bc

BULMACA +18

book_age18+
1.1K
TAKİP ET
18.1K
OKU
revenge
dark
family
mafia
gangster
bxg
serious
kicking
scary
bold
campus
city
secrets
musclebear
like
intro-logo
Tanıtım Yazısı

🔞 öğler vardır Cinsellik ve işkence sahneleri ayrıntı anlatılacaktır

O piti piti kremalı sepeti, ya ondadır ya bunda…

Yüzümdeki gülümsemeyi silmeden baktım.

Elimdeki silahı karşımda duran adama doğrulttuğumda, içimde sadece haz vardı.

O gözlerdeki korku… bana yetiyordu.

“O Güneş Kralı’na söyle…

Buzlar Kraliçesi geri döndü.”

Adam soğuktan neredeyse donuyordu.

Kafamla adamlara işaret ettim, onu buzlu depoya sürüklediler.

Koltuğuma otururken arkamdan seslendim:

“Yeni gelmedik. Geri geldik.”

Alina Soğuer, Norveç'in karları altında hayatta kalan bir kız çocuğuydu.

Ailesi yok edildiğinde yalnızca 14 yaşındaydı.

Sustu. Soğudu. Hayatta kaldı.

Yıllar sonra şimdi Türkiye’ye dönüyor.

Yanında getirdiği tek şey: intikam.

Kaybolan kuzeni Alya'nın izi, onu yeraltı dünyasının kalbine sürükledi.

Ve yolu, yıllardır onu arayan, karanlıkların içinde doğmuş bir adamla kesişti:

KAĞAN TANIRHAN – namıdiğer GÜNEŞ KRALI.

Oyun başlamıştı.

Taraflar belliydi.

Ama kurallar yoktu.

Bu bir aşk değil.

Bu bir hesaplaşma.

Bu, aşkın bile izi kalmazsa… geriye sadece kanın kaldığı bir hikâye.

chap-preview
Ücretsiz ön okuma
BAŞLANGIÇ NOKTASI: NORVEÇ
Yazarın Anlatımı Her şey burada başladı. Soğukta . . . karanlıkta . . . sessizliğin bile nefesini tuttuğu o Norveç gecelerinde . Ben bu hikâyeyi yazmaya başlamadan önce , her şey sadece bir fısıltıydı . Bir kadının kayboluşu . Bir adamın güneşe bakarken kör oluşu . Ve aralarındaki bin parçalık bir bulmaca . Bazen kader, kartları dağıtırken adil davranmaz . Bazı maskeler düşmez . Bazı krallar , kraliçelerini buzların altına gömmek zorunda kalır . Benim adım önemli değil . Ama şunu bil : Bu bir aşk hikâyesi değil . Bu . . . bir arayış . Güneş Kralı , Buzlar Kraliçesi ’ ni arıyor . Ve sen . . . bu oyunun tam ortasındasın . NORVEÇ - Kuzeyin sert rüzgârları , donmuş gölün yüzeyinde uğuldayarak dolanıyordu . Göl sessizdi . . . ama sessizlik , burada bir sığınak değil; bir mezardı . Gece , kar gibi bembeyazdı . Ay bile utancından yüzünü bulutların ardına gizlemişti . Soğuk , yalnızca teni değil , düşünceleri de donduruyordu . Bu bir kış gecesi değildi sadece . Bu , bir sonun başlangıcıydı . Alina , gölün kenarında dimdik duruyordu .Rüzgâr saçlarını yüzüne savururken , gözleri kıpırdamadan donmuş yüzeye dikilmişti . Sanki bakışlarıyla geçmişi kazıyor , karın altına gömülmüş hatıraları tek tek geri çağırıyordu . O gece . . . her şeyini kaybetmişti .Ailesini . Çocukluğunu . Adını taşıdığı tüm anlamları . Henüz on dört yaşındaydı .Bir kız çocuğunun tanımaması gereken karanlıkla tanıştığı o gece , bu göl onu yutmuştu . Gölün altında saklanarak hayatta kalmıştı .Ama o suda boğulmayan tek şey . . . Kalbinin sıcaklığıydı .Ve o gece , içinde bir şey sonsuza dek donmuştu . --- Yıllar sonra , bugün ilk kez o gölün başına geri dönmüştü . Yanında Arya vardı . İkisi birlikte , sessizce gölü izliyordu . Bugün ailesinin ölüm yıldönümüydü . Alina , tam on beş yıl sonra o anın izini taşıyan bu yere yeniden gelmişti . Parmakları , keskin havanın içinde titrerken cebinden eski bir iskambil kartı çıkardı : Maça Ası . Kenarları yanmış , üzerine kanla bir tarih işlenmişti . Bir anlığına gözlerini kapattı . Sonra kartı ateşe verdi . Alevler , karanlığın içinde kıvranarak yükselirken Alina’nın bakışları hâlâ donuktu . Yanan kartı karların üzerine bıraktı ve Arya ’ ya döndü . Sesi , her zamanki gibi sabit , ürpertici ve kararlıydı : “Gidiyoruz .” Ağır adımlarla yukarı tırmandı . Kayalığın kenarına geldiğinde , aşağıdaki yansımasına baktı . Simsiyah kabanın asaleti , gözlerindeki boşlukla birleşiyordu . “Alina . . .” Arya ilk kez konuştu. “Güneş Kralı sizi hâlâ arıyor . Yeni gelen bilgilere göre , her yerde sizi soruşturuyormuş.” Alina, çenesini sıktı . Yıllardır peşinden gelen o saplantılı adam . . . artık Türkiye ’ deydi. “Devam et .” Yürümeye devam ederken sesi keskinleşti . “Türkiye ’ de yapacağımız otelin yerini öğrenmiş . Dönüp dönmeyeceğinizi anlamaya çalışıyor . Efendim .” ‘ Efendim ’ demişti . Çünkü etraflarında konumlu kişiler vardı . Yalnız kaldıklarında adını kullanabiliyordu ama şu an değil . Alina durdu . Geri dönmeden konuştu : “Güvenliği artır . Bu ülkeye Güneş Kralı ’ nın tek bir adamı bile girmeyecek . Alya ’ ya haber ver .” Arabaya geçip arka koltuğa yerleşti . Arya ön koltuğa oturdu . Alina , pencerenin dışına baktı . Ama hiçbir soğuk , onun kalbi kadar keskin değildi . Bu yüzden ona . . . Buzlar Kraliçesi diyorlardı . Namıdiğer : Alina Soğuer . --- İstanbul – Tanırhan Holding / Gece Boğazın kıyısındaki malikânenin içinde ağır bir sessizlik vardı . Dışarıda yağmur ince ince yağıyor , rüzgâr camları usulca yokluyordu . Ama içerideki hava . . . fırtına öncesi bir huzursuzluk taşıyordu . Kağan Tanırhan , siyah takım elbisesiyle odanın en karanlık köşesindeydi . Ayakta, büyük bir camın önünde duruyor ; elleri cebinde, boğaza bakıyordu . Fakat baktığı şey su değildi .Geçmişti . Tam o sırada kapı tıklatıldı . Ardından içeri , siyahlar giymiş genç bir adam girdi. “Beyefendi , Norveç ’ ten haber var .” Kağan kıpırdamadı . “Konuş .” “Hareketlilik başlamış . Buzlar Kraliçesi yeniden sahnede .” Bu cümle odadaki havayı değiştirdi. Kağan yavaşça döndü . Siyah gömleğinin yakası hafif açıktı . Boynundaki eski yara izi . . . gömleğin arasından görünüyordu . “Yerini öğrendiniz mi ?” “Henüz değil . Ama Türkiye ’ ye dönmesi ihtimali yok .Otel projesi almışlar . Yüksek ihtimal şirketten birini buraya gönderecektir” Kağan başını eğip kısa bir kahkaha attı . Alaycı değildi . “Dönmemesi onun hayrına olur , onun şirketinden biri Türkiye ’ ye giriş yaptığında bildir” Gözlerini yeniden camdan dışarı çevirdi . Her yerde aradığı kadının Türkiye ’ ye dönmesini değil de nerede olduğunu bilmek istiyordu .Ama Alina Hiç bir zaman tam olarak yerini belli etmezdi ve oda yerini tam olarak bulmazdı . Buzlar kraliçesi 15 yıldır Türkiye ’ nin yakınından bile geçmezken neden Türkiye ’ den bir iş almıştı . Kafası karışmış ama kontrol etmeliydi . …. Norveç – Kale Ofis / Akşam Alina , Norveç ’ in en soğuk bölgesindeki taş kaleye geçmeden önce şirkete uğramıştı .Alya ’ nın başına bela ettiği bir işle uğraşıyordu . Alya ve Arya , hem ikiz hem de en sadık yaverleriydi .Onlar sadece birer koruma değil , Alina ’ nın gözünde veliahtlarıydı . Elindeki sigarayı söndürdü .Bakışlarını Norveç dağlarına çevirdi . Hava kadar sessiz ve keskin bir düşünce içinde kaybolmuştu . Kapı tıklatıldı . Ardından , hem sekreteri hem de koruması olan adam içeri girdi . “Konuş .” Sesi kısa, net ve buyurgandı. “Güneş Kralı harekete geçmiş . Sizin burada olduğunuzu biliyor ama tam konumunuzu henüz çözememiş . Ayrıca otel projesini aldığımızı da öğrenmiş .” Alina ’ nın çenesi sıkıldı . Gözlerini adamın üstüne dikti . Birkaç saniye derin nefes aldı . Güneş Kralı . . . sadece yerini değil , planlarını da çözmeye başlamıştı . “Nasıl öğrenmiş ?” Sesi bu kez daha sertti . “Bilmiyorum . . . sanırım sistemlerimiz hacklenmiş olabilir .” Alina duraksamadan emri verdi : “Alya ’ yı çağır .” “Tamam Kraliçem .” Adam hızla çıkarken , Alina yeniden dağlara döndü. Ama artık manzaranın içinde huzur değil , tehdit vardı. Alya içeri girer girmez hızla konuştu : “Kraliçem , başınıza açtığım bu dert yüzünden özür dilerim .” Alina bir şey demedi , sadece gözlerini ondan ayırmadan baktı . Alya , kendisinden bir yaş küçüktü . Ailesi , Alina ’ nın ailesiyle birlikte katledilmişti . O günden sonra üç kız kalmışlardı . Birbirlerinden başka kimseleri yoktu . Zaten aralarındaki bağ sadece sadakat değildi—akrabalıktı . Alya , onun kuzeniydi . Alina başını hafifçe eğdi . “Bu işi hallet . Projeyi iptal et . Güneş Kralı zaten her yerde beni arıyor .” Sesi sertti ama içinde Alya’ya yönelik kırılmayan bir yumuşaklık vardı . Alya başını salladı . “Alina . . . tamam, hallediyorum .” Hemen telefonunu çıkardı , proje ortaklarını aradı. Uzun uzun konuştu .Yüzü gitgide daha da sıkıntılı bir hal aldı . Konuşma bittiğinde başını kaldırdı . Bakışları boştu, sesi kısık ama kararlıydı : “Türkiye ’ ye gitmem gerekiyor .” “Hayır , tek başına olmaz .” “Bu bir tuzak olabilir .” Ama Alya zaten kararını vermişti . İstanbul – Tanırhan Holding / Gece Yarısı Ofiste hava ağırdı . Kağan , masasının başına geçmiş , ekrandaki belgeyi izliyordu . Ama gözleri satırları değil , boşluğu tarıyordu. Kafasında dönen şey . . . Alina ’ ydı . Kapı tıklamadan açıldı . Emir içeri girdi . Elinde bir dosya vardı . “Yeni gelişme var ,” dedi . Kağan gözlerini dosyaya dikti . “Konuş .” Emir dosyayı açtı . “Proje tarafı iptal edilmiş . Alina ’ nın şirketi anlaşmadan çekildi .” Kağan başını eğdi . İçinden bir şey kıpırdadı ama yüzü donuktu . “Demek ki tedirgin oldu . . .” Emir devam etti: “Projeyi yöneten kişi , Alya KARAN Bugün Norveç ’ ten Türkiye ’ ye uçuş yapmış .” Kağan o an yerinden doğruldu . “Alya . . .” İlk kez dudaklarının kenarında hafif bir kıpırdanma oldu . “Yani . . . Kraliçenin gölgesi buraya indi .” Emir temkinli bir şekilde sordu : “Ne yapmamı istersiniz ?” Kağan yürüyerek pencereye gitti , boğaza baktı . Rüzgâr cama çarpıyor , gecenin içinde metalik bir uğultu yankılanıyordu . “İzleyin . Karışmayın . Ama o kadının Türkiye ’ ye adım attığı an . . . her şeyi kaydetmeye başlayın . Nereye gidiyor , kimle görüşüyor , ne yiyor , neye dokunuyor . . . Her detayı istiyorum .” Arkasını döndü . Gözleri buz gibiydi . “Çünkü Alya sadece bir çalışan değil . . . onun zayıf noktası .” 🔥 🔥 🔥 Taylan kapıyı hızla açarak içeri girdi . “Alya Karan ’ dan iz yok . En son sinyal İstanbul Havalimanı ’ ndan alınmış .” Kağan başını kaldırdı , bakışları Taylan ’ a saplandı . “Nasıl yok ?” Sesi hem sakin hem de tehditkârdı . Bu bir çeşit oyundu . Ve Kağan , oyunlardan hiç hoşlanmazdı. O sırada telefonu çaldı . Ekranda tek bir isim yazıyordu : Atlas . Kağan telefonu açtı, sesi sertti : “Söyle .” Atlas ’ ın sesi tedirgindi . “Güneş Kralım Aras yok . Kayıp . En son konumu . . . İstanbul Havalimanı .” Kağan bir an durdu . Boğazının içinden kopan bir öfke dalgası vardı ama sesi hâlâ kontrollüydü . “İkisi birden kaybolmaz . Bu ya bir tuzak . . . ya da bir meydan okuma .” Norveç – Kale Ev / Şafak Vakti Sabaha karşıydı . Gökyüzü hâlâ gri , hava buz gibiydi .Kalın taş duvarlar sessizdi ama içeride adımlar yankılanıyordu . Arya , Kraliçesi ’ nin odasına hızla girdi . Kapıyı çarpmadı ama içerideki hava , onun ne denli panik olduğunu ele veriyordu .Yatağın ucuna kadar gelip karşısında eğildi . Sesi boğuktu , nefesi düzensizdi . Ağlayamazdı .Ona bu öğretilmemişti .Duygu göstermek . . . yasaktı . “Kraliçem . . .” dedi kısık bir sesle . Alina gözlerini araladı . Siyah saten geceliğini omuzlarına çekti , yataktan doğrulurken gözlerini Arya ’ ya dikti . “Bu saate odama dalacak kadar ne oldu ?” Sesi yumuşak değildi . Ama alışılmış bir soğuklukla da değildi . Şaşkındı . Alina yataktan kalktı . Siyah geceliğini omuzlarına çekti , soğuk taş zemine bastı . Arya karşısında eğilmiş , gözleri yere sabitlenmişti. “Alya yok . Son sinyal . . . İstanbul Havalimanı .” Alina sessiz kaldı . Ne öfke gösterdi , ne şaşkınlık . Sadece gözlerini kıstı .Ve içinden geçen tek cümle yankılandı zihninde : “Alya kaybolmaz .” Bu bir tehdit değil . . . bir işaretti . Bir iz . Ve o iz , oyunun başladığını söylüyordu. Bir eksik parça daha . . . Bir hamle daha . . . Bulmaca tamamlanmadan , kimse yerinden kıpırdamayacaktı . ❄️BÖLÜM SONU 🔥

editor-pick
Dreame-Editörün seçtikleri

bc

ALİZE

read
5.5K
bc

Korku Masalı

read
8.7K
bc

Kader Diyemezsin

read
11.7K
bc

KANIN ADI YOKTU ''Zin'in İntikamı ''

read
3.9K
bc

Töre'nin Ağır Kırbacı ( Töre serisi 1)

read
124.6K
bc

AŞKIN TADI (+18)

read
41.1K
bc

KOMUTANIN GÖLGESİNDE

read
3.8K

Uygulamayı indirmek için tara

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook