Sesim neredeyse suyla birleşti. İtiraf değil; bir davetti bu. Arkamdan gelen cevabı duymadım ama nefesindeki değişimi hissettim. Havanın yoğunluğu arttı. Sanki buhar bile onu içeri çağırıyordu. Omzumu yavaşça geriye çevirdim, ama tam bakmadım. Çok az, sadece bir gölgeyi seçebilecek kadar. Ellerimi odaya gören cama yaslayıp önünde iyice domaldım. “Daha net görmek istiyorsan,” dedim usulca, “Durma orada Aslan...” Yaklaşmasını istiyorsam, neden izin verdiğimi saklayacaktım ki? Kendimi kapatmak yerine, bu kez tamamen açtım. İyice domalıp, kulağıma dolan müziğe uyum sağlayarak yere kadar eğildim. Suyu biraz kısıp ince bir akış bıraktım. Damlalar omuzlarıma daha sert vuruyor, vuruşların ritmi bedenimi daha duyulur hale getiriyordu. Sıcaklıkla karışan bu hafif acı, Aslan’ın bakışını tenimde daha belirgin kılıyordu. Doğruldum ve elimi ensesime götürüp saçlarımı toplar gibi yaptım; boynum açıldı. Su, çenemden köprücük kemiklerime doğru çizgi çizgi akıyordu. Ve bir anda ensemden yakaladı beni. Parmakları boğazımı sararken, aleti kalçalarıma tehditkar bir şekilde değiyordu. Dudakları boynumu bulduğunda inledim. Beni daha da cesur yaptı. “Burada olmana izin veriyorum,” dedim fısıltıyla. “Çünkü seni istiyorum… tam şu an...” Suyun sesi artar gibi oldu, sanki kabin bile nefesimi duyuyordu. Ve ben, suyun altında, dünyanın en sıcak noktasında, kendimi tamamen ona açarken… ilk kez gerçekten istediğim kadar özgürdüm.

read
58.6K
like
bc

[KUMA+18 3] KİRLİ MASUMİYET +21

MİNERVA

Aşk sandığı bir yalanla başlamıştı her şey. Saflığını, kalbini, bütün inancını vermişti aşkı uğruna. Ama yanılmıştı. Bazı dokunuşların sevgiden olmadığını acı bir şekilde öğrenmişti. Günahın tadı terle karıştığında, artık hiçbir şey masum değildi. O adam, onu kirletip üzerine birde tehdit etmişti. Ve şimdi hiç tanımadığı bir adamla berdel usulü evlendiriliyordu. Bu, düğün gecesi Hayat için ölüm demekti.

read
64.6K
like
bc

Çapraz Ateş +21

Yazar Laflar Kraliçesi

“Kaçalım,” dedi Rüzgar. Elleri yanaklarımı bulurken, sözleri karşısında dizlerimin titrediğini hissettim. “Kardeşlerimizi, ailelerimizi mi yakalım? Annemin düştüğü duruma, kardeşini mi düşüreyim?” Başımı olmaz dercesine iki yana salladım. Gözümün önüne Asil Civan ile Rüzgar’ın kız kardeşi gelince gözlerim doldu. “Yapamayız. Bu onlara haksızlık!” “Bize yapılan haksızlıklar ne olacak Arven? Ben de istemiyorum böyle olsun ama kimse geri adım atmıyor.”

read
63.5K
like
bc

[Berdel serisi +18 2] MASUM GELİN ERVA

Yazar akasya

Gerçek bir hayat hikayesidir 🔞+18 sahneler detaylı anlatılmaktadır 🔞 Erva, çocukluğundan beri düşman aşiretin oğlu şimdi ise o aşiretin ağası olan Cihan Karabey’e sevdalıydı. Sevdasını herkesten gizlemiş, kalbinin en derin yerine gömmüştü. Ta ki kader, bir gün onu bambaşka bir yoldan sevdiği adama ulaştırana dek… Abisi, Cihan’ın kız kardeşini kaçırınca töre devreye girdi; ve Erva, berdel ile sevdiği adama kavuştu. Ama bilmediği çok şey vardı… Sevdiği adamla bir ömür kurma hayaliyle girdiği Karabey Konağı, ona huzur değil, acı getirmişti. Kayınvalidesi o konağı ona dar etmiş, her gün biraz daha yalnızlaştırmıştı. Yine de Erva pes etmemiş. Sevdiği adam için savaşmıştı, ailesinden uzak kalmayı göze almış. Ancak töre, bu kez de başka bir darbe vurmuştu: “Çocuğu olmuyor” diye üstüne kuma getirmeye kalktılar. Onu sevdiğine kavuşturan töre, şimdi sevdiğini elinden alıyordu. Gururunu, kalbini bir kenara bırakıp, üstüne gelen kumayı alkışlarla karşıladı. Bir zamanlar kendisine çok görülen, giyemediği gelinliği o gece kumasına giydirmişlerdi. Erva, gözyaşlarını içine akıtarak, yüreğini susturarak alkışladı sevdiği adam için gelen o kadını. Avludaki herkes susmuş, şaşkınlıkla ona bakıyordu. Hangi kadın üstüne gelen kumayı alkışlarla karşılardı ki ? Ama kimse bilmiyordu… Bu aslında Erva’nın kendi sevdasına vedasıydı. Sevdiği adama, çocukluğunu, inancını, tüm varlığını adadığı Cihan’a vedasıydı… Cihan’ın ona ihanet etmeyeceğini sanmıştı. Ta ki, onu o kadının odasından çıkarken görene kadar. O an Erva’nın içindeki son umut da sönmüştü. Konaktan çıkıp giderken, kayınvalidesi Kudret Hanım’ın karşısında dimdik durdu ve son kez konuştu “Tebrik ederim Kudret Hanım… Başardınız. Buraya geldiğim ilk günden beri amacınız beni bu konaktan göndermekti, alın işte istediğiniz oldu, gidiyorum. Ama size öyle bir ah bırakıyorum ki… Dilerim Allah’tan, murat ettiğiniz şeyden murat alamayasınız, Kudret Hanım.”

read
133.5K
like
bc

BERDELİN KÜLLERİ (+18)

Umay_yazar

“Sen ne dersin evladım. Bir babaya yavrularından vazgeç nasıl dersin. Ben hangi evladımdan cayayım, bu dediğin hangi vicdana sığar?” “Vicdanı falan boşver Osman bey. Oğlun benim kuzenimi öldürdü, karımı komaya soktu. Doktorlar bile uyanacağına umut vermiyor. Madem o benden karımı aldı. Bende kızını karım yapacağım.” “Benim bu adamla evlenmeye rızam yok. Rızasız iş olmaz. “ “Sen bilirsin” Serhat silahını çekip Ali’yi omzundan vurdu. Herkes korku içinde yere yatarken Gülay sinirli gözlerle Serhat’a bakıyordu. “Şimdi rızan var mı küçük hanım?” “Pisliğin tekisin seninle evlenmektense ölürüm daha iyi.” “Olur bana farketmez.” Bir silah sesi daha duyuldu. Serhat bu sefer Ali’nin bacağına sıktı. Ali kanlar içinde yere serildi. “Allah’ın hakkı üçtür. Sana son kez soruyorum, hala rızan olmadıysa üçüncü kurşunu kafasına sıkacağım. Sonrada bütün ailene şarjör boşalana kadar Allah ne verdiyse. “ “Hayır, hayır, hayır…” “Hala yok mu? E günah benden gitti o halde.” Serhat silahını Ali’nin tam anlına doğrulttu son kez Gülay’ baktı ve tetiği çekti…

read
27.1K
like
bc

[Ağa🔥 2] Başlık Parası +21

yazarbozar

🔞21 ve altındaki yaşlar için tavsiye edilmemektedir! ✅Bu kitapta yer alan konular, gerçek hikayelerden esinlenilmiştir. 💥Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar yer almaktadır. 🔥Yetişkin içerikli sahneler detaylı bir anlatıma sahiptir. ❗Bu hikaye 1990'lı yılların başında geçmektedir. Keyifli okumalar dilerim... ****** Duvağımı düzeltip başımı öne eğdim. kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Ama Ecevit ağam donmuş gibi kapının önünde beklemeye devam etti. Ellerimin içi terliyordu. Ne yapacaktım ben? Ne yapmalıydım? Kalkıp karşılamam mı gerekiyordu yoksa? O yüzden mi kapıda beklemeye devam ediyordu? Başımı kaldırdığım sırada, usulca bir adım attı. Tahta kapı kapanırken gıcırtısı tüylerimi diken diken etti. Ceketini çıkardığını fark ettiğim an alt dudağımın içini ısırdım. Kalbim gümbürderken attığı adımları tam önümde durdu. Pantolonunun cebinden bir künye çıkardı. Elinde tutup bakmaya devam ederken, konuşmaya başladı. "Benim yüzümden adın çıktı köyde... Benim yüzümden kaçıp gidemedin Esmer. Belki o gece sözlün olduğunu bilseydim daha başka şeyler olabilirdi. Ne bileyim tahmin edemedim işte... Sonunda ikimiz de bu evliliğe mahkum olduk. İstedim ki hiç bir şey içinde ukde kalmasın. Düğünün en güzel düğün olsun. Seni döven ailene de daha fazla bırakamazdım... Sonuç olarak buradayız. Bu künye de yüz görümlülüğün... Sana evli bir kadının yaşamak isteyeceği ne varsa yaşattım ama... Benden kocalık bekleme Esmer.. Ben yaralı bir adamım. Seni ancak bu kadar mutlu ederim. Bu odadan çıktığımızda herkes bizi karı koca sanacak. Hiç kimse bilmeyecek... Ama bu kapının içine girdiğimizde sana anca arkadaş olurum. Abin olurum diyeceğim de, aramızda nikah var. O artık olmaz... Dayak yemezsin bu evde. Ben ne dersem üstüne söz söyleyemezler de.. Ama sen de beni utandırma olur mu?" Sözlerini bitirene kadar kalbim atmayı, ciğerlerim ise nefes almayı unutmuştu sanki. İçimde yeşeren tüm endişelerim, paniklerim... Bir kaç dakikalık konuşmasıyla yitip gitmişti işte. "Olur mu Esmer?" Hafifçe çattığı kaşlarıyla sorduğu soruyu anlamadım. "Ne olur mu ağam?" Omuzları düşerken ellerini de indirdi. "Kızım ben iki saattir ne anlatıyorum karşında? Sen beni adam yerine koyup dinlemiyor musun yoksa?" Endişeyle hemen oturduğum yerden kalkıp duvağımı kaldırdım. "Haaa yok ağam! Haşa o nasıl söz? Olur tabii. Olmaz mı? Sen ne dersen o olur Ecevit ağam. Ben hiç seni utandırmam. Vallaha bak. Adına leke sürdürmem. Ananla atanla iyi geçinirim." Ben konuşmaya devam ediyordum ama o öylece bana bakıyordu. Şu an ne düşündüğünü anlayamadığım için susmak zorunda hissettim kendimi. Hala bakmaya devam edişi, yanaklarımın kızarmasına sebep oldu. Acaba çok mu hevesli görünmüştüm? Rahatladığım çok mu belli oluyordu? Keşke bir şey söyleseydi. Boğazını temizlerken bakışlarını aşağıya indirip elindeki künyeye baktı yeniden. "Uzat hadi kolunu da. Takayım bileğine. Kilidi sıkı biraz. Düşmesin diye kuyumcu sıkıştırmış. Yani İsmail Efendi öyle dedi. Yoksa ben gidip almadım yani." Ben zaten bileklerimi kaldırmıştım ama, o hala açıklıyordu. Bana mı konuşuyordu yoksa kendi kendine mi anlamadım. "Anladım Ecevit ağam." dediğimde başını kaldırıp bir kez daha baktı yüzüme. Bilezikleri itip bileğimde boş yer açtı. Künyenin kilidini taktığında epey bol oldu. Elimi çevirip bıraktığımda, bol künye bileğimden düştü. Ecevit ağamın kaşları çatılırken bir bileğime, bir de yere düşen künyeye baktı. "Hiç mi bir şey yiyip içmiyorsun sen? Bu ne böyle? Zaten atın üstünde gelirken uçacaksın diye korktum!" Yutkunup ona baktım. O yerdeki künyeyi alıp cebine attı tekrar. İşaret parmağını bana sallayarak konuşmaya başladı. "Bu künye bileğine olana kadar yiyip içeceksin. Aynı odada kalacağız. Hasta falan olup da ıhlama sakın odada! Hiç hasta nazı falan çekemem!" Ona bakakaldım. Her zaman öfkesiyle ve siniriyle nam salan adam bu mu diye? Oysaki tanıştığımızdan beri hep benim iyiliğim için hareket etmişti. Kimse dinlemiyor muydu ki onu da, içindeki yarayı görmüyordu? Gerçekten içinde yatan Ecevit'in kim olduğunu anlamıyorlar mıydı? O iyiydi. İyi bir adamdı... "Deli misin kızım sen? Ben sana kızıp laf söylüyorum. Sense gülümsüyorsun?" şaşkın bir şekilde söylediği sözlerle anladım gülümsediğimi. Farkında bile değildim ki... Silkelenip kendime geldim. Başımdaki duvağı temelli çıkardım. Sofra beziyle kasnağı koyup siniyi de üstüne koydu. "Oyalanma da gel hadi otur karşıma." dedi. Beraber mi yiyeceğiz? Ben anlamayan bakışlarla ayakta durmaya devam ederken, o ekmeği bölüyordu. "Bekleyecek misin daha orada? Tek seferde söyleyince anlamıyorsun sen galiba Esmer ha?" Ciddiydi. Alay etmiyordu. Dalga da geçmiyordu? "Önce erkekler yer ağam. Sen ye ben sonra yerim. Hem zaten aç da değilim..." Burnundan sert bir soluk verip; "Esmeeerr!" diye bağırdığında korktum. Babam gibi döver miydi beni? Abim gibi tekmeler miydi? Kalbim korkuyla kasılırken ellerim titredi. Ters bakışları ellerime değdiğinde iyice arttı titreyişim. Burnunun kemerini sıkarken gözlerim doldu. Daha sessiz..

read
100.1K
like
bc

Yatağa Davet [+21]

YazarŞah

Karısı için hizmetçi mi olacaktım? Beni bunun için mi satın almıştı? ... “Kardeşin için ne kadar ileri gideceksin, Yağmur?” diye fısıldadı. Nefesi, içki ve gücün küstah kokusunu taşıyordu. “Her şeyi yaparım,” diye karşılık verdim sesim bir parça titrekti ama kararlı bir tondaydı. “Irmak her şeyim.” Elleri belimde dolaştı, sert ve iddialı parmakları tenimi yakıyor, adeta iz bırakıyor gibiydi. Bedenim ona dokunduğu her noktada geriliyor, sonra o baskıya boyun eğmek zorunda kalıyordu. “Her şeyi mi?” diye sordu kalçasını bana doğru iterek büyük aletinin sertliğini sırtıma dayadı. Bu, inkâr edilemez, ham bir güç gösterisiydi.

read
88.6K
like
bc

[Aşiret Serisi🔥🔥🔥+21 2] Tanık Koruma 🔥 (+21)

Ezberbozan

+21 sahneler içerir!!!!!!. Şiddet ve korku içerir!!!!! Kıdemli yüzbaşı Mikail Kafkas; memleketine izne gittiğinde, kaçakçıların peşine düştüğü Hazal ile karşılaşır. Bir ömür ona mahkum kalır.... Kaderin yollarını birkeştirdiği bu iki insanın tutku dolu hikayesi...

read
46.8K
like
bc

Gönül Hattı

Sitare

Kızıltepe’nin tozlu sokaklarında, iki insanın kaderleri birbirine düğümlenir. Astsubay Başçavuş Erdem Karaca, disiplinin ve görev bilincinin sembolü. Şule Cansever ise inancı ve merhametiyle halkın kalbinde yer etmiş bir Kur'an kursu hocası… İkisinin yolları, hayatla ölüm arasında ince bir çizgide kesişir. Bir çocuğun kurtarılması, sadece bir görev değil, iki yabancının kalplerinde derin izler bırakacak bir dönüm noktası olur. Bu karşılaşma, sessiz bir ittifakla başlayıp kaderin yazısını ilmek ilmek işleyen bir başlangıca dönüşür.

read
43.4K
like