bölüm 1
"Hayır!" Dedi genç adam.
Nikah masasına kendi rızasıyla, seviyorum dediği kadınla oturmuştu. Ancak bir sorun vardı o sadece annesinin intikamı için bunca zaman yanındaydı genç kızın.
Her zerresiyle nefret ediyordu bu kızdan.
2 yıldır birlikteliğinin tek sebebi vardı;
İntikam...
Babasını öldürdükten sonra bütün miras kızın üstüne kalmıştı. O da aşkını kullanıp almıştı herseyi Bahar'dan. Tek Amacı Selim Oray'ın sevgili kızını ortalıkta öylece beş parasız bırakmaktı.
Nikah Masasına oturmakta son darbesi olmuştu, istediği annesinin katili, kızını gördükçe mezarında ters dönmesiydi.
Onun ölüsünü bile rahat bırakmak istemiyordu Serkan.
Tabi bilmediği bir şey vardı, o hiç bir zaman kızını sevmemişti, Selim Oray'ın kızı değildi. Asel Oray'ın da Selim Oray'ın bir kurbanı olduğunu bilmiyordu.
Hayır demesiyle kimse şaşkınlığını gizleyememişti. 2 yılda aşkını tüm dostları duymuştu genç çiftin ..
Bahar masada olanların rüya olmasını umut ederken, Serkan onu kolundan çekistirip arabasına bindirmişti.
Babasının öldüğü uçurum kenarına sürdü...
Bugün içinde kalan bütün öfkeyi ona dökecekti.
Bahar ise tek laf etmemişti. Gözyaşları sessiz sedasız akıp gidiyordu yanaklarından. Nerde hata yaptığını, nerede yanlışı olduğunu, neden böyle olduğunu düşünüp yol boyunca beyin fırtınası yaşamıştı.
Uçurum kenarına geldiklerinde arabadan inip diger taraftaki kapiyi açtı. Bahar 'ı elinden çekistirerek en uca getirdi.
Şimdi itiraf vaktiydi... Şimdi feryat figan vaktiydi...
"Beni iyi dinle aptal kız. Ben seni hiç sevmedim. Senden her dakika her saniye nefret ettim. Neden mi ? Çünkü senin o baban olacak şerefsiz benim anneme tecavüz etti. "dedi ama Bahar duymak istemiyordu Selim Oray hakkında tek bir kelime duymak istemiyordu. Başını iki eli arasına alıp, delirmiş gibi
"ANLATMA ! ANLATMA" Diyordu. Feryadı uçurumda yankılanıp tekrar ederken, Serkan daha bir hırsla
"Annem defalarca intihar etmeye kalkıştı. Babam onu kabul etmesine rağmen o hiç kaldıramadı babanın yaptigi ..... Psikolojik tedavi gördü. Hastaneye yatırıldı. Bir zaman sonra bi baktık hamile olduğu ortaya çıktı. Yine zarzor babamla alt etmeye kalktık ne olursa olsun o masum bir bebekti. Kabullendik herseyi. Senin baban kadar cani değildik, Ama bebek öldü... Yeniden biz olduk. Tam düzeldik daha da güzeli oldu Ata'ya hamile kaldı annem. Tabi mutluluğumuz kısacık sürdü. 9 aylık hamileyken senin şerefsiz baban annemi ve beni bi depoya kaçırdı. Kaçmaya çalışınca annemin kalbine silahı dayadı ve dedi ki "nasıl ki sen benim Bebeğimi öldürdün ben de seni oglunla öldürüceğim , iyi bak küçük p*ç!" dedi ve hiç acımadan sıktı silahı gözlerimin önünde. Gözlerimin önünde annem can çekişti lan! üzerimize deponun kapisinı kilitleyip defoldu. Annem yığıldı yere öylece kanlar içinde kalmıştı. Son nefesinde bana sarf ettiği sözler "oğlum kardeşini karnımdan çıkar. Kes karnımı " oldu! Hayata gözlerini yumdu. Öyle ne kadar bekledim annemin yanında bilmiyorum. Ayağa kalkıp keskin bir şey aradım. Bahçe makası vardı aldım annemin karnını kestim titreyen elimle. Ve kardeşimi çıkardım. 14 yaşımdaydım lan 14! En son o gün ağladım saatlerce intikam yeminleri ettim. Kardeşim kucağımda kan Revan içinde ağlarken o soğukta üzerimde ki ceketi çıkarıp onu sardım. Saatler sonra babamlar geldi. Annem ölmüştü artık kardeşim kurtulmuştu. Babam o günden sonra sevgisini veremedi çocuklarına. Ben ve Ata birbirimizi koruyup kollayarak büyüdük. Sen pamuklara sarılıyken ben o yaşımda kardeşime hem baba hem anne olmaya çalışıyordum. Her yeni doğan güneşte intikam yeminleri ediyordum. Babanı acı içinde diri diri yakarak öldürdüm. Seni defalarca öldürmek istedim ama bir şey hep bana engel oldu.. Vazgeçtim! Yine de senin masum olduğuna inanmak gelmiyordu içinden bu da sana büyük sürprizimdi. Sen de aptal gibi bana inandın ve bütün sana kalan mirası benim adıma geçirdin. Böylelikle beş kuruş paran kalmadı. Şimdi sokaklarda kaldın. Sende Ailene yakışır şekilde gider oruspuluk yaparsın."
Dedi. Bütün öfkesini kusmustu da adam karşısında ki kadının kim olduğunu bilmeden. Bahar duyduklarına daha fazla dayanamayıp tokadı geçirmişti yüzüne. Genç adam öfkelense de bir şey yapmamıştı. Nasıl olsa bundan sonra bir sokak fahişesiyle konuşmasına gerek yoktu. Dolu gözlerle kesiştiğinde içindeki küçük vicdan kırıntısı sızladı. Kendine gelip kaşlarını çattı onlar masum değildi! O şeytanın kızıydı.
"Sen çok konuştun Serkan Serez şimdi sıra bende. Seninle geçirdiğim iki yılda ihaneti de affı da sevgiyi de senden öğrendim. Babam yok benim o senin tükürürcesine bahsettiğin adam benim öz babam değil. 12 yaşıma kadar şiddet görerek büyüdüm. Babam dedim illa ki bir gün sever dedim ama hayatım boyunca bana tek bir defa kızım demedi. Annemin ben doğarken değil de ben doğduktan sonra öldürdüğünü Selim Oray'ın son mektubunda öğrendim. Ve inanır mısın benden af diliyordu! Bunu hiç sana söylemedim değil mi? Aptal gibi üzülmeni istemedim! Fransa'ya gittikten sonra da hep yanlız yaşadım. Dedem vardı 2-3 ayda bir ya görüyordum ya da görmüyordum ama o seviyordu beni bunu biliyordum. Şimdi sen bana düşmekten bahsediyorsun ya yine düşerim bu zamana kadar bütün acılarımı yalnız taşıdım. Sen yoktun ya da bir başkası. Şimdi belki 5 kuruş param kalmadı. Herşeyi kendi üzerine aldın tepe tepe kullan. Ama bilmediğin bir şey var o da bu aldıklarının bin mislinden daha fazlasına sahip oldugum. Yani bu aldıkların başımın gözümün sadakası olsun. Ben aldığın kadarını her ay yardıma muhtaç insanlara dağıtıyorum. Anlayacağın yarın sabah benim için herşey yeniden başlayacak. Evet çok acıdı canım ruhum... kalbim! Mutlu ol! Ama şunu da unutma İhanetinle birlikte aşkında kalbimden uçup gitti. " dedi genç kız ve sevdiği adamın yüzüne son bir defa igrenerek bakıp gitti üzerinde beyaz gelinliği ile. Sildi göz yaşlarını kalbinin götürdüğü yere gitti.
Mezarlık!
Gün hesap sorma vaktiydi. Babasının mezarının başına gitti. Üstten baktı igrenerek.
"Ben geldi Selim Oray ! Sevgili kızın Bahar! Aşkını kalbinden atıp geldi! "Baba Çınar gibidir meyvesi olmasa da gölgesi yeter" derler, Lanet olsun senin yüzünden bir defa Gülemedim bu hayatta önce babamı öldürdün sonra da annemi. Peki ya benden ne istedin beni de öldürseydin ya. Böyle acı vererek mutlu mu oluyordun. İyi ki ölmüşsün. İyi ki gebermişsin. Umarım hak ettiğini bulursun. Senden bir kez daha nefret ediyorum aldığım her nefes kadar acı çekmeni istiyorum. Adın Batsın lanet olası. !" Dedi Bahar. Son defa ayağını toprağına vurarak annesinin ve öz babasının kabrine yürüdü. İkisinin ortasına oturup sessizce göz yaşlarını döktü.
"Merhaba Anne, Baba! Ben geldim Bahar, kızınız! Kırık kalbimle! Bilmiyorum beni özlediniz mi ama ben sizi o kadar çok özledim ki. Sizin yanınıza gelmek istiyorum... çok uzagımdasınız. Bir defa olsun size sarılmak için hayatımı verirdim. Dedem bana hem anne hem baba sevgisi verdi. Onu bırakmak istemiyorum. 3 yıl önce de öbür dedemi öğrendim baba. Yanına gidemedim ama o geldi baba. O da Mehmet dedem gibi çok sevdi beni. Babannemi göremedim. İnşallah buradan gidince göreceğim . Mardindeymiş meğer bütün ailem. Asrın dedem büyük bir aşiretin ağasıymış. Mehmet dedemse Girdap da yönetici bildiginiz hepsi ağa paşa yani soyumuz Sultan Sülmeyman'dan geliyor deseler inanacağım. Bir sey söyleyeyim mi size dedemleri çok kızdıracam ben onlara küçük oyunlar yapıcam ama onlar beni yine de affedicek. Çünkü ben sizmisim. Sizden kalan tek şey. Aman üzülmeyelim şimdi. Siz benim hep yanimdasınız biliyorum. Ondan bu kadar güçlüyüm. Ama bu gece hayatın son demlerini aldım. Bugün düğünüm vardı evleniyordum. Ne kadar mutluydum gördünüzmü ! Dedemlere küsmeme rağmen o dakikaya kadar iyi ki Serkan'ı seçtim diyordum. Ama ihanete uğradım. Herşey intikam için yapılmış bir oyunun baş karakteriydim. buraya kadarmış " dedi Bahar . sonsuzluğa gidiyordu belki de, Anne ve babasına... Onların sülietini görünce yüzünde guzel gülüşü yer edindi. Belki de son gelmişti...
Gülümsedi. İstediği oluyordu gelinliği onun kefeni olacaktı belkide...
?
Gözlerine vuran beyaz ışıkla açmaya çalıştı ama yaktığı için yeniden yumup alışmaya çalıştı. Etrafa bakındığında hastane de olduğunu anladı. Zor da olsa biraz ayaklanmaya çalıştı.
Masanın üzerinde ki suyu alıp açtı ve son yudumuna kadar içti. Daha sonra hemşire ziline basıp doktor bekledi. İçeri genç esmer bir kadın girdi başta şaşırsa da sonradan kendini toparladı ve gülümseyerek.
"Günaydın Bahar hanim nasıl hissediyorsunuz kendinizi"
"Boş ve uykulu! Ne oldu bana " dedi Hissiz bir ses tonuyla
"Bahar hanim yaklaşık 3 gündür derin bir uykudaydınız. Belli ki psikolojik travma yaşamışsınız bu da ruhen yorgun düştüğünüz için bi nevi bedeniniz kendisini derin bir uykuya hapisetti. Şimdi son kontrolleri yapıp Mehmet Bey'e haber vereceğim" dedi, işini bitirip çıktı hemşire hanım.
Baharsa kolunda ki serumdan ve kablolardan kurtulup kendini hastaneden dışarı attı. Bu kadar uyku iyi gelmişti. Bitmişti bütün aşkı acı çekmiyordu bu da yeterdi. Şimdi ona gidiyordu intikam sırası Bahar'daydı. Silahını çantasına koyup dakikalarca koştu. Ta ki Serez Holdings yazan binanın önüne gelene kadar. Arka taraftan dolanıp yangın merdivenlerden bir zamanlar aşkı olan adamın odasına girdi. Oda boştu. Masasına geçip oturdu.
Çok değil 10 dakika sonra kapı açıldı ve içeri girdi Serkan Şaşırmıştı, o günden sonra görmemişti onu hal bu ki peşini birakmaz diye düşünmüştü.
İstifini bozmadan çatık kaşlarla.
"Ne işin var burada? " diye sordu Bahar ise samimiyetten Uzak bir gülümsemeyle silahını karşısında ki adama doğrultup.
"İyi ki evlenmekten vazgeçtin Serkan! Değmezsin! Sevilmeye layık bir adam değilsin. Ama yine de sevmiştim! Ben seni çok seviyordum. tek acı çeken sen değildin! Annesiz büyümedin senin annen 14 yaşına kadar Yanındaydı. Baban hala yanında!
Benim ise babam sandığım adam bana hep yabancıydı. Öz annem ve babam ise yoktu. Babam annem hamile kalınca Selim Oray tarafından öldürülmüş, annem ise ben doğduktan sonra öldürülmüş. Hiç onların sevgisini şefkatini göremedim yaşayamadım... İlk defa sende kaybolmuştum. Hah! intikam oyunuymuş bazen düşünüyorum da hadi sözlerin yalandı peki ya gözler. Ben senin gözlerine bakarak aşık oldum... Sen çok kötüsün! Buraya kadarmış Serkan.." dedi ve silahını daha sıkı kavradı.
Eli titriyordu yapamayacaktı belki de. Serkan ise vuramayacağını biliyordu. Köpekler gibi pişman olmuştu gerçekleri öğrenince. Bahar'a inanamayıp araştırmıştı. Doğru söylemişti! Eğer gerçekleri bilseydi onun hayatına asla girmezdi evlilik ise asla! Evliydi zaten bir karısı bir çocuğun vardı.
Mert kapıdan girip "Baba!" Dedi babasının kucağına atlayıp başını boynuna gömdü. İşte o an bir silah sesi yankılandı şirkette. Genç kızın silahı elinden düşüp yeri bulduğunda, Serkan korkuyla Mert'i kontrol ediyordu kendinin birşeyi yoktu. Kafasını kaldırdığında acıyla yüzüne bakan Bahar'ı görmeyi beklemiyordu. Mert'i kucağından indirip Bahar'a adım attı. Bahar elini kaldırıp onu durdurdu.
Daha fazla ayakta duramayacağını anlayıp bir elini masaya koydu. Soğuk terler akıyordu vücudunda ama içi yanıyordu tıpkı kalbi gibi. Serkan ne olduğunu anlayamamıştı! Bahar aradan cekilince elinde silahla duran kadını Yeni görmüştü. Eslem yapmıştı tam arkasında elinde silah gözlerine bakıyordu. Bahar yere çökünce onun vurulduğunu anladı.
"Ne yaptın lan sen!" Dedi karısına. Eslem ilk defa onu bu kadar sesini yükseltirken görüyordu
"Ben yapmasaydım o seni vurucaktı aşkım!" Dedi pişman da değildi bunu yaptığına kocasını vuracaktı aşifte
"Aptal kadın yapmayacaktı! o yapmazdı."
Çaresizce Bahar'ı kucağına alıp hastaneye götürdü durmadan.
?
1 hafta sonra
Bahardan Devam...
Gözlerimi açtığımda yeni bir hastane faciasıyla karşı karşıyaydım. Belim de hafif bir ağrı vardı.hemsireyi çağırıp uyandığımi haber vermek istedim. Neden hastane odalarında yalnızdım.
Bir süre hala uzansam da bir kac saat sonra Yavaşça ayaklanıp ayağa kalktım.
Koridorda en son bekleyeceğim insan vardı, elinde çicekle! Onu umursamayıp koridordan gelen iki dedemi ve annemin amcasının torunu Mirza'yı gördüm başım dönüyordu.
"Bahar! Ben... Özür.. dilerim " dedi Serkan arkamdan seslenip Alayla gülüp ona dönmeden
"Önemli değil Serkan affettim gitti de. Sen beni kaybettin ve umarım yokluğumda boğulursun. Şimdi gidebilirsin." Dedim bir kaç saniye öylece bekleyip gitti. Omuz silkip dedemlere döndüm.
"Gidelim lütfen burdan! "Dedim Mehmet dedem burukca gülümsedi, tüm içtenliğiyle
"Gidiyoruz dedeciğim artık Mardin'de yaşayacağız. Bunca yıllık mesafelerin hepsini yıkıp geçeceğiz. Kocaman bir ailen olacak. "