URSULA
Sabah erkenden kalkıp giyindim. Pencereyi açarak temiz havayı içime çektim. Dışarıdaki askerler panikle koşturuyordu. Merakla onları izledim. Odamın kapısı çalınca pencereyi kapatıp kapıya koştum. Kapıyı açınca karşımda duran Darcy ile göz göze geldim.
"Günaydın Ursula. Kalkmış mıydın?"
"Ah evet. Sana da günaydın. David Carl ve Gabriel nerede?"
"Hizmetçiler onları kahvaltı için yemek salonuna götürdü. Bende seni çağıracaktım. Gelsene."
"Tamam hadi gidelim." dedim ve merdivenlerden inen Darcy'yi takip ettim.
"Hey baksana bu koşuşturma da neyin nesi?"
"Bilmiyorum Darcy. Şimdi öğreniriz."
Yemek odasına girdiğimizde masada oturan minotor ailesini gördük. Hizmetçiler teker teker gelip masayı donatıyorlardı. Biz de masaya yerleştik. David ağzına bir şeyler tıkıştırırken bir yandan
