OLAĞANÜSTÜ

1184 Kelimeler
Aiden çevik bir hareketle yattığı yerden kalkarak üzerinde ki kumları eliyle silkeledi ve hala kendisini izlemekte olan Evelyn'e baktı. " öyle dikkatli neye bakıyorsun ?"  " Uyuyup uyumadığını kontrol ediyordum, gülümsüyordun ve .. " " Ve ? " Aiden tek kaşını kaldırarak Evelyn'nin vereceği cevabı beklemeye başladı.  " Ve gülümsemenin güzel olduğunu düşündüm.! " Evelyn söylediği sözlerin ardından Aiden'ı geçerek suya yaklaştı ve kıyıya vuran dalgaların üzerini ıslatmasına aldırmayarak dizlerine kadar ilerledi.  " Gülüşünün güzel olduğunu düşündüm " Aiden ilk defa bir söz karşısında afalladığını hissederek yüzünde ki şaşkın ifadeyi değiştirmeye çalıştı ve Evelyn'a doğru yürüdü.  " Her zaman böyle açık sözlü müsün? " Evelyn rüzgarın yüzüne değdirdiği saçları arkaya doğru atmaya çalışarak cevap verdi.  " Neden düşündüğüm şeyleri kendime saklayayım ki ? Üstelik benimle ilgili bile değilken " " İlginç ! " " ilginç olan ne ? düşündüğüm şeyleri açıkça söylemem mi ? " " Evet , aslında biliyor musun keşke herkes senin gibi olsa ! Tanıdığım bütün kadınlar düşündüklerini kendilerine saklıyorlar ve bilmiyorum..! ilk defa farklı biriyle karşılaşıyorum. Doğal ve ne hissettiğini söyleyebilen biriyle. "  Aiden'ın yüzünde ki ifade Evelyn'nin gülümsemesine sebep olurken kararan havayı izlemeye devam etti. Aklını kurcalayan tonlarca soruyu ise ilk defa sessiz kalarak kendisine saklamayı tercih etti. Tanıdığım kadınlar derken acaba kaç kadından bahsediyordu. Mesela bunu çok merak etmişti ama nedense sormaması gerektiğini hissediyordu. Başkalarının hayatına bu kadar burnunu sokmaması gerektiğini bilecek yaştaydı sonuçta. Aiden aklına gelen soruyla Evelyn'nin yanında durarak " amcan ? " diye sordu.  " en son ne zaman geldi ? " " Neden merak ediyorsun ? " Evelyn, Aiden'ın ne öğrenmek istediğini anladığı için cevap vermeyi geciktiriyordu.  " Buradan ne zaman kurtulacağımı merak ediyorum ! " Evelyn yaşadığı adanın karşısında ki adam tarafından bu şekilde bahsedilmesinden rahatsız olarak "bu ada sandığın kadar sıkıcı değil " diyerek sudan çıktı ve adanın içine doğru yürümeye başladı. Tekrar yalnız kalmaktan çok korkuyordu ve Aiden'ın gitmek istediğini her fırsatta belirtmesine sinirleniyordu. Hiç tanımadığı bir adama karşı böyle hissetmesi doğru değilken yıllardan sonra ilk defa amcasından başka biriyle muhabbet edebiliyor olmanın sevincini yaşıyordu.  Aiden sinirli bir ifadeyle giden kızın arkasından bir kaç saniye baktıktan sonra elleriyle saçlarını karıştırarak sudan çıktı ve Evelyn'nin ardından adaya doğru yürümeye başladı. Genç kızın neden böyle bir tepki verdiğini anlayamadığı için verecek cevap bulamamış ve sessiz kalmıştı. " Evelyn " diye seslenerek ağaçların arasında kaybolan kıza yetişmeye çalıştı.  " Evelyn ! "  Ormanın içine girerek adımlarını hızlandırdı. Yağmur hafiften çiselemeye başladığı içinde Evelyn'i merak etmeye başlamıştı. Biranda gözden kaybolan kızı bulmak için neredeyse koşar adımlarla ilerlemeye başladı. Kuş sesleri adanın içini huzurlu bir şekilde doldururken aniden duraksayarak acıyla yanında bulunan ağaca doğru yaslandı.  " Kahretsin bir bu eksikti ! " Ne olduğunu tahmin edebiliyordu. Gömleğini kaldırarak başını eğdi ve pansumanın altından sızan kanı eliyle silerek etrafına bakındı. Kendisini zorladığı için yarası açılmış olmalıydı.  " Evelyn neredesin " Yağmurdan ıslanan gömleğini tek koluyla tutarak başının üzerinden çekip çıkardı ve pansumanı kaldırarak kanayan yaranın üzerine bastırdı.  " Bu adadan gitmek için her dakika bir sebebim daha oluyor "  Sessizce mırıldanarak yürümeye devam etti.Evelyn'in bu adanın her yerini çok iyi bildiğini düşünerek endişelenmenin yersiz olduğuna karar verdi ve adımlarını yavaşlattı.  Evelyn kucağında bulunan kuşun sırtını okşadıktan sonra başını kaldırarak etrafına bakındı ve gözünde ki yaşı silerek ayağa kalktı.  " Ruhsuz, kaba adam ne olacak " Avuçlarının arasında tuttuğu kuşu serbest bıraktıktan sonra saçlarını toplayarak tepesinde dağınık bir topuz yaptıktan sonra elinde bulunan küçük tokayla kenarlardan tutturdu. Aiden'ı bıraktığı yere doğru yürürken hala söylenmeye devam ediyordu.  " keşke seni o halde bıraksaydım da yaran mikrop kapsaydı. Ah keşke hayatını kurtarmasaydım keşke . "  Evelyn biraz fazla ileri gittiğini farkederek alnını kaşıdıktan sonra çiseleyen yağmurdan kaçınmak için gür dallara sahip bir ağacın altına doğru ilerlemeye başladı.  " O kadar sinirlendim ki normalde asla söylemeyeceğim sözler sarfettim " Evelyn kolunu ileri uzatarak parmaklarını yağmur suyuna temas ettirdikten sonra aklına gelen düşünceyle gülümseyerek arkasını döndü ve ağaca tırmanmak üzere harekete geçti. Tepeye çıkmayı başarırsa adanın yağmurda nasıl göründüğünü izleyebilecekti. Yavaş ama çevik hareketlerle düşmemeye çalışarak tırmanmaya başladı ve bir kaç adımda bir durarak ne kadar ilerlediğini görmeye çalıştı. Çocuk gibi heyecanlı hissederek tırmanmaya devam etti. Aiden kulübeye vararak bulduğu bir havluya kurulandıktan sonra giyecek bir tişört ya da başka bir şey arayarak etrafına baktıktan sonra bunun anlamsız bir şey olduğuna karar vererek kulübeden tekrar çıktı. Yan tarafta bulunan odaya girerek Evelyn'nin yarasının üzerine koyduğu ilaçları buldu ve genç kızdan gördüğü kadarı ile yaranın üzerini kapatarak kulübeden çıktı. Islak gömleğini tekrar giyemeyeceği için kenara bırakarak yürümeye başladı. Yağmur yavaş bir şekilde yağmaya devam ediyordu ve Evelyn'in ortalarda olmaması tedirgin hissetmesine sebep oluyordu.  Yürümeye devam ederek etrafında ki güzelliklere bakmaya başladı. Bulunduğu ada hakkında pek fazla bir bilgiye sahip olmasa da ağaçların gürlüğü ve etrafın temiz ve yemyeşil olması adanın verimli bir yapıya sahip olduğunu gösteriyordu. Bir süre ilerledikten sonra ve bir kaç kez daha Evelyn diye seslendikten sonra soluklanmak için yanına yaklaştığı ağaca yaslanarak derin derin bir kaç kez nefes aldı.  Vücudu kendisinin bile farkında olmadığı tepkiler veriyor ve Aiden'ın şaşırmasına sebep oluyordu. Normalde her gün kendi gemisinde çalışır ve yorulmasına rağmen dinlenme ihtiyacı hissetmezken ve bedeni bu tempoya alışkınken şu an kısa bir mesafeyi yürüdükten sonra bile dinlenme ihtiyacı hissediyordu. Büyük ihtimal karnının biraz yukarısında bulunan yara hareket etmesini zorlaştırıyor ve kendisini yorgun hissetmesine sebep oluyordu.  Evelyn tırmandığı yerden adayı izlerken kendisine doğru yürüyen Aiden'ı görerek nefesini tuttu ve beklemeye başladı. Burada olduğunu belli etmek istemiyordu öyle ki Aiden'la her konuşmalarında daha da sinirleniyor ve bir çıkmaza giriyormuş gibi hissediyordu. Sabit fikirleriyle kendini bastırmaya çalışan bir adamla uğraşıyormuş hissinden kurtulmak isteyerek hareketsiz kaldı ve bulunduğu ağaca yaslanan Aiden'ın hareketlerini izlemeye başladı.  Aiden yaslandığı ağaçtan destek alarak bulunduğu yere oturdu ve yağmurun sesini dinlemeye başladı. Huzurlu hissediyordu. Uzun zamandır hissetmediği kadar huzurlu hissederek gözlerini araladı ve tekrar kendisini izleyen yeşil gözlerle karşılaştı.  " Evelyn ! " diye seslenerek hızla yerinden kalktı ve ağacın tepesinde bulunan kalın dallardan birinde oturan kıza endişeyle baktı.  Oraya nasıl çıktığını bilmek dahi istemiyordu. Bu kadar tehlikeli bir harekette bulunmak için çıldırmış olmalıydı.Şimdiye kadar gördüğü veya tanıdığı hiç bir leydinin böyle fütursuzca davranmayacağına emindi.  " Orada ne yaptığını açıklamak ister misin ? " diye sorarak bir adım geriye çekildi ve Evelyn'nin hareketlerini izlemeye başladı.  " Manzaranın ve yağmurun tadını çıkıyorum. Shetland adası yağmur yağdığı zaman çok güzel oluyor " Aiden kısa bir duraksamanın ardından asla yapmayacağı bir şey yaparak kollarını yukarı kaldırdı ve çevik bir hareketle yukarı doğru tırmanmaya başladı.  Evelyn kendisine hakim olamayarak küçük bir çığlık atsa da hemen toparlanarak " Tanrım ne yapıyorsun " diye bağırdı.  " Burada sadece birimiz için yeterli alan var ! " Aiden Evelyn ile aynı hizaya gelerek genç kızın gözlerine gülümseyerek baktı ve " Bu kadar heyecanla bahsettiğin manzarayı bende görmek istedim" diyerek Evelyn'nin yanında ki boşluğa oturdu.  Gerçekten de ada genç kızın söylediği kadar vardı. Yeşilin maviye çaldığı sular rüzgardan dalgalanırken bulutlar adanın üzerine gölge düşürerek güzel bir renk akımı oluşmasını sağlamıştı.  " Olağanüstü " diye mırıldanarak başını çevirdi ve heyecanla ne söyleyeceğini bekler bir ifade takınan Evelyn'nin yüzüyle karşılaştı.  " Gerçekten olağanüstü " Genç kızın yüzüne bakarak söylediği sözler ikisinin arasında kısa süreli bir sessizlik oluşmasına sebep olsada o an aralarında oluşan sessizliğin ne anlama geldiğinin ikisi de farkındaydı.. 
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE