Bölüm 1

2250 Kelimeler
Lanet fırtınaya küfrederken Addy yanıma gelerek elindeki oyun kollarından birini bana uzattı. “Hadi şu piçleri haklayalım” dediğinde arkasındaki Earl “Siktir git Ad, geçen günden sonra hala bunu diyebiliyor musun?” diye bağırdı. Earl diğer tarafıma geçerken yanıma oturan Addy “Bu sefer sizi haklayacağız” dedi. Hal mutfaktan gelirken “Bende oynayacağım adamım” diye bağırdı. Yanımıza yaklaşırken elindeki birasını yudumluyordu. Koltuğa oturmadan önce “Çatlak kızın biri yaklaşan fırtınadan habersiz deli gibi koşuyor” dediğinde “Belki de fırtınadan kaçıyordur” diyerek güldüm. “Sanmıyorum adamım koşu kıyafetlerini giymiş muhteşem kıçını iki yana sallayarak gidiyordu. Sarışın bir hatun daha önce görmedim” Sarışın der demez aklıma Addy’in Cherry gelmişti. Addy de aynı şeyi düşünmüş olacak ki ayağa fırlayıp kapıya gitti. Çocuklar oyunu başlattığında geri gelmesi için arkasından bağırsam da beni duymadı. Oyun başlar başlamaz Earl gol attığında bağırarak ayağa fırladı. Kahretsin oyuna adapte olamıyordum. Sinirle burnumdan solurken Hal ile Earl iki yandan beni sıkıştırıyorlardı. “Siktirin gidin dostum. Addy gelene kadar beklemeliydik” diye bağırdığımda ikisi de güldü. İkisine karşı tek kalmıştım. Addy’e bir kere daha küfrederken kapıdan gelen sesten önce aldığım kokuyla geldiklerini anlamıştım. Kahretsin gerçekten oydu. İçime derin bir nefes çekerken oyuna odaklanmaya çalıştım.  Kapının kapanma sesini duyduğumda sinirle “Ad şu kızın kıçını kurtardıysan buraya gel artık. Bu piçler beni yeniyor” diye bağırdım. Kısa süre sonra Addy yanımdaki yerini aldı. Oyuna hemen başlarken “Yuh dört gol mü yedin?” diye bağırdı. “Siktirip gitmeseydin” diye karşılık verdim. Kızın nerede olduğunu bilmiyordum ama yakınlarda bir yerde olduğunu hissediyordum.  “Hangi pislik benim evime kız aldı” diyen sesi duyduğumda dişlerimi sıktım. Charlie’nin onu görmesinden rahatsız olmuştum. Siktir. Aramızdaki şeyi geçmişte bırakmıştık. Eskiden Addy kadar yakın bir dostumdu ama benim sevgilimi yatağına almıştı. Elbette artık eskisi gibi olamazdık ama en azından birbirimizin boğazını sıkmadan aynı ortamda bulunabiliyorduk. Addy  “Ah o Lena Charlie merak etme diğerleri gibi değildir.” Dediğinde homurdanırcasına güldüm. Diğerlerinden kastının ne olduğunu çok iyi biliyordum. Bizim ortama düşen her kız birinin yatağına girmek için uğraşırdı. Addy’e bu konuda hak verebilirdim. O sabah gördüğüm kızın birinin yatağına girmeye çalışacağını sanmıyordum. O sabahı hatırlayınca istemsizce gülümsedim. Gözlerimi ise lanet oyundan ayırmıyordum.  Hal “Kız yaklaşan fırtınadan habersiz sokakta deli gibi koşuyordu adamım. Ben bizimkilere sokakta bir deli olduğunu söylediğimde Addy hemen dışarı atılıp kızı kahramanca fırtınadan kurtardı” dediğinde sırıttım. Addy  “Fırtına bitene kadar orada dikilmeyi düşünmüyorsun herhalde Li. Emin ol ayakların sızlayacaktır oturmalısın” diyerek kızı daha yakına davet ettiğinde iç çektim. daha ağzını açıp tek kelime bile etmemişti. Kızın şaşkın yüz ifadesini tahmin edebiliyordum. Büyük ihtimal yine yanakları kızarmıştı. Belki biraz da dudakları aralanmıştı. Pembe aralanmış kalın dudaklar… Siktir kapat çeneni Tyler. Diğer koltuğun köşesinde göz ucuyla bir hareket gördüm. Kısa bir an baktığımda koltuğun kenarına tünediğini fark ettim. Oyuna odaklanmaya çalışırken başka bir hareket daha gördüğümde tekrar ona doğru baktım. Black’in kızın yanına gittiğini görünce dişlerimi sıktım. Lanet olsun bana ne oluyordu? Addy dizime vurup oyunu işaret eti. Siktir. Yanlış yere pas atmıştım. Black ile kız konuşurken ne konuştuklarını merak ediyordum. Kafamı hafifçe sallayıp aklımdaki şu saçma saplantıdan kurtulmaya çalıştım. Diğer tarafımdan Charlie’nin de kıza baktığını hissediyordum. Black’den çok onun kıza gözlerini dikmesi beni daha çok geriyordu.   “Siktir Ti. Çok kötü oynuyorsun ben bırakıyorum” diyen Addy ayağa kalktığında “Gel buraya göt” dedim. Addy beni umursamadan kızın yanına gitti. Black’i oradan uzaklaştırdığını gördüğümde memnun oldum. Önüme dönüp oyuna odaklanırken bu sefer Addy “Charlie, kızı korkutma” dediğinde dişlerimi tekrar sıktım. Onun kıza gözlerini dikip baktığını Addy de fark etmiş olmalıydı. Charlie’nin kıza olan bakışları, kızın varlığı, oyundaki beceriksizliğim sayesinde gerildikçe geriliyordum. Bitiş düdüğü çaldığında “Siktir!” diye bağırdım. Kafamı kaldırdığımda kız bana şaşkın gözlerle bakıyordu. Siktir kızın şaşkın bakışları bile seksiydi. Karşımdaki görüntüyü bozmak için kucağımdaki yastığı yüzüne doğru fırlattım. Direk ona saldırışıma bir sebep bulamayacağım için Addy’e “Hep senin yüzünden kancık beyinli” dedim. Kız ustaca yastığı savurduğunda Addy “Ben gelene kadar oyunun içine etmişsin ahbap. Beni suçlama” diye karşılık verdi. Kızın bakışlarını gördüğümde daha fazla dayanamayarak ayağa kalktım. Yanlarına gidip kızın yan tarafındaki küçük boşluğa oturdum. Elbette iri bedenim o boşluğa sığmamıştı ve kızın vücudunu yan tarafımda tamamen hissedebiliyordum. Ve o muhteşem kokusunu soluyordum. Kiraz çiçeği kokusu, evet o günden sonra bu lanet kokuya benzer parfümlere bakmıştım ve sonunda kokunun kiraz çiçeği olduğunu öğrenmiştim. Bunu ne sikim için yapmıştım bilmiyorum ama yapmıştım işte. Kızın yüzüne baktığımda kızardığını görünce kıkırdadım. O sabahı hatırladığına kalıbımı basardım. Kafasını kaldırıp bana baktığında “Ne haber Cherry?” derken saçını kulağının arkasına sıkıştırdım. Dokunuşumla yanaklarındaki kızarıklık arttı. Bu beni daha çok güldürdü. Kesinlikle çok farklı bir kızdı. “İyi Sapık senden ne haber?” dediğinde sırıttım. Sesinin tonu gerçek bir öfkeye sahipti. Onu rahatsız ediyordum. Aslında benden etkilendiğinin farkındaydım. Kız benden etkilenmiyormuş gibi yaparak büyük bir oyunculuk sergilese de bedeni onu ele veriyordu. İlk başta direnerek heyecanı arttırmaya çalışan çok kız tanımıştım. Onları öptüğüm an oynadıkları oyundan vazgeçer yatağıma girmeleri bir dakika sürmezdi. “Bir daha ne zaman geleceksin. Bize kahvaltı hazırlaman için sabırsızlanıyorum” dediğimde hoşnutsuzlukla yüzünü buruşturdu. Bilerek ona o günü hatırlatmıştım. Addy’in farklı takıma oynadığı gerçeğini hatırlatarak üstüne gitmekti niyetim. “Ah yoksa seni utandırdım mı?” diye fısıldarken kulağına doğru yaklaştım. Kiraz çiçeği kokusunu solurken biraz daha eğilip dudaklarımı boynuna bastırmak istiyordum. Dudaklarının arasından çıkan kesik nefeslerden etkilendiğini anlıyordum. “Ad’in farklı takım için çalıştığını duyunca hayal kırıklığına kapılmışsındır” derken cümlemin altında yatan imayı anladığına emindim. Gözlerini karşıya dikti. Ne gördüyse bana olan dikkati dağıldı. Gözlerini karşısından ayırmadığında kafamı çevirip bakınca Charlie’yi gördüm. Göz göze geldik. Kafamı hafifçe eğip selam verdim. Uzak dur demek istediğimi anlayacak kadar beni tanıyordu ama hala gözlerini ayırmıyordu. Kafamı çevirip hala Lena’nın kucağında yatan Addy’e baktım. Ona doğru eğilirken koltuğun arkasından destek alıyordum. “Senin kız Charlie’nin dikkatini çekti” derken söylediklerimin duyulmaması için çok kısık konuşmuştum. Herkes Charlie ile olan geçmiş konumuzu biliyordu. Addy’in yüzünde piç bir sırıtış vardı. Bir şeyler çeviriyordu ama ne çevirdiğini anlamadım. “Fark ettim. Onu öpmelisin” dediğinde şaşkınca “Ne?” dedim. Kıza bakmak için kafamı çevirmiştim ama onu yerine iri göğüsleriyle karşılaştım. Daha doğrusu göğüslerinden bana bakan Sünger Bop ile.  Aklımda Addy’in fikriyle gözlerimi kırpıştırıp “Selam Sünger Bop” dedim. Kızın güldüğünü duyduğumda doğrulup yüzüne baktım. Oyun oynarken hayal ettiğim aralık dudaklar karşımdaydı. Kız biran Addy’e bakıp tekrar bana dönmesiyle çok fazla düşünmedim. Onu öpmek istiyordum. Hatta daha fazlasını… Dudaklarımı dudaklarına bastırdığım an gözleri şaşkınlıkla açıldı. Hafifçe gülümserken ağzının içinde bir şeyler homurdandı ama ses zevk içindeki bir inlemeyi andırmıştı. Etrafımızdakiler ıslık çalıp alkışladığında kız daha da kızardı. Siktir beni öpmek için tek bir çaba sarf etmese de ben lanet dudaklarından ayrılmak istemiyordum. Israrla dudaklarına baskı uyguladığımda sonunda ağzını benim için açtı. Elimi ensesine atarken onu daha çok kendime çektim. Dudaklarını aralayıp alt dudağımı emmeye başladığında onu altıma alıp… Siktir aramızdaki Addy’in kafasını kesip atmak istiyordum.  Hala ne sikim için aramızda duruyordu. Kız beni biranda ittiğinde şaşkına döndüm. Bana karşı koyduğuna inanamıyordum. Kıpkırmızı suratını gördüğümde sırıttım. Bu kız gerçekten bir kiraz kadar kızarıyordu. Şaşkınlıkla yüzüme baktı. Az önce yaşananlardan emin olamıyor gibiydi.  Yüzündeki şaşkınlık yerini öfkeye bıraktığında önce beni itti sonra da Addy’in kafasını kucağından atarak kalktı. Nereye gideceğini bilemeyerek önce salonda bir tur attı sonra karşısına çıkan mutfak kapısında gözde kayboldu. Arkasından hala sırıtarak bakıyordum. Onu fena halde etkilemiştim. Bundan sonrası oldukça kolay olacaktı. Black “Kız Tyler’ı reddetti” diyerek kahkaha attığında kendimden emin bir gülümsemeyle ayağa kalktım. “Henüz bana karşı koyabilecek bir kadın yok dostum” derken mutfağa doğru ilerledim. Bakirlerle asla birlikte olmazdım ama bu kızı istiyordum. Mutfağa girdiğimde pencereden dışarı baktığını gördüm. Arkasına dönmeden “Defol git Addy” diye bağırdığında sesimi çıkartmadan ona doğru yaklaştım. Öfkeyle arkasını döndüğünde beni görünce durdu. Bir adım daha atarak ona yaklaştığımda geriye doğru kaçtı. Neyse ki daha fazla kaçacak yeri yoktu. Sırtı pencereye çarptı. Kollarını göğsünde bağlayıp aramıza mesafe koymaya çalışırken elimi pencereye yaslayarak ona doğru eğilip mesafeyi kapattım. Gözleri gözlerime bakmak yerine göğsüme odaklanmıştı. “Seni öptüm ve beni ittin” dediğimde bana baktı. İşte o an kızı net bir şekilde gördüm. Mavi gözleri siyah uzun kirpiklerinin arasından parlıyordu. Beyaz teni pürüzsüzdü. Pembe dudakları ise oldukça kalındı. Kız kesinlikle bir afetti.    Tyler “Neden beni ittin?” diyerek açık bir merakla sordum. Öfkeyle bana bakarken “Ne yapmamı bekliyordun?” diye bağırdı. Ah her şeyi tatlım ama itmeni değil. Ona tamamen yaklaştım. Aramızdaki teması kesmek için parmak ucunda yükseldi ama bu benim daha çok işime gelmişti. İnsanın aklını başından alan mavi gözleri sıcak dudakları tam karşımdaydı. Kalçalarımı kasıklarına bastırdım. İncecik taytının altında vücudunun tüm şeklini ve sıcaklığını hissedebiliyordum. Siktir şimdiden ufaklık heyecanla kalkmıştı. Bir bacağımı bacaklarının arasına yerleştirip iki yana ayırdım ve işte şimdi tam olarak istediğim yerdeydim. Öyle şaşkın ve tepkisizdi ki bana yapacaklarım için fırsat veriyordu. Sonunda kendine gelerek omuzlarımdan itmeye çalıştı ancak gücü yetersizdi. İki elimi boynuna yerleştirip yüzünü yukarı doğru kaldırdım. “Beni öpmeni, çölde susuz kalmış gibi dudaklarımdaki ıslaklığı emmeni, bacaklarını ayırıp daha fazlası için yalvarmanı” konuşurken onu ne kadar istediğimi bakışlarım ve sesimle belli ettim. Evet onu kesinlikle istiyordum. kalçamı oynatarak kasıklarına baskı uyguladığımda dudağını ısırdı. O da beni istiyordu. Bedeninin her halinden bunu anlıyordum. Siktir. İlk defa bir kadına karşı bu kadar saf bir arzu hissediyordum. Biran önce içine girip doruğa ulaşmak için kasıklarım karşı konulmaz bir istekle sızlıyordu.  Daha fazla dayanamayarak dudaklarına yapıştım. Kısa sürede karşı koymayı bırakıp dudaklarını araladı. Dilim ağzının içindeyken kalçalarını kavradım. Dilimi dudaklarının arasına aldığımda zevkle inledim. Siktir bu zamana kadar bir öpüşmeden hiç bu kadar etkilenmemiştim. Seks yaparken öpüşmekten nefret ederdim. Beni öpmeye çalışan kadını kendimden uzaklaştırırdım. Ama şuan aynı zamanda içinde olmak istiyordum. O dilimi emdikçe içine gömülmek istiyordum. Birden dilimi ısırdığında neye uğradığımı şaşırdım. Geriye kaçarken öfkeden çıldırıyordum. Dilimdeki acı tüm tutkumun içine etmişti. kız resmen dilimi kopartacaktı. Nefes nefese birbirimize bakarken ben öfkeden çıldırıyordum. O ise karşıma geçip gülerek “Kusura bakma senin altına yatabilmek için ölüp bitmiyorum” dedi. Kelimeleri beni güldürdü. Öfkeme rağmen gülerek “Neler kaçırdığını bir bilsen seni arkandaki pencereye dayayıp becermem için yalvarırdın” dedim. Gözlerini devirdi. Bana karşı olan umursamaz tavrı onu daha çok kışkırtmama neden oluyordu. Ona doğru yaklaşınca elini göğsüme yerleştirdi. Göğsüm dokunuşuyla titrerken şaşkınlıkla eline baktım. Kalbimin üstünde duran beyaz el beni şaşırtmıştı. Kalbim sanki eliyle buluşmak istercesine sertçe göğüs kafesimi dövüyordu. Bu his beni deli etti. tarif edemediğim bir öfkeye sebep oldu. Kafamı kaldırıp biranda “Seni öptüğüm için kendini bir bok sanma” dedim. Tavrım onu şaşırtırken “Addy istediği için seni öptüm. Charlie seni gözüne kestirmişti. Onu vazgeçirmenin tek yolu buydu” diyerek aklıma gelen bahaneleri salladım. “Ne alakası var” dediğinde “Charlie bakireleri becermeyi sever tatlım. Ve senin her hareketin ben bakireyim diye bağırıyor. Fazla utangaçsın. Buraya girdiğin ilk an birimize yavşamak yerine hepimizden uzağa kaçtın. Charlie bunu fark etti ve seni hedefi yaptı. Emin ol onun kızı olmak istemezsin. Charlie benim becerdiğim kızları becermez. Addy’in arkadaşı olduğun için bende seni ondan kurtardım” diyerek daha çok batırdım. Ne kadar çok saçmaladığımın farkındaydım ama bu kız bana anlamadığım şeyler yapıyordu.   “Az önce burada Charlie yoktu. Neden beni tekrar öptün?” diyerek bana meydan okuduğunda gülümsedim. Hırçın minik Cherry’im.  “Tadın hoşuma gitti tatlım” diyerek göğsümdeki elini tutup ona doğru eğildim. “Dudaklarının tadı gibi kadınlığının tadının da mükemmel olduğuna eminim” diye fısıldadığımda nefesi kesildi. Yanakları anında kızardı. Kahkaha atarak geri çekildim. Daha fazla yaklaşırsam kesinlikle onu üst kata çıkartacaktım. “Ah Cherry şuan alev aldın. Seninle uğraşmak çok zevkli” diyerek gülerken bende yarattığı etkiyi görmezden geliyordum.  “Orospu çocuğu” diye tısladı. Pencereden dışarı bakıp fırtınanın bittiğini görünce yanımdan geçip mutfaktan çıktı. Onu çok fena kızdırdığımı biliyordum. Böylesi iyiydi. Bu sayede benden uzak durabilirdi. O gittikten kısa süre sonra Addy içeri girdi. “Li’ye ne yaptın?” diye sorduğunda sırıtarak “Coşkulu bir şekilde seviştik” dedim. “Ti dalga geçme, kıza ne yaptıysan giderken ateş püskürüyordu” “Tamam işte dostum, bedeni tutkuyla ateş aldı” diyerek güldüm. Addy bana dikkatle baktı. Ona arkamı dönüp dolaptan bir bira şişesi çıkarttım. “Li’den etkileniyorsun” dediğinde “Saçmalama Ad, ben her kadından etkilenirim” dedim. “Emin misin Ti?” diyen sesle arkamı döndüm. Charlie Addy’in yanında duruyordu. “Seni ilgilendirmez” diyerek birayı kafama diktiğimde “Aynı ona benziyor değil mi?” diye sordu. Şişeyi indirip kaşlarımı çatarak ona baktım. Neden bahsettiği hakkında hiçbir bok bilmiyordum. “Kime?” diye sorduğumda “Hadi ama benimle oynama” diyerek Addy’e baktı. Addy de onaylarcasına kafasını sallarken “Evet biraz benziyor ama karakterleri tamamen zıt” dediğinde kimden bahsettiklerini anlamıştım. “Siktirin, o kızın Camella ile alakası yok” diye öfkeyle bağırırken aklımdan ikisini karşılaştırıyordum. Gözümün önüne gelen Camella’nın beyaz teni ve mavi gözleri, az önceki kıza oldukça benziyordu. Siktir bunu hiç fark etmemiştim. Charlie “Tabi ki bu kız çok daha güzel ve seksi” dediğinde ona gözlerimi dikip bakarken “Ondan uzak dur” dedim. “Neden az önce ona karşı bir şey hissetmediğini söylüyordun” dediğinde ona doğru yaklaştım. “Önce ben dostum. Benim işim bittikten sonra ne istiyorsan yapabilirsin. Her zaman yaptığın gibi” diyerek omzuna vurup mutfaktan çıktım. Orospu çocuğu. Evden çıkıp pikabıma doğru ilerledim. Neyse ki üstüne ağaç filan düşmemişti. Ancak diğer taraftaki araçlar pikabım kadar şanslı değildi. Addy pikaba binerken bana yetişti. Yolcu koltuğuna geçtiğinde “Eğer Li’ye diğer kızlara davrandığın gibi davranacaksan ondan uzak dur” dedi. “Onunla yatacağım Ad ve sen buna karışamazsın” Addy sessiz kaldı. Ben ise o kızı nasıl elde edeceğimi düşünüyordum. Aptal değildim. Kolay olmayacağını biliyordum ama o kızı elde edecektim. Sonra ise her zamanki gibi arkama bakmadan gidecektim.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE