Sessiz Yankı Mardin’de sabah güneşi, taş evlerin duvarlarına usulca vururken, avluda bir sabah sessizliği hakimdi. Sadece kuşların cılız ötüşleri, yeni doğan günün huzuruna eşlik ediyordu. Bora uyanmıştı, ama Asuman hâlâ onun kolunda uyuyordu. Kadının yüzünde öyle bir dinginlik vardı ki, adam nefes almaya bile çekiniyordu. Yılların yorgunluğu, savaşların izi, hepsi bir gecede dinmiş gibiydi. Bora sessizce yatağın kenarından kalktı, kahvesini hazırladı, avluya çıktı. Avlunun tam ortasındaki zeytin ağacı hâlâ duruyordu. Ama şimdi dalları daha canlı, gövdesi daha güçlü görünüyordu. O sırada, evin taş kapısı hafifçe aralandı. Asuman, sade bir sabahlıkla kapının eşiğinde belirdi. Gözleri uykulu ama gülümsemesi sıcaktı. — “Kaç sabah böyle uyanırım bilmiyorum ama… bugünü içime kazıyac

