9.Bölüm

735 Kelimeler
Ahu odanın boşalmasıyla kendine bakan mirzayı fark etti.Alayla dudaklarını kıvıran Ahu yerinden kalkıp kapıya yönelicekken elinde hissettiği elle elektrik çarpmışa döndü.Hızla elini çeken genç kız mirzayla göz göze geldi.Duyduğu şeyle ağlasa mı?Gülse mi? bilemedi. Genç kızı hızla elini çekmesiyle mirza konuşmaya başladı. "Ağladın mı sen?" Ahu duyduklarına karşı alayla mirzanın yüzünü baktı. "Ne saçmalıyorsun sen ne ağlamasından bahsediyorsun." diyerek kapının kolunu tuttu.Tam çıkacekken mirza "Tebrik ederim sayende berdelden kurtuldu çocuklar."dedi. Genç kız mirzanın dediklerini umursamayarak kapıdan dışarı kendini attı.Konağın kapısını gelince duyduğu sesle salondaki konuşmayı dinledi. "Ne devran bebeğim ya bende seni özledim.Ben şu an biliyorsun dünya turu yapıyorum.Evet çiğdem yani çağla eee şimdi tünele giriyorummm sesin gittiiiiii" diyen devranla kahkaha atan genç kız arkadaşının yanına oturdu. "Hala mı çapkınlık devran yaaa" "Napalım prenses kızlar bana hasta" diyerek kahkaha attı. Mirza aşağıdaki seslerle Ahu ve devranı dinledi.Devranın dedikleriyle ahunun karşısında kahkaha atması genç adamı çileden çıkardı.Muhabbete dahil olmak isteyen mirza devranın kafasına vurarak "Hiç akıllanmayacak mısın oğlum sen" diyerek Ahu ve devranın karşısındaki koltuğa oturdu.Ahu heryerden bu adamın çıkmasına sinir olmuştu.Devran acıyan başını tutarak "Herkes sen değil abi napıcaksın acıdı ama lan elin ne ağır" "Lan mı dedin sen?" "Yok valla demedim" Ahu ikili arasında geçen konuşmayı gülerek dinliyordu.Fakat aklına takılan şey devranın mirzaya "herkes senin gibi değil" demesi idi.Acaba neyi kastetmişti. Genç kız kendisini tepeden tırnağa süzen adamla kıpkırmızı kesildi.Ne olmuştu da Mirza kendisini böyle süzüyordu.Çalan telefonla yerinden hoplayan devrana ağızları açık bir şekilde bakan Mirza ve Ahu devranın "Ahu prenses aç şu telefonu öyle birşey deki bir daha aramasın" "Saçmalama devran kimki o sen açsana" "Prenses hadi üniversite bir neslihan vardı ya kızla bir gece eğlendik bırakmıyor peşimi hadi al" "Lan devran aç şu telefonu" diyen mirzayla telefonu açıp ahunun eline tutuşturan devran genç kıza hadi der gibi bir işaret yaptı.Telefonu hopörlere alan genç kız "Alooo devran aşkoooomm" diyen sesle yüzünü buruşturdu.Karşısında gülen iki adama çatık kaşlarla bakan ahu "Devran duşta tatlımmm" diyerek karşısındaki ikiliye baktı iki adamda donup kaldı. "Nediyorsunnn sen beeee devranı ver telefonaaaa" "Bana bak bir daha sevgilimi ararsan gebertirim seni bu Ne be sizin gibi sürtükler yüzünden dünyada doğru dürüst erkek kalmadı" diyerek telefonu kapatan ahuya şaşkınlıkla bakan devran ve mirza kahkahı patlattılar.Sinirleri tepesine çıkan genç kız daha önce mirzayı böyle içten kahkaha atarak görmediği için şaşkınlık içerisindeydi.Çok güzel gülüyor diye düşündü içerisinden Fakat aklına daha demin olanlar gelince "Hiç gülmeyin sizin yüzünüzden muhattap oldum zaten" diyen kıza devran gülerek "Yalnız prenses gerçekten çok iyi bir oyuncuymuşsun.Şu duş olayı nerden geldi aklına" diyerek tekrardan gülmeye başladı.Sinirden gözü dönen Ahu "Yalnız devrancım hatırlarsan neslihanı bende tanıyordum üniversiteden biraz daha gülersen arar senin Mardin'de olduğunu söylerim o da gelir burayı ayağa kaldırır." diyerek tek kaşını alayla yukarı kaldırdı.Gülümsemesi donan devran "Prenses dedik bağrımıza bastık yapılır mı ahuuuu" diyerek masum bir ifadeyle salondan çıktı.Mirzayla salonda başbaşa kalan ahu kendisine tebessümle bakan adama aldırmadan Konak'tan çıktı. 1 hafta sonra Sabahın ilk ışıklarıyla uyanan ahu çalan telefonlara birlikte konuşmaya başladı. "Efendim" "Bakıyorumda beni unuttunuz ahu hanım" diyen Bukenin sesiyle "Saçmalama canım ben seni unuturmuyum.Sadece burda çok yoğunum o yüzden arayamadım seni" "Anladım canım neler yapıyorsun oralarda bakalım anlat" "Ne yapayım canım iş güç aşiret daha nolsun seni özlüyorum gelsene yanıma" "Öğrencilerimi bırakıp nasıl geleyim canım" "Off Buke ya o zaman sömestır tatilinde gel" "Tamam canım tamam neyse şimdi kapatmam lazım öpüyorum." "Görüşürüz canım" diyerek telefonu kapatan genç kız dolabına yöneldi.Mavi renkte olan uzun tulumu üstüne geçirdi. Kapının tıklatılmasıyla "Girebilirsiniz"dedi. İçeriye giren bedirhan karşısındaki güzelliğe gülümseyerek baktı. "Miniğim sen yine çok güzel olmuşsun"dedi. "Teşekkür ederim abicim" "Miniğim akşama Bora ağanın konağının bahçesinde bütün ağalar ve eşleri toplanıcakmış babam hep birlikte gideceğimizi söyledi.Haberin olsun" diyerek göz kırptı.Kendisine göz kırpan abisiyle beraber gülümseyen genç kız "Ne yemeği abi bu" diyerek bedirhana döndü. Bedirhan kardeşinin yanaklarından öptü. "Her yıl her konağın ağası evinde yemekler verir eğlenceler düzenler bu gelenek asırlardır sürüyor miniğim" "Anladım abicim ama bugün akşam benim bir ameliyatım var çıkışta direk oraya gelirim siz benden önce gidin" "Tamam miniğim görüşürüz" diyerek kapıdan çıkan Bedirhan arabasına atlayıp şirketin yolunu tuttu. Genç kız akşam içim heyecanlanıyordu.Sebebini bir türlü bilmiyordu.Umursamamaya çalıştı.Saçlarını maşa yaparak saldı.Aşağıya inen genç kız oturan Bora'n ağanın yanağından öptü. "Nasılsın babacım" "Çocuklarım sayesinde iyiyim kızım hastaneye mi?" "Evet babacım bizim meslekte böyle" "Ben çok şanslı bir adamım sizin gibi çocuklara sahibim" diyen adam kızına sarıldı. "Bizde şanslıyız babacım" diyen Ahu babasından ayrılıp evden çıktı. Hastaneye gelen ahu arabasını park edip hastaneye girdi.Koridorda yürüyen genç kız odaya girdiğinde gördüğü kişiyle donup kaldı. "SENİN BURDA NE İŞİN VAR!"
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE