bc

Vampir Okulum

book_age12+
93
TAKİP ET
1K
OKU
adventure
dark
family
fated
bxg
humorous
first love
supernatural
special ability
school
like
intro-logo
Tanıtım Yazısı

Yüzyıllar önce bir lanet çıktı ortaya. Bir büyücünün laneti,melezlerin laneti,ya vampir olacaktı ve kurt tarafına veda edecekti ya da kurt olacak vampir tarafına veda edecekti.

Şimdi ki sıra yeni doğan özel melezde. Basit biri gibi görünen ama içinde milyonlarca cevher taşıyan bu kız, hayatın dengelerini değiştirecekti...

chap-preview
Ücretsiz ön okuma
V.O/ Bölüm 1
Dünya denen bir yaşam alanı vardı. İçinde bir çok şey barındırıyordu,insanlar,hayvanlar peki sadece bunlarla mı yeterliydi ? Hiç sanmıyorum. Dünya çok büyüktü belki bizim bilmediğimiz bir çok şey vardır. Annemin beni çağırması ile gözlerimi açtım.Yataktan doğrulup aynı şekilde karşılık verdim. Uyanalı uzun zaman oluyordu ancak yatağımdan hemen kalkmak istemedim. Her gün aynı şeylerle yüzleşmekten yorulmuştum. "UYANDIM,GELİYORUMMM" biraz fazla bağırmış olabilirim ama kimin umrunda ki. Gözlerim yine ve yine pencereyi buldu. İnsan pencereden bakınca evleri görür,market,şehir,orman,deniz,insan görür ben bom boş araziyi görüyorum. Nedenini bilmiyorum ama evlerden çok uzakta bom boş bir arazide ki evde yaşıyoruz. Bunun sebebini bir çok kez merak etmiştim,ne zaman sorsam ya geçiştirildim ya da saçma bahaneler ile başlarından saldılar oysa ben çocuk değildim ki. Yataktan kalkıp dolabımı açtım. Siyah bir kot onun üzerine de siyah Ay-Yıldız baskılı tişört giydim. Saçlarımı özensiz topuz yaptıktan sonra odamdan çıktım. Pazar günleri tatil dolayısı ile bir hayli güzeldi. Okul derdi yok ya da etrafımda aciz, kendini bilmez insanlar yok. Banyoya girdiğimde kafama sabun gelmesi bir oldu.Sinirle gözlerim kısılırken karşımda anıran abime baktım. Defalarca kez söylemiştim hoşlanmadığım hareketleri yapmamasını oysa söz dinletemiyordum. Bir de bu şekilde gülmez mi! Hayır gül ama diş fırçalarken gülme. "Napıyorsun abi ya,çok mu komik" Abim ise bir iki saniye daha gülüp "Ovot komok" (evet komik) dedi. Niyeyse bana hiç öyle gelmedi. Yüzüme gelen diş macunlarınıı silip yüzümü buruşturdum. İğreniyorum. İğrenç ve aynı zamanda gıcık bir abiye sahip olmak ne yazık ki buna katlanmak demekti. Ben annemle,babama acıyorum. 20 yıl önce büyük bir hata yapıpta bunu elde ettikleri için.Bir de gülüyor sinirle yerdeki sabunu alıp ona fırlattım. Akıl yaşta değil baştadır derler atalarımız,ne güzel demişler öyle. 20 yaşında bir adamsın ama hala küçük çocuktan betersin. Attığım sabunu daha yüzüne gelmeden tutmuştu. Ya bu abimin refleks'leri ne güçlü kardeşim. Niye uzun boyu abime, refleksleri abime aktarmışlarda bana aktarmamışlar. Sinirle başka bir sabunu daha alıp ona fırlattım.Hemen eğildi,anlamıyorum nasıl bir reflekstir bu ki onu buna hazırlıyor. Ben de niye yok dışarı doğru derin bir nefes alıp 'of' şeklinde üflediğim sıra abim ağzını çalkaladı. Yerdeki sabunu alıp yerine koydum. Abim işini bitirmiş bana bakıyordu. Bu bakışları tanıyorum ama ya! "Oy oy oy kara civcivim benim,sen uyandın mı, büyüdün de bana mı kafa tutuyon şen şen ha" karşısında bebek vardı ya. Çocuk gibi yanaklarımı sıkınca sinirle öne atılıp onu banyodan çıkardım. Hala kahka atıyor pis, öküz and gıcık suratına kapıyı kapattım. Elimi yüzümü yıkayıp saçıma şekil verdim.Bugünün tarihi neydi, cidden ay!Oha,bir dakika bugün benim doğum günümdü. 18 yaşına giriyorum ve tamamen yasal olarak birey olmuş oluyorum. Yüzüm gülmeye başladı en azından artık küçük değil reşittim.Bu da bir şeydir. Gülerek banyodan çıktım. Seke seke merdivenlerden inip mutfağa girdim. Herkes kahvaltı masasına oturmuşlardı.Gülerek önce babamı sonra annemi öptüm.Abim'e gelince kafasına vurup kendi yerime geçtim. "Gün-ay-dın güzel annecim günaydın yakışıklı ve dünyanın en iyi babası ve sanada günaydın abim kılıklı gıcık" Abim sinirlenmiş kasları seyrilmişti. Onu sinirlendirmek hoşuma gidiyordu.Allah var kimin hoşuna gitmez ki. Annem yüzünde gülümseme ile"Sana da günaydın güzel kızım benim" diye yanıtladı. Babam da "Günaydın benim minik kızım" dedi. 18 yıldır babama minik olmadığımı anlatmaya çalışıyorum. Abim bakışlarını babama dikerek konuştu."Ne miniği baba koskoca kız oldu" Doğru söze ne hacet "Bu konuda kesinlikle abime katılıyorum" Derken abim gıcıklık yapmasa olmazdı. Çözmüştüm bu bakışları "Koskoca kız oldu ama hala bebek aklında,yani minik değil bebek olacak o babacım" bobok olocok o. Sana ne be salak! "Gıcık,sinir" "Teveccünüz" "Teveccühünüz o abi,sayende TDK işi bırakacak, gözü yaşlı" Annem araya girerek "Atışmayın bakalım, hadi başlayın." diye konuyu kapattı. Her zamanki gibi güzelce kahvaltımızı bitirdik.Sofradan kalkacaktım ki babam ani bir hareketle kolumu tuttu,bu hareketi tuhafıma kaçtı ister istemez ona bakınca beni oturtturdu. Babam bakışlarından anlamış olacak ki konuşmayı o başlattı. "Kızım senin ile konuşmak istediğimiz bir konu var aslında" Abime baktım. Oda çok ciddiydi eğer abim ciddiyse,yani insan gibi duruyorsa konu önemli,özeldir.Cevap verme gereksinimi duymadan dinlemeye başladım. Annem lafa atılıp"Bak kızım belki bunu öğrendikten sonra bize çok kızacak ve kırılacaksın" dedi. O sözlerini bitirince araya babam girdi. "İnanmayacak hatta dalga da geçeceksin ama anlatacaklarımız gerçek" "Normalde 15 yaşına gelen bütün çocuklar bunu öğrenir ve kendini geliştirir 18 yaşların da ise tamamen hazır olurlar" "Bu durum sen de farklıydı,hatta siz de farklıydı,abin ile sen de,söyleyemedim size,abin de 17 yaşında, şans eseri öğrendi bu konuyu" "Siz küçükken size anlattığımız vampir ve kurt hikayeleri vardı ya kızım" annem anımsamamı ister gibi konuşuyordu. Kısa bir zihinsel yolculuk yaptım. "Evett! hatırlıyorum,şu okul ile ilgili olan, çok güzeldi" Abim konuşmadan sıkılmış olmalı ki sesli bir şekilde dışarıya oflayıp bir an da söyledi."Alina sen insan değilsin,sen bir özel vampir ve kurt melezisin" Öncelikle sessiz kaldım zira dalga geçiyorlardı. Aradan dakikalar geçse de hala ciddi duruyorlardı. "Ney!? İyi misiniz siz ne vampir'i ne kurt'u gerçek hayatta olmaz bunlar hikaye dalga geçmeyin gerçek konuya gelin lütfen" Dalga geçiyorlar resmen.Beni sinirlendiren konu bunu çok ciddi bir şekilde gerçekmiş gibi söylemeleri. Ben de korkmuştum bir şey var diye. Hay Allah'ım ya. "GERÇEKLER BUNLAR ALİNA hiç düşündün mü neden bu arazide yaşıyoruz ? Düşündün mü hiç ben nasıl bu kadar hızlı ve güçlüyüm ve ya senin hamlelerini bile biliyorum. Reflekslerim güçlü, sevgili olduğun çocukları sen söylemeden bilip dövüyordum,ya da sen neden her ay dikkat edersen dolunay gecelerinde terliyorsun, sıcak basıyor,susuyorsun, dışardaki havuzda vakit geçiriyorsun" Ha bak kendi ağzıyla itiraf etti takıldığım çocukları dövüyormuş. Pislik. "Kızım biz üzgünüz ama abin haklı" Annem de araya girip "Annecim bize inan" dedi Ben de her söylenene inanıyorum ya zaten, hatta bakın ben de İngiltere prensesi. "Kanıt, kanıtlayın" Kanıtlayamayıp rezil olsunlar. Üçü de birbirleri ile bakıştıktan sonra ayağa kalkıp ayrı bir köşeye geçtiler. Önce anneme baktığım da gözlerime inanamadım. Annemin kemik sesleri geliyordu. Bir anda annem gitti yerine tüylü bir kurt geldi. Kocaman Gri ama daha çok siyah olan bir kurt vardı.Babam ıslık çalınca ona döndüm. Abimi işaret etti. Abime bakınca abim bir anda etrafında hızla dönüp durdu.Kocaman kırmızı kanatları çıkmıştı.Gözlerı korkutucuydu. Ben abime beyin emici derken kandan bahsetmedim ki. Gözleri kıp kırmızıydı. Babam ise vücudu aynıydı en azından o normal diye sevinirken o da bir anda yüzü çok korkutucu oldu gözleri Sap sarı parlamaya başladı. Ben ne demeliyim.Bunlar gerçek değil olmamalı. Normale döndüler. Tamam bilimsel düşünecek olursak bu imkansız.DEHŞET VERİCİ! Babam bana yaklaşıp saçlarımı okşadı. "Biliyorum normal değil kızım ama gerçek inanmalısın" Sesim gördüklerimden dolayı biraz kısık ve kekeleme şeklinde çıksa da duyduklarına emindim. "Tamam baba" Annem bir kaç adımda yanıma yaklaşıp gülümsedi. "Kızım sana yardımcı olacağız bilmen gereken her şeyi öğreteceğiz." Kafa salladığımda abim beni çekip anneme sarıldı bir yandan da bana laf yetiştiriyordu. "Yani minik kara civciv benim gibi olmasa da güçlü olacaksın,hayatın aynı, şey sadece bazı şeyleri saklayacaksın" Şuan en merak ettiğim soruyu sordum."Peki,ne zaman başlıyoruz" Babam gülümseyerek bana sarıldı. "Eger is-" Lafı benim çığlığımla kesilmişti. Pencereden içeriye giren mızrak ile dondum ve çığlık attım.Annemle babam beni alt kata sokup depoya ittiler. Abimde gelip bana sarıldı. Saçlarımı okşamaya devam edip beni sakinleştirdi beklememi söyleyip gitti. O karanlık depoda kaldım. Biraz önce yaşadığım şeyler şaka gibi geliyordu. Ciddiye alması imkansız gibi, sanki sürekli bu tür şeyler yaşıyormuşum gibi. Gözlerimden yaşlar bir bir süzüldü. Bunu engelleyemedim, öylece akıp gitti. Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama artık o sesler yoktu.Dışardan gelen o çığlık,acı inlemeler, öfkeli sözler...hepsi bir bir sırayla kesildi. Sonra kapı açıldı. Çıktım. Vücudum titriyordu belki soğuktan belki yaşadıklarımdandı kim bilebilir ki. Annem, babam ve abimin üzeri kırmızı keskin kokulu şeyle kaplıydı,koyu bir kırmızı ne su gibi cıvıktı ne de toprak gibi katı ama üzerlerinde bulaşmıştı. Bu kan'dı sanırım. Annem yüzünde sıkkın ifadeyle "Hemen eğitimlere başlamalıyız." dedi. Eğitim denen şeye başlamak hiç istemedim çünkü içimden gelen bir ses bunun kolay olmayacağını söylüyordu. Akşam saatlerinde (saat 9.30) ...Alina'dan... İçimde ki ses benim bir parçamdı. Ne zaman böyle hissetsem mutlaka bir şeyler oluyordu. Buna 6. bir his diye bilirdiniz. Sinirle düştüğüm yerimden doğruldum.Canıma tak etmişti,saatlerdir çalışıyorduk,alıştırma adı altında sabahtan beri abimden şiddete maruz kalıyordum, acımasız köstebeğin de işine geliyordu,hem benim doğum günümdü revamı bu. "Bana ne ya,Bu kesinlikle ama kesinlikle haksızlık" Abim yüzünde sinir bozan bir gülümseme ile "Hadi ama kara paytak civciv,bana karşılık ver." diye söylendi. Bile isteğe beni kışkırtıyordu. "Ama yeni öğreniyorum,baba ya bir şey söylesene." Babamda onaylamazca baktı. Adam kesin bizi yaptığı için pişman oldu. "Hadi kızım hadi,bir,iki,üç ve dön vur" Eğitim dedikleri şeye kan'a karşı koymakla başladım. Dövüş,lanet, büyü,güç kontrolü,kanat çıkarma derken gerekli her şeyi öğrenmiştim.Benim kanatlarım abime göre daha güçsüz olduğu için çıkmakta zorlanıyordu. Bu esnada da sadece kurt-vampir melezi olmadığımı da öğrenmiş oldum.Özel melez olduğumu biliyordum da zaten başka şeyler de fark ettik. Doğum günümü kutlayıp bu odaya geldik.Şuanda abim ile dövüşüyordum ama o bi randa etrafımda dönüp beni kitaplığa çarpıyordu. Sinirlenmiştim. İnanıyorum yapacaktım ama benden de bir anda mükemmelliyet beklemesinler,ben de insanım sonuçta, pardon ben insan değildim (!) özel vampir ve kurt meleziyim. Gözlerimi kapatıp hissetmeye çalıştım. Babamın direktiflerini uyuyor,en iyisi neyse onu yapmaya çalışıyordum. Tamamen odaklandığımda zaman ve mekan kavramını kendim için yitirdim. Her şeyi saydam bir camdan izliyor gibiydim. Arada puslu bir sis tabakası oluşuyor gibiydi. Etraf artık renkliydi, hayır hayır etraf değil benim göz bebeklerim renk değiştiriyordu. Tam da o sıralarda abimi sol tarafımda hissettim. Bir anda onun bana yaptığının aynısını ben ona yaptım. Beklemediği anda hızımı kullanıp arkasına geçip sırtına tekmeye yapıştırdım. O kitaplığa çarparken hızla hareket edip onu kitaplık ile yere yapıştırdım. Babamda abim de etkilenmiş gibiydi. Babam gülümseyerek "Afferin kızım,aferin, bugünlük bu kadar çalışma yeter" diyip sırtımı sıvazladı. Hayret ilk defa abim de gülümsedi "Aferin bücür,sonunda." Üçümüz güldük.Abim ile odadan çıkacakken babama döndüm. Odayı düzeltelim diyecektim ki babam büyü ile çoktan halletmişti. Tekrardan odadan çıktık. Onlar salona giderken ben odama çıktım.. Ağırdı bu olanlar bana fazla ağırdı. kendimi yatağa attım ve gözlerimi kapattım. Haftalar sonra... Evde büyük bir hengamene yaşanıyor gibiydi. Günler günleri,haftalar haftaları kovalamıştı,her şeyi bilen başarılı bir melez olmuştum, olağanüstü şeyler alışmaya başlamıştım bilem Övünmek istemezdim ancak zeki bir kızım bu sadece ders konusunda değildi her konuda dikkatliydim, şimdi işler değişmişti dikkatli olmak zorundaydım. Her yerde her şekilde tanıyamadığım milyonlarca düşmanım vardı. Bu olanların ben de ki olumsuz etkisi ise hissizleşmek olmuştu. Eğlence yoktu sadece hissizleştim. Korku,mutluluk, sevinç gibi duyguların hiç birini hissedemiyorum, kafamı yastığa koyduğum da bile huzurla uyuyamıyorum. Güvenemiyorum kimseye sürekli tetikteyim,dikkatli olmam lazım. Ayrıca ailemden başka kimsemde yoktu,onlar benim kıymetli hazinemdi,unutmamak gerekir tabi birde öğrendiğim bilgiler vardı. Babamın lanetli bir melez olması o lanetin bana geçmiş olması,annemin eski bir alfa kurt olması,abimin kurt'u alfa olmasa da annemin ki gibi güçlü olması,düşmanlarımız ve Tabi ki benim lanetim, kurt olmam. Asla tam olarak kurt olamayacağım. Birini öldürmem gerekiyordu,bu canice bir şeydi. Hayvan olabilirsiniz,iç güdüleriniz ile harekette edebilirsiniz ama birinin nefesini kolay kolay kesemezsiniz. Asla yapmayacağım. Birde okul meselesi var bugün yeni bir okula gidiyordum. Başka bir boyuttaymış aslında o boyutta bizim ki gibi hatta normal fakat orada ki insanlar bizleri ve gittiğimiz okulu ve evleri kolay kolay göremezlerdi. Boş arazi zannederlerdi veya orman yeri o kadar. Bizleri görürlerse akıllarını kaçırırlardı ya da bizden faydalanmak isterlerdi. Bunu yapmaları imkansızdı ama oluru da vardı, sonrası büyük bir katliam olurdu. Bu yüzden pek gelen giden yoktur. Asıl saçmalık kurtlar ve vampirler birbirlerinden nefret ediyorlar ve nefret eden 2 ırkı bir araya getirmişler joker olarak cadı ırkıda orada bulunmakta. Asırlardır bir birine düşman olan 3 ırkı şimdi yan yana bir okula getirmişler. Hah! akıllarını seveyim doğrusu,neden diye sormuyorum çünkü hep aynı cevabı alıyorum,iç güdü ile olan bir şey. Bavuluma iç çamaşırlarını da koyup tam takır hazırlandım. Bavulumu alarak aşağı kata indiğim de abimi kan içerken buldum.Ayaklarını masa üstüne uzatmış, kucağında bulunan iki paket kan ve ağzında da içtiği paket ile duruyordu. Vampir hızımı kullanarak iki paketi alıp anında içtim. Abim ise bana sinir olmuş şekilde bakıyordu. Vampirler ellerinden kan alınmasını hiç sevmezdi. Oh olsun ben gideyim o keyfi sefa sürsün azıcık sinirlendirsem fena olmaz ya,gider ayak biraz kızsa bir yerinde bir şey eksilmez. Abim yılan edasında ki bakışlarını usul usul vücudum da gezdirdi. "Ne yapıyorsun canım küçük vampirim" "Hiç karnım acıkmıştı da hazır sende kan içerken bende içeyim dedim" "Normalde olsa alina seninle kavga ederdim de şimdi susuyorum çünkü gidiyorsun nede olsa senden kurtuluyorum" Bunları içten söylemediğini tabiki de biliyorum ama kırılmıştım. "Kesinlikle abicim bende senden kurtuluyorum nede olsa orada bir sürü yakışıklı, kaslı, meteor vampir vardır" Abim kıskanç bir insandı,beni engellemezdi ama her şekilde bir tehdit savururdu. "SAKIN!ALİNA,SAKIN O METEORLAR'A YAKLAŞMAYA KALKMA! HEPSİNİN KAFASINI KOPARIR KANLARINI İÇER, ATEŞTE CAYIR CAYIR YAKARIM O sırada bizi dinleyen sevgili anneciğim büyülü terligini alıp abimin kafasına fırlattı. Ne bileyim normal anneler normal terlik fırlatır, kafalarına vurur, uyarır,kızar bizim annemiz normal terlikleri büyü yapıp işkence aleti olarak kullanır. Baksanıza işkence aleti abimin kafasını yardı. Bu durumda ne deniyor -Kadının fendi erkeği yendi.- "Anlamadım abicim ne yapacaktın sen" sırf gıcıklık olsun diye sormuştum. Annemin duymasını sağlamak için. "Alınlarını öpecektim Alina! Abim arkamda duran annemle göz göze gelmişti. Küçükken hep yaptığını yapıp gözlerini kaçırdığında annem olaya el attı. "Sakın kardeşini tehdit etme Ayaz duydun mu!?" "Duydum anne duydum!" Dışarda korna sesi gelince annem ve abimi öpüp bavulum ile çıktım.Babam yine tüm karizmatikliği ile beni bekliyordu daha fazla durmadan bagaja bavulu yerleştirip önde ki yerimi aldım. Babam ile uzun bir yolculuk sonu büyük bir alana geldik. Yolculuk boyunca benim yalnız olmadığımdan bahsetti. Her şey onu aramamı, haberdar etmemi istemişti. Bir süre sonunda arabadan indik, değişik alanı izlerken babam açıklama yapıyordu. Babamın bakışları bana döndüğünde önce hafifçe öksürdü. "Burası biz olağanüstü yaratıklar için yapılmış bir alan,hava alanı, diğer boyutlara giderken burayı kullanırız biz kızım,buraya girdiğin an kesinlikle hiç bir gücünü kullanma bu alanın korumaları vardır Güçsel element koruyucuları belirli bir elemente sahip olan koruyucular, güç kullanan kişiyi ve gücün yayıldığı yeri tespit edip saliyesinde yanında olurlar seni etkisiz hale getirip ceza verirler bu cezalar çok büyük Alina o yüzden çok dikkat olmalısın" Bu süreçte sadece sessiz kalıp dinledim ardından bize benzemeyen kişilere bakıp "Sadece bizim ırkımız mı var?" diye sordum. "Hayır kızım burayı bir çok ırk kullana bilir, içerde anlarsın zaten; kurt, vampir,element koruyucuları, muhafızları,alfa,beta,delta, şekil değiştiren,cadılar, büyücüler,ejder dönüşümcüler,elfler,cüceler ve daha nice ırk...aklına gelecek bütün ırklar kızım şimdi beni takip et ve dikkat kulağı ile dinle" Can kulağı ile hiç bir bilgiyi atlamadan dinlemeye başladım. Arabadan bavulum alıp babam ile alana yürümeye başladık, bir yandan onu dinlerken diğer yandan da etrafı inceliyordum. "Uçağa bindiğinde rahat olmaya bak eğer rahat olamazsan oradakiler için tehlikelisindir bu yüzden uyutulursun, bayıltıcı ile de değil senin canını acıtarak uyuturlar, orada ki okula gittiğinde 3 okul müdürü de sana yardımcı olacaklardır benim eski okul arkadaşlarım olurlar, önce güç testine girersin sonra da sınıfına.. aman diyeyim sinirlenmemeye bak! kanatlarını kesinlikle çıkarma kimse bilmesin" Kanatlarım evdeyken sadece bir kez çıkmıştı. Bir daha çıkması imkansız diye düşünüyorum. "Orada sana ev ayarladık gittiğin an büyük ihtimal orada akşam yaşanacak,korkma,ev sahibi ile konuştum seni bekliyor, bu ev adresi, günde en az 1 kez kan ve 1 kez et yiyeceksin okulda kavga yok en ağır cezaları alırsın, büyü gücünü kullanma,uçakta herkes gücünü kaybeder kızım ama sen kaybetmesin,ihtişam'a kapılma kızım yolun açık olsun bu senin uçağın" Bana uzattığı kağıdı alırken ağzından çıkan tek kelimeyi kaçırmamaya dikkat ettim. Sonunda değişik yaratıkları geçip uçaklara yönelmiştik. Benim uçağım diğer uçaklardan biraz daha küçük ama şatafatlıydı,valizimi alan babam birine verdi Sarılıp vedalaştık şuan hem heyecanlı hemde korkuyordum. Ailemden uzakta nasıl kalacaktım !? Sakin olmam gerek, her şey doğal, uçağa binip sıra sayım olan pencere kenarına oturdum. Kulaklığımdan şarkı açarak babamın gidişini izlediğim sıra yoğun bir erkeksi ve vampir kokusu alarak yanıma döndüm. Yanımda bembeyaz tenli,mavi saçlı bir çocuk oturuyordu. Hangi ara oturmuştu bir fikrim yoktu. Saçları acayip güzel ve yakışmış. Renkli saçları hep severdim zaten. Çocuk elini uzatınca bir iki tereddüt sonrası sıkabildim. "Merhaba ben Rustin, sen ?" Abimle yaşıt olabilirdi. " Alina, memnun oldum" O da kulaklık çıkardı bir yandan da bana cevap veriyordu. "Bende memnun oldum,o boyuta neden gidiyorsun,sanırım okula gidiyorsun" "Aa evet okul için gidiyorum ya sen" "Ben de okula gidiyorum,hangi bölümsün yani kokunu alamıyorum." Orası aynı zamanda bir yaşam yeriydi,bir çok kişinin orada yaşadığını biliyordum. Rustinin söyledileri ile kaşlarım çatıldı,bir an aklıma babam'ın söyledikleri geldi. UÇAKTA HERKES GÜCÜNÜ KAYBEDER KIZIM AMA SEN KAYBETMEZSİN sanırım bu yüzden kokumu alamıyordu. "Vampirim, peki ya sen" Bunu lafın gelişi söylemiştim benden şüphelensin istememiştim. "Vay! bu daha iyi ben de vampirim ilk gidişin mi ?" "Evet ya sen" " Ben 20 yaşındayım Alina, ilk gidişim değil, ama sen nasıl nasıl bu yaşta gidiyorsun ki" "Ben 18 yaşındayım,ailemden dolayı geç başladım" "Anladım" Konuşmamız sonlanmıştı. Camdan dışarı bakarken gözlerim yansımasına kayıyordu. İkide bir gözlerim mavi saçlarına takılıyordu. Öylesine güzel duruyordu ki ahenkli bir uyum sağlıyordu. Rustin de bunu fark etmiş gibi güldü başını hafif bana yaklaştırıp "Dokun hadi içinde kalmasın" Ben de gülümseyerek saçlarına dokundum. Boya olmasına rağmen saçları ipek gibi yumuşacıktı. İster istemez öküz abimi hatırladım. Kafasını geriye çekti, gülümseyerek konuşmaya başlamıştık ki uçağın kalkacağına dair anons yapıldı. Önüme dönüp normal konuma gelmiştim ki ben anlamadan koltuktan çıkan demir kelepçeler el bileklerimi,ayak bileklerimi ve karnımı sardı. Kanımın hızlandığını hissediyordum içimde ki kurt şaha kalkmıştı,vampir ise saldırmak için hazırdı resmen. Bunların ne olduğu hakkında en ufak fikrim bile yoktu. Korku ile Rustin'e döndüğüm de o sanki normalmiş gibi davranıyordu.Dahası bu şey sadece vampirler de vardı. Rustin beni fark ettiğin de telaşla doğruldu. "Hey! sakin ol,bunlar normal, uçak kalktığı zaman her vampir içindeki vampiri tutmayabilir bu yüzden vampire dönüp buraya ve uçağa zarar vermesin diye takılır bu kelepçeler,sakin ol yoksa mine ile uyursun" En azından içim biraz olsun rahatlamıştı,rahat bir hale geldim. Uçak havada hızla ilerlemeye başladı. Uzun bir sürenin sonunda sadece el kelepçelerim açıldı. Bileklerimi ovarken kulaklarımı da taktım.Yolculuk başladı inşallah sorunsuz, güzel bir yolculuk olur. "Orada nerede kalacaksın ?" "Babam bana özel ev tuttu,ya sen" "Kuzenim ile kalacağım" Camdan dışarı bakarken pamuk şekeri andıran bulutlar bir tabloyu oluşturur gibi hoştu. Sanırım tuvale işlenecek güzel bulutlar ve renk cümbüşü bu konuda harika bir portre yaratırdı. Şuandan itibaren yeni bir hayata adım atmıştım. Beni nelerin beklediğini bilmemek beni korkutuyordu. Yepyeni bir okul ve yeni düşmanlar... Gereksiz buluyordum düşman olmayı, sırf güç için ya da başka türlü şeylerde kıskandığın için durduk yere nefret ve kin olmamalı. Bir kaç gün önce rüyam da garip şeyler görmüştüm, kehanet ya da gelecek hiç bir fikrim yoktu sadece korkum vardı. Gözlerimi kapattıp kafamı koltuğun başlık kısmına dayadım. "Solgun ve düşünceli görünüyorsun,anlatmak ister misin ?" Yeni tanıştığım,ismi,okulu, yaşı haricinde hiç bir bilgim olmayan birine nasıl güvene bilirim ki. Yine de yüzeysel bir anlatım yaptım. "Tuhaf bir rüya gördüm, gelecekten kesit gibiydi bilmiyorum...sadece korktum" Gördüğüm rüyada üzerimde hiç bir şey yoktu, soğuk soğuk terler döküyordum. Daha önce tanımadığım birileri beni tutuyordu ve tuhaf şeyi kanıma karıştırıyorlardı. Anlamı nedir bilmiyorum ama babams anlatsam iyi olacak. Yeni olağanüstü hayata merhaba.

editor-pick
Dreame-Editörün seçtikleri

bc

evli kadın evli adama aşık oldu

read
10.1K
bc

Tutku'nun Esiri

read
23.4K
bc

ALFABETA (+18)

read
29.1K
bc

Ölüm Yıllıkları

read
1.2K
bc

Kan Kırmızı (Türkçe)

read
4.1K
bc

ÇAPKIN +18 (365 Gün Serisi)

read
24.5K
bc

SENİ HİSSEDİYORUM ( 2 )

read
7.9K

Uygulamayı indirmek için tara

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook