İftira atmak da iftiraya uğramak da çok kötü bir şeydi. Olmayan bir şeyi oldu gibi göstermek, iftira atan insanın ne kadar haysiyetsiz olduğunu gösterirdi. Hatta üç kuruş bile etmezdi. Gıyaptan konuşmak günahların en büyüğüyken onun yanında bir de iftira atılması iki kat günaha girmek oluyordu. Ama bunu kimsenin umursadığı yoktu. Birini, ne kadar sevmezsem sevmeyeyim ona iftira atmazdım. O iftira başıma gelmeden ölmezdim, çünkü. Bir insan, size yapmadığınız bir şeyi yaptı diye göstertiyorsa nasıl bir tepki verirsiniz? Benim verdiğim tepkiyi herkes verirdi. Çünkü böyle bir iftirayı atacak kadar hayal gücü yüksek insan, dövülmeyi hak ediyordu. Takma saçlarından başlayıp yolmaya başladım. “Sen, kimsin de bana iftira atıyorsun? Kimsin sen!” diye bağırdım. Bütün şirket başımıza toplandı. Öz

