Olivia yemeğini yerken, gözucuyla Andreas'ı izliyor ve düşünüyordu. Aralarında olan yakınlaşmayı, cinsel çekime bağlasada kalbini rahatsız eden bir şeyler olduğunun farkındaydı. Andreas etkilenilmeyecek bir adam değildi. Kendine itiraf etmekten nefret etse de bugüne kadar kendisini bu derecede etkileyen bir erkek olmamıştı. Ona iki ayrı gözle bakıyordu. Biri onun mükemmel, çekici, tutkulu bir erkek olduğunu gören kadınsı yönü, diğeri acımasız, merhametten yoksun, ailesinin kanını akıtan bir katil olduğunu gören, intikam için yaşayan Leydi Peterson yönü... Masada bulunan adamlar, Aila ve Andreas sohbet ediyordu. Olivia yemeğine odaklanmış onların sohbetine dahil olmamıştı. Galce dilinde yapılan espriler genç kızın yüzüne oradaki varoluş sebebini tokat misali vurunca derin bir nefes aldı

