Ayş 🌹

1423 Kelimeler
Ferit, Feyza'yı kendisiyle birlikte sürükleyerek bahçe içine doğru biraz ilerlerken söylendi. "Hiç abi sözü dinlemez oldunuz." derken Feyza'nın bütün itirazlarını ustalıkla bertaraf etti. "Seni okuluna sabahları Akın bırakacak dedim, boşuna debelenme. Ders bitişlerine de ben yetişmeye çalışırım." Ferit'in kararlı sözlerinden sonra ince çatlamış bir sesin bağırtısı duyuldu. "Beni de Akın bıraksın Ferit, geç kalıyorum." Funda, son konuşulanları duymuş hemen atılmıştı fakat hesaba katmadığı bir faktör vardı. Ferit tabii ki! "Funda, sen kafayı mı yedin abim? Senin iş yeri şehrin bir ucunda, Akın'ın yolu sana tamamen ters. Sen benimle geliyorsun, düş önüme!" Ferit kardeşinin düşüncesiz oluşuna kaşlarını çatarak baktı. Akın'ın, Funda'yı işe bırakması demek tam bir saati kapsardı ki adam bir komiser olarak onun özel şoförü olmak zorunda değildi. Funda, Akın'ın yanında Ferit'le münakaşaya girmek istemedi ve mahçupça gülümsedi. "Ben düşünemedim Ferit, geç kalınca telaş yaptım. Ne diye kızıyorsun hemen?" Bu sefer Ferit'e patlayan Funda'ydı çünkü abisi kendisini fark etmeden Akın'a rezil ediyordu. Güneş sarısı saçlarını geriye atarak savurdu ve yanlarına doğru gelen Akın'a baktı. "Günaydın Akın." Derken yüzünde çiçekler açıyormuş gibi kızardı. Akın telefonuna gelen bildirimleri okuyordu, bugün yoğun bir gün olacaktı kendisi için ama üstesinden gelirdi. Her zaman gelmişti. Funda'nın yüzüne bakmadan elindeki telefonuyla meşgulken "Akın Abi diyecektin, unuttun herhalde sen bana direk abi de. İsmimi senden sıfatsız duymak beni çok rahatsız ediyor. Daha kaç kez söylemem gerekiyor? Sıktın artık of..." Diyerek Feyza'nın yanına yürüdü. Arkasından öylece bakakalan Funda hüzünle çöktü, Niye hep tersleniyordu? Hep böyle yapmıyor muydu zaten? Abi falan demeyecekti işte. Ayaklarını sürüyerek Ferit'in arkasından yürüdü. Hemen önlerinde arabaya binen ikiliye öfkeyle baktı. Feyza 'ben otobüsle giderim' bile dememişti. Akın'ı deli gibi sevdiğini bilirken ne demeye o arabaya biniyordu? Feyza arabaya bindi ama ablasının onu delip geçen bakışları, pamuk beyazı tenine diken diken battı. Tedirgince koltuğa yerleştirdi küçük bedenini ve elleri titreyerek kemerini taktı. Akın'ın arabası gümüş renginde eski tip Mercedes Benzdi ve yanında oturan kızın kemerini bağladığını görünce arabayı çalıştırdı. Vitesi ileri takıp park yerinden ustaca bir manevrayla çıktı. Akın kendisinden kaçıp duran kız çocuğunu daha fazla utandırıp tedirgin etmemek için sohbet konusu açmaya çalışmadı. Aklı tamamen Kenan denilen zibidideydi. Şerefsiz Antalya'daki görevinde kendisine iyice salça olmuştu ve sidik yarıştırmaya çalışırdı. Şimdi de arkası çok sağlam olan Kenan, tayin istemişti ve bu ne sanştır ki yine Akın'ın burnunun dibinde biterek her işine kirli ellerini uzatacaktı. Haydi Akın ailesi, Denizli'de diye memleketine tayinini aldırmıştı da o angut ne demeye Antalya'dan buraya gelmek için can atıyordu? Akın, Antalya'daki görevini Kenan'a rağmen başarıyla tamamlamış oradan bir sürü güzel dost edinmişti. Hele Edis ve Nil küçük kardeşleri gibiydi. Onları çok özlediğinden burnu sızladı. Kolay kolay duygulanmayan adam söz konusu o ikisi olunca kendisini baba gibi hissediyordu. İçten içe gencecik iki çocuğun birbirine olan aşkından o da yaşamak istiyordu. Onları en son düğünlerinde görmüştü ve sadece seslerini duyacak kadar telefon açabiliyordu. Birbirlerinden çok uzak kalmış iki aşığın hasret gidermesi için azıcık aramayı sallamış olabilirdi. Son telefon görüşmeleri aklına gelince istemsizce gülümsedi. Edis'in bitmek bilmeyen titizliği, Nil'i delirtmek üzereydi. En son söyledikleri cümleler kulaklarında yankılandı. "Abi valla bıktım, ev hanımı benim ama bırakmıyor ki bi ağız tadıyla temizlik yapayım?" Arkadan boğukça gelen Edis'in sesini de duymuştu. "Abicim benim tatlı manyak karım, en son zehirleniyordu. Neden biliyor musun? Çamaşır suyu ile porçözü karıştırıp banyoyu yıkamaya kalkmış. Neymiş daha temiz olsun diyeymiş!" Akın'la konuşmaları o andan sonra biten ikili, açık telefonu unutup önce hafif tartışmış sonra da evli çiftlerin özeline dönünce Akın, unutulan telefonu telaşla kapatmıştı. İstemeden öpüşme sesleri falan duyan Akın, utansa da sırıttığını hatırladı. Umuyordu ki o görüşmeden sonra kendisine belki bir yiğen haberi gelirdi. Hala çocuk gibi gördüğü Edis, söz konusu Nil olunca mağara adamı gibi kıza saldırıyordu. O iki deliyi çok özlemişti. Hapşırık sesi arabanın içinde çınladığında kendisine mahçupça bakan kıza içten bir şekilde gülümsedi. "Mutlu yaşa." Dedi. Mahalle çıkışında top oynayan çocuklar yüzünden yavaşladı. Tam o sırada dükkanının önünde oturan Bekir'in hızla ayağa kalkarak, dikkatle ve çatık kaşlarla arabanın içine baktığını fark etti. Bu ters bakışların kime olduğunu anında idrak eden Akın'ın sırtına, bir buz kütlesi atmışlar gibi bedeni buz kesti. Al bir şerefsiz de bu Bekir denilen gençti. Her akşam babasıyla birlikte alkolden kafayı bulan ve evlerine, deterjan dükkanlarına eskort kadınlar getirirlerdi. Bu itin uğursuz oyulası gözlerini, Feyza'ya diktiğini öfkeyle fark etti. O gözü oyarlar, içine de bok koyarlar! 'Tipini siktiğimin götü' diye ağzının içinde geveledi. Tipinde hayır yoktu ki davranışlarında olsundu. Ensesisini geçik hafif uzan saçlara inat yanları sıfıra vurdurmuş bu keko, tam bir sırtlan görünümündeydi. Sıkıca kavradığı direksiyondan sonra önü açılan Akın aniden gaza bastı. Daha fazla pis gözleriyle masum kızı dikizlemesini istemedi. Bakışları bile niyetinin pisliğini basbas bağırıyor, kirli bakıyordu. Sanki Feyza'ya azıcık sıçrasa ona çamuşunu ulaştırabilecekmiş gibi Akın'ın iri bedeni, gerilim hatları gibi kaskatı kesildi. Ferit'in, kardeşi için otobüsün içindeki kalabalıktan, ergenlerden ve sapıklardan çok haysiyetsiz Bekir'e dikkat etmesi gerektiğini düşünüyordu. Ferit yeni geldiği için olan biten bir çok şeyi bilmiyordu ve bu namus yoksunu Bekir'i kesinkes bilmeliydi. Bu Bekir iti kızın yollarını kesip rahatsız ediyor olabilir miydi? Göz ucuyla Feyza'ya baktı acaba sorsa mıydı? Kapalı bir kutu gibi olan kızın bu soruyu cevaplamayacağına adı gibi neredeyse emindi. Huzursuz edici sessiz yolculukta makas ata ata önlerine doğru birdenbire direksiyon kıran son model siyah Bmw ile Akın sertçe frene basmak zorunda kaldı. Zengin olduğu bindiği arabadan belli olan zibidi, aklınca Akın'ın klasik arabasına hava basıyordu. O karakter olarak kendinden önce yanındakilere öncelik veren bir kişilikti. Mesleği gereği de hep tetikte olduğu için o an tek yaptığı şey Feyza'nın önüne, kolunu set gibi germek olmuştu. Feyza kemere rağmen savrulmuş ve Akın'ın onun önüne uzattığı kola cam simidi gibi sarılmıştı. Gözlerini sonuna dek açan Akın, öfke kusarak küfretti. "Orrosspu çocuğu!" Ağzından çıkan bazı harflere gereğinden fazla baskı yapan ağdalı küfürü, durduramayan adam, öfkeden deliye dönmüş durumdaydı. "Senin havanı sikeyim, göt lalesi! Feyza önüne set gibi çekilen güçlü kola, sımsıkı kedi gibi yapışıyordu. Arabadan inmek için hamle yapan Akın'ı koluna daha sıkı sarılarak bırakmadı Feyza. Kavgadan gürültüden ve tabii ki şiddetten yaşamış birisi olarak nefret ediyordu. Endişeyle soludu. "Abi bırak! Çoktan gitti bile." Bmw sahibi gösteriş meraklısı gereksiz, hızla gaza basıp çoktan görünmez olmuştu. Akın'ın görsel hafızası çok iyiydi ve plaka gözlerinin önünde kırmızı şeritler içinde parlıyordu. Afilli bol sıfırlı bir cezayı sonuna dek hak etmişti ve o ceza kesilecekti. Boğa gibi nefes alıp veren Akın Abi'sini, ürkek gözlerle izleyen Feyza usluca onun sakinleşmesini bekledi. Başını koltuğun başlığına yaslayıp derin derin nefes alıp veren Akın yavaşça yutkundu. Anın getirdiği adrenalinden nerede ve yanında kim olduğunu bir anlığına unutmuştu. Canı hiçe sayan bu insanlardan nefret ediyordu ama yapacak bir şey şimdilik yoktu. Akın'ın hırsı söndükçe sıcacık kolu ve eli Feyza'nın kucağına düşmüştü ama ikisi de bu sıcacık teması bir süre fark etmedi. Genç adam tişörtünden arta kalan teninde, kedi gibi patilerini sıkıca sarmış kızın tırnaklarının batışını bir an hissediverdi. Elinin genç kızın kucağında olduğunu görüp Feyza'nın sıkı tutuşundan uysalca sıyrıldı. Minicik kız çocuğuyla olan bu tehlikeli temastan acayip huzursuz oldu. Feyza'nın üzerine meyletmiş kocaman bedenini de yavaşça çekti, yanlış anlaşılmaya mahal vermek istemiyordu. Elleri bomboş kalan Feyza bir an ne yapacağını bilemedi. "İyi misin, Akın Abi?" Abi tabii ya! O da böyle bir yakınlık istemezdi biliyordu çünkü Feyza, kendisini defalarca kez ablası Funda ile yalnız bırakmaya çalışmıştı. Ortak bahçelerinde, mahalledeki düğünlerde ve en son kafede selam vermek için iki kardeşin yanına gittiğinde... Funda ile onu her seferinde yalnız bırakıp aniden ortadan kaybolan bir adet Feyza'ydı o. Derin bir nefes çeken genç adam, etli dudaklarını araladı. Kızın kaçıp duran yeşili fazla ela harelerini yakalamaya çalıştı. "İyiyim de, sana bir şey olmadı değil mi?" Feyza küçük çocuklardan hallice olmadı der gibi başını iki yana salladı. "Küfrettim yanında kusura bakma." Elini ensesine atıp sıktı. İyi halt etmişti yani. Ufacık kızın yanında ağzını bozmak hiç iyi olmamıştı. Akın'ın delip geçen inatçı bakışları, Feyza'nın üzerinden kat'iyen çekilmiyordu. Ayş kelimesi Akın'ın zihnine aniden düştü. Osmanlı'da yaşamak ve beslenmek anlamına gelirmiş ya... Akın, Feyza'ya uzun uzun baktıkça merakının beslendiğini fark etti. Söz konusu bu kız olunca; meslek getirisi kurcala ve sorgula maddelerini daha çok yaşadığını hissetti. Feyza'yı, Akın'ın olduğu ortamda bu kadar çok geren ve çekindiren şey neydi? Birinin gözlerinin içine bakmadan konuşmak Akın için mümkün değildi. Kendisini bildi bileli böyleydi de Feyza'yı neden huzursuz ediyordu? Gözlerinin bebeği kıza bakarken anlık bir an ışıldadı fakat kaçışıp duran bakışlar bu anı yakalayamadı. İtirafı can sıkıcı olsa da kızın utancı bile hoştu... Akın'ın dudaklarından çok gözleri konuşuyordu. İlk defa ablasının onu neden seçtiğini anladı. Feyza hala onun iyi olup olmadığını kilitlenip kalmış keskin bakışlarıyla tartan Akın Abi'sine, kısacık bakışlarını değdirip hemen çekiyordu. Kısıkça sesiyle "Sorun değil." Dedi, abisi de çok küfrettiği için yadırgamamıştı. Arkalarından çalınan korna ile Akın arabayı yeniden çalıştırırken söylendi. "Patlama be! Gidiyoruz işte. Senin düdüğünü si... Seveyim emi!"
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE