Tanışma

1499 Kelimeler
Kuzey Demirtaş, Bugünde evdeyim yarın iş var en azından iş ev arası biraz oyalanırım. Bu süreçte yatak odamı kullanmayı düşünmüyorum çünkü dayanamayıp gene bakarım hem babasıda fark etti buna bir çözüm bulmalıyım. Tam 2 hafta geçti ve hiç bakmadım odaya mecbur kalmadıkça gitmedim bugün gene kalkıp işe geldim iş yerindede Tuğçe diye bir kız var bildiğin bana asılıyor buraya geldiğimden beri ama ilgilenmiyorum çünkü gene aynı yerde çalıştığım kısa zamanda yakın arkadaş olduğum kadirin eski sevgilisiymiş hiç sevmem böyle çapraz ilişkileri ayrıca ciddi düşünmeyeceksem aynı iş yerinde kimseyle olmam çünkü bu işin hep sonrası olur daha önce dilim yandı almayayım. Ben böyle düşüncelere dalarken kapıdan kızın babası geldi sesli bir şekilde " Hassiktiiirrr!!!" demişim. yan masamda Ömer oturuyor " Ne oldu oğlum sussana ne bağırıyorsun biri duyacak." " Yo.. yookk bir şey tamam." Lan bu adam bildiğin bana doğru geliyor vallahi burada beni rezil edecek bu sefer sıçtımm kesin kahretsiinn!! " Merhaba çocuğum kolay gelsin boş musun sen?" " Buu buyruun efendim tabi boşum." " Ben konut vergilerimi ödemek için geldim." Neee nasıl yani sadece vergi mi ödeyecek acaba beni mi deniyor anlayamadım ama içimde de bir rahatlama olmadı değil hemen yalakalıkla işini hallettim. " Buyur şöyle otur amcacım sana su söyleyeyim." "Ayy sağ ol çocuğum çok naziksin." " Ne demek amca görevimiz ben şimdi bütün işlerini hallederim senin sen sıkılma." " Çok sağ ol çocuğum çok iyisin senin gibileri kaldı mı böyle herkes beş karış surat bir an önce işi bitirip başından savma derdinde ilk kez böyle ilgi görüyorum Allah razı olsun." " Ne demek ne demek Allah senden razı olsun asıl." Ahhh bee amcam bir bilsen kim olduğumu burada ağzıma sıçarsında neyse bakalım bu iyi bir şey demek ki kim olduğumu bilmiyorsun ama nasıl pek anlamış değilim ama bunu kesinlikle avantaja çevirmeliyim. Aklıma şahane bir plan geldi ve 1 hafta sonra eşyalarımı topladım koliledim küçük bir araca koydurdum ve evin aşağısında bekliyorum hadi be amca ne zaman çıkacaksın derken işte evden çıktı. Hemen diğer arkadaşa seslendim. " Tamamdır ustam en üst kata taşınacak eşyalar oraya koyarsanız sevinirim." Ben böyle seslenince amcanın hemen dikkatini çekti ve beni görünce hemen yanıma geldi. " Merhaba oğlum buraya mı taşınıyorsunuz?" "Evet amca 2-3 hafta olmuş buradan kiracı çıkalı bende iş yerime yakın olunca tuttum." " Yavrum ben seni nereden tanıyorum hiç yabancı gelmiyorsun?" " Ben vergi dairesinde çalışıyorum amca muhtemelen orada görmüşsündür." " Aaa tabi yaa şimdi hatırladım sen o kibar çalışansın." " Çok sağ ol amca elimizden ne geliyorsa yapıyoruz." " Ayy çocuğum çok sevindim yaa demek sen taşınıyorsun buraya daha önce kim vardı bilmiyorum ama içim rahat değildi şimdi çok sevindim hayırlı olsun." " Sağ ol sağ ol amcacım bende sevindim." " Evli misin tek misin çocuğum." " Yok amca bekarım ben tek kalıcam inşallah." " Öyle demek bak ne diyeceğim sen bana çok yardımcı olmuştun sende bugün yemekle uğraşma akşama bize gel bende şu yan apartmanın en üstünde oturuyorum işini hallet gel bekliyorum." " Zahmet etmeyin amca olur mu öyle şey sağ olun yemiş kadar oldum ben rahatsızlık vermeyeyim." " Ne rahatsızlığı oğlum senin gibi kibar beyefendi kaldı mı artık bekliyorum akşama tamam hadi bakalım başka bir şeye ihtiyacın olursada söyle çekinme." " Peki o zaman sizi kırmayayım çok sağ olun akşam görüşürüz amca." " Görüşürüz Görüşürüz çocuğum hadi kolay gelsin." deyip geri eve girdi muhtemelen eşine haber verecek allahımm ben istedim tek göz sen verdin iki göz yaşadımmmm. Hemen eşyaları geri yukarıya çıkarttırdım adam anlamadı " Abi ben bir şey anlamadım hem kamyona yükledik hemde geri çıkarttık." " Kardeşim iptal oldu o yüzden kusura bakmayın ama ben borcum neyse aynısını ödeyeceğim siz merak etmeyin." " Olur mu abi öyle arabayı çalıştırmadık bile." " Olur olur kardeşim inan çok yardımcı oldun neyse ben vereyim." " Anlamadım ama peki abi öyle diyorsan." Evett onlarıda hallettim peki şimdi ne yapacağım yaa şaka gibi hiç o eve girebileceğimi hayal bile etmemiştim hep kızın karşısına tesadüfen gibi çıkmayı planlamıştım ama şimdi resmen kısmet ayağıma geldi. Ne olacaksa olacak kendimi çokta kaptırmamam lazım sonuçta kız daha liseye gidiyor olmama olasılığı olma olasılığından daha fazla bunu unutma yeter. Hemen kendimi duşa atıp çıktım güzelce giyindim siyah pantolon siyah tshirt ve ceket siyah giyinmek risksizdir. 1.90 boyunda kendi çapımda kaslı geniş omuzlu beyaz tenli ama siyah saçlı biriyim yani bence yakışıklıyım evde bir iki spor aletimle sıkıldıkça spor yaparım eskiden beri öyle göbekli memurlardan değilim yani :) Güzelce hazırlanıp çıktım hemen bir tatlıcıya gidip bir paket baklava aldım acaba çiçekte alsam mı diye düşünürken kız istemeye gitmiyorum deyip kendimi frenledim. Biraz ağırdan satmalıyım kendimi yoksa her şey çöp olur. İşte ne ara bu kapıya geldim hiç anlamadım kalbim yerinden fırlayacak sanki. Sahi en son ne zaman bu kadar heyecanlanmıştım hiç hatırlamıyorum ama daha fazla beklemeden kapıyı çalmam lazım ve çaldım hadi bismillah... Kapı açıldı saçları salık krem eşofman takımlı yeşil gözlü bir peri kızı açtı kapıyı ağzım açık kalakaldım kız konuşuyor ama ben duymuyorum... " Merhaba hoş geldiniz. Merhaba beyefendi hoş geldinizz buyurun." " Ayy şey pardon merhaba hemde çok hoş şey pardon hoş buldum." Allahımm ne saçmalıyorum ben yaa toparlan toparlaannn. Hemen ayakkabıları çıkarıp içeri girdim. O da arkamdan kapıyı kapattı bende durup bekledim ve eliyle ilerideki kapıyı işaret etti bende geçtim geçerken yan tarafta bir kapı daha var orasıda odası ahh bir bilsen ben şu iki odayı ezbere biliyorum. Neyse mutfağa doğru geçtim anne ve babası beni görünce ayağa kalktılar. " Hoş geldin oğlum eşim Aygül." " Hoş bulduk amca memnun oldum efendim." deyip elini öptüm. " Kızım ada." " Memnun oldum bende kuzey." deyip elimi uzattım. " Merhaba bende memnun oldum." Allahımm sıcacık yumuşacık eli... Kendime hakim olmalıyım ağırdan satmalıyım diye içimden geçiriyorum. " Hadi soğumadan oturalım yemekte devam ederiz." dedi annesi o sırada elimdeki tatlıyı uzattım. " Buyurun efendim." " Ne zahmet ettin oğlum hem ne efendisi Aygül teyze de sen bana." " Peki Aygül teyze." O sırada ceketimi çıkarttım. Babası " Kızım alsana kuzey abinin ceketini." demesin mii vallahi dedi. Abi deme lazım olur diyesim geldi ama ah be ilk dakikadan golü yedik. Neyse çıkarıp verdim teşekkür ettim ve oturdum. Anne ve babasıyla soru cevap şeklinde sohbet ettik anne babamın nerede olduğu nereli olduğumuz kaç kardeşim olduğu daha önce nerde görev yaptığım ve buraya ne zaman geldiğim hepsini tek tek sordular cevap verdim en son annesi bekarlığıma geldi. " Evli değilmişsin yüzük filanda yok var mı bir sevdiğin düşündüğün oğlum." Benden önce Ahmet amca atıldı. " Hanım yaa seninde ayarın yok böyle özel konular pat diye sorulur mu hiç." " AA aaa ne dedim şimdi ben hem sen benden önce evli olup olmadığını sormuşsun zaten." " Sordum sormasınada ben ondan mı sordum eve davet etmek için sordum ona göre hazırlık yaparız diye. " " Hiç sorun değil inanın hatta sorularınız bana çok samimi geldiği için kendimi hiç yabancı hissetmedim." " Bak gördün mü Ahmet efendi." Ahmet amca başını sağa sola çevirdi bende devam ettim. " Şu an görüştüğüm düşündüğüm kimse yok Aygül teyze nasip olmadı kafa dengi birini bulamadım diyelim." " AA şaşırdım kuzey oğlum böyle yakışıklı işini gücünü almış birini nasıl olmuşta boş bırakmışlar. Kaç yaşındasın sen? " Al işte korktuğum soru geldi şimdi 32 dersem ihtimal varsa bile belki yok olacak hem oturduğumdan beri tek yalan bir şey söylemedim ne olur küçük pembe bir yalan söylesem... " Çok sağ ol Aygül teyzecim 27 yaşımdayım." dedim. Dedim mi gerçekten? vallahi çıkıverdi ağzımdan ama sonra gözüm adaya kaydı o da bana bakıyordu bir an göz göze geldik o hemen kafasını yemeğe indirdi. Ahmet amca dayanamadı tekrar, " Hanım sormadığın başka soru varsa liste yapta evde tamamlayıp getirsin kuzey bu nedir böyle yaa." Ben gülümsedim adada kıkırdadı başı önde. " Ayy Ahmet efendi ne olmuş yani bende soru sormasam sessiz sessiz yemek yenecek ne var bunda." " Gerçekten çok tatlısınız böyle aile ortamını özlemişim çok sağ olun." " Ne demek oğlum sen ne zaman istersen ben geliyorum de ben sana hemen yemek hazırlarım." Acaba soru sorma sırası bende mi? Sorsam mı yanlış anlamazlar umarım. Aslında merak ettiğim adanın yaşı ama bakalım lafı oraya getirebilecek miyim. " Siz İzmirin yerlisisiniz sanırım." Cevap Aygül teyzeden geldi vallahi o da olmasa hiçbir şey öğrenemeyecektik birbirimiz hakkında. Sanki bunu bekliyormuş gibi başka soru sormama kalmadan kendiliğinden her şeyi dökülüverdi. " Evet oğlum kendimizi bildik bileli burdayız. Evlendik çalıştık çabaladık mal mülk edindik çocukta olmayınca 40 yaşına kadar çalıştım ama sonra Allah bize bir mucize verdi ve ada kızımı hamile kaldım ikimizde çocuk hasretiyle yanıyorduk ve erkenden emekliliğe ayrıldık hep beraber büyüttük kızımızı o bizim gözümüzün nuru bu sene lisede son senesi 18 yaşına geldi ne çabuk geçti yıllar anlamadık ödümüz kopuyor üniversiteye uzak bir yere gider ya da evlenicem ben der diye." "Anladım Aygül teyzecim ne mutlu size dolu dolu yaşamışsınız." Yemek fastı kahve fastı derken vakit geçti ve kalkıp evime geldim. Ada genelde hep sessizdi sadece dinledi ve iki kerede göz göze geldik birinde yemekte diğerinde kahve verirken ah sanki onu istemeye gelmişimde bana kahvemi getirmiş gibi hissettim. O kadar değişik duygular içerisindeyim ki uzaktan uzağa bakmak sadece bir tutku gibiydi ama şimdi o gözlere gözlerim değdi ya ömür boyu ondan mahrum kalmak istemiyorum...
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE