10.Bölüm

1235 Kelimeler
Hastaneye gelen ahu arabasını park edip hastaneye girdi.Koridorda yürüyen genç kız odaya girdiğinde gördüğü kişiyle donup kaldı. "SENİN BURDA NE İŞİN VAR!" Karşısındaki Tarık alayla gülerek ayağa kalktı. "Artık burda çalışıyorum.Meslektaşıma günaydın diyeyim dedim" diyerek bacak bacak üstüne attı.Genç kız duyduklarıyla adeta bir sinir küpüne dönmüştü. "Buraya niye geldiğimizi ikimizde biliyoruz tarık.Ama ben artık seni istemiyorum lütfen bunu anla."dedi. Genç adam gerilen sinirleriyle genç kızın üstüne doğru yürümeye başladı.Üstüne doğru gelen adamla duvar yapışan genç kız "Bir adım daha atarsan senden nefret etmek için ikinci bir nedenim daha olacak."dedi. Tarık ahunun söylediklerine karşılık durdu. "Niye bize şans vermiyorsun Ahu her insan bir şansı hakeder."dedi. Genç kız bu sözlere gözlerini devirerek "Bak Tarık sen benim arkaşımdın.Hoş zaten olmasanda bu iş olmazdı.Ben sana karşı hiçbirşey hissetmiyorum lütfen karşıma çıkıp durma."dedi. Ahunun söyledikleriyle deliye dönen adam masanın üstündeki eşyaları eliyle dağıttı. "SENDE BENİ SEVİCEKSİN ANLADIN MI BENİ!!!" diyerek odadan çıktı.Genç kız yere düşen eşyalara korkuyla baktı.Koltuğuna oturarak arkasına yaslandı.Artık dert istemiyordu hayatında mutlu olmak yaşamak istiyordu.Bunca yıl birçok derdi olmuştu.Ancak daha fazla dert istemiyorum diye düşündü.Nerden bilebilirdiki mutluluğun başucunda olduğunu ve onunla can bulacağını... Ulusoy Konağı Rojin ahunun gidişiyle odasından çıkıp derin bir nefes aldı.Bu akşam olacak aşiret yemeğine gitmek için Rojda babaanneyle konuşması lazımdı.Çünkü ahu onun gelmemesi için elinden ne geliyorsa yapacaktı.Buna emindi artık.Salona geldiğinde Rojda babaanneyi oturmuş kahve içerken buldu.Bu kadını hiç sevmiyordu.Ama o ne derse yapmak zorundaydı. Rojinin babasıyla anası kapıya dayandığında para vererek onları burdan göndermişti Rojda babaanne o yüzden bu kadına iyi davranmak zorundaydı.Eğer Boran ağanın karışı olursa bu kadındanda kurtulacaktı.Bunun için içinden kahkahalar attı. Rojda babaanne yanı başında dikilen rojine baktı.Yine ne isteyecekti şeytanın sağ kolu diye düşündü içinden.Yıllardı oğlunun koynuna sokamamışlığın vermiş olduğu kin ve öfkeyle baktı rojine. "De hele ne deyecen gene" diyen kadınla konuşmaya başlayan rojin "Ana akşam ki yemeğe bende geleyim mi diyecektim ahuyu bileyon" diyerek üzüntüyle başını eğdi.Rojda babaanne rojinin derdini anlamasıyla buruk bir tebessüm etti. "Git hazırlanadur sende geleceksin"dedi. Rojin sevinç'le odasına giderken akşam için çok güzel olmayı planlıyordu.Artık mutlu olacağına inan rojin mutluluğun ona aslında çok uzak olduğunu bilmiyordu... İstanbul Meryem eski haline dönmesiyle beraber evin içinde sıkılmaya başlamıştı.Ömer beyde meryemin sıkılmaması için mutfağa girip yemek yapabileceği söylemişti.Meryemde mer bey işten gelene kadar çeşitli yemekler yapıyordu. Ömer bey piyasada tanınan bir avukat ve altınoğlu holdingler grubun başkanıydı.Karısını ve kızını bir trafik kazasında kaybetmişti.Meryeme göre çok iyi ve merhametli bir adamdı.Kapı sesiyle düşünceleri bölünen Meryem kapıda dikilmiş Ömer beyi gördü. "Hoşgeldin Ömer" "Hoşbulduk iyilik meleği yine döktürmüşsün" diyen ömerle tebessüm etti meryem "Öyle oldu hadi masaya geçelim" "Tamam üstümü değiştireyim geliyorum" diyen Ömer bey yukarıya çıktı.Meryem artık bir karar vermek zorunda olduğunu biliyordu ve çoktan kararını vermişti.Bugün yemekte Ömer'le konuşacaktı.En doğru karar bu diye düşündü kendi kendine. Mardin Tüm aşiret ağaları ve eşleri Bora ağanın konağında toplanmıştı.Kadınlar ve erkekler ayrı olmak üzre karşı karşıya oturmuşlardı.Mirza ağa onca kadının içerisinde ahuyu göremeyince büyük bir hüzüne çekildi.Kendisine bakan birini hisseden mirza süleyman ağanın kızı narinin göz hapsinde olduğu gördü.Kendisinde gönlü olduğunu bildiği halde yüz vermemişti Mirza ağa narine Fakat heryerden karşısına çıkıp duruyordu.Mardin halkından duyduğu kadarıyla ben Mirza ağanın karısı olacam diye ortalıklarda geziyormuş.Mirza ağa yüzünü buruşturdu.Ahu gözlüsünün yerini kimse alamazdı.Gözünü avludaki Kapıya diken Mirza ahunun gelmesini gözlüyordu. Hastane Genç kız ameliyattan çıktığı gibi odasına geldi.Üzerine mavi tulumunu giyen genç kız saçlarına maşayla tekrardan şekil verdi.Gözlerine çektiği sürmeyle gözleri ortaya çıktı.Topuklu ayakkabılarını giyerek odadan çıkan Ahu arabasına atladı. Yaklaşık yarım saat sonra Bora ağanın konağına gelen ahu arabayı park edip indi.Avludan içeri giren genç kız kendisine dönen bakışlarla gerildi.Avludaki herkes kendisine bakıyordu.Kadınlarla erkekler ayrı oturmuştu.Kadınların olduğu tarafa geçerken mirza ağanın dikkatlice kendini süzdüğünü gören genç kız utanmak yerine tek kaşını kaldırarak gözleriyle meydan okudu.Kolunda hissettiği baskıyla arkasını dönen genç kız Bora ağayı gördü. "Hoşgeldin ahu" "Hoşbulduk Bora" "Seni gördüğüme sevindim" diyen Bora ağa göz kırparak ordan uzaklaştı.Bunu gören mardin halkı kendi arasında fısıldaşması başlamıştı bile.Fakat kimsenin bilmediği şey mirzanın çenesini sıkmaktan kıracağıydı. Ahu koluna dokunulmasıysa irkildi.Arkasını döndüğünde uzun kahverengi saçlara sahip mavi gözlü genç bir kızla karşılaştı. "Merhaba ben dilan devranla mirzanın kardeşi" diyen kızla tebessüm etti.Genç kızın uzattığa ele bir bakış fırlatıp genç kıza sımsıkı sarıldı.Herkes şaşkınca bu ikiliye bakarken Uraz ağa dilanın yine kendini sevdirdiğini anladı.Mirza ağa ise Ahu gözlüsünün kardeşine böyle davranmasına tebessümüyle cevap verdi. Eğlenceler yapıldı,yemekler yendi ve sohbetler başladı.Ahu dilanla çok iyi anlaşmıştı ve dilanın eltisi berfinle.Berfin baran ağanın karısıydı ve 8,5 aylık hamileydi.Henüz bebeklerinin cinsiyetini öğrenmemelerini şaşkınlıkla karşılayan ahu "Hiç mi merak etmiyorsunuz?" dedi merakla berfin tebessüm edip "Elbet ediyoruz sadece süpriz olsun istedik.Birde biliyorsundur buralarda ağalara genelde erkek çocuk isterler.Allahtan baranım öyle değil." "Gerçekten şanslıymışsın o zaman berfincim.Ama ben bu ağaları yine anlamıyorum ha erkek ha kız Ne fark eder" diyen ahuyla Süleyman ağanın kızı narin ortaya atladı. "Kız doğurmak utançtır bilmiyormusun hele ki ağa karısıysan ona erkek evlat verebilmelisin" diyerek burnunu havaya dikti.Ahu deminden beri kendisine bakan koyu tenli kara gözlü kıza sinirle döndü hiç hoşlanamamıştı bu kızdan. "Adın herneyse unutmaki sen'de bir kadınsın böyle konuşman çok saçma ve cahilce bir bebeğin cinsiyetini erkek belirler." diyerek tek kaşını havaya kaldıran ahu alayla güldü.Narin ahunun söyledikleriyle kızarıp bozarak sustu.Ahu narinin sürekli mirzayı süzmesine sinir olmuştu.Sinirle mirzaya baktı.Genç adam gözlerine büyük bir yoğunlukla bakıyordu.Ufacık bir tebessüm gönderen ahu duyduğu sesle yerinden sıçradı. "Ahhhhh" diyen berfinle bütün kadınlar genç kadının başına toplanmıştı.Baran ağa koşarak berfinin yanına çöktü. "Berfinim sakin ol" "Ahh baran ahh bebek geliyor ahhhh" diyen kızla ahu kalabalığı yararak kızın yanına oturdu.Bütün ahali olanları izlerken mirza bedirhan ve uraz ahunun yanına geldiler.Ahu ellerini berfinin karnında gezdirerek bebeği kontrol etti.Bebek gerçekten geliyordu. "AMBULANSI ARAYIN!!!" diye bağıran kızla transtan çıkan herkes ambulansı aramaya başladı.Ellerini genç kızın karnında hareket ettiren Ahu saçları açık olduğu için önünü göremiyordu. "Saçımı arkaya toplarmısın abi" diyen ahuyla Bedirhan harekete geçicekken Mirza genç kızın ensesindeki saçları usulca arkaya çekti.Bedirhan sinirden kıpkırmızı kesilirken herkes şaşkınca bu ikiliye bakıyordu.Ahu yaşadığı şoku berfinin çığlığıyla atlattı. "Ahhhh ölüyorummm" "Berfin kendine gel bak bebek yolda geliyor birazdan suyun gelicek daha önce çocuk doğurtmadım ama doğurtmak zorundayım.Sende bana yardım ediceksin." diyen ahuyla herkes şok içinde kaldı.Berfin korkuyla "Yapamammm ahhh canım yanıyor" diyen kızla Ahu sinirle konuştu. "BANA BAK EĞER YAPAMAZSAN SENİDE BEBEĞİDE KAYBEDERİZ"dedi. O sırada berfinin suyunun gelmesiyle Ahu barana döndü. "Karını kucağına al eve sokalım hadi!" diyerek ayaklandı.Baran korkuyla berfini içeriye taşıdı.Erkekler konağın kapısında beklerken içeride sadece bir kaç kadın vardı.Ahu derin bir nefes alıp "SICAK SU VE BULABİLDİĞİNİZ KADAR TEMİZ HAVLU GEİTİRİN" diyerek kükredi.Dilan havluları kenara bırkıp berfinin elini tuttu. "Ahhhh" diyen berfinle Ahu "Başlıyoruzzz olabildiğince ıkın berfin derin derin nefes al!!!"dedi. Konağın kapısından döndükçe dönen baran ağa karısının çığlıklarıyla geriliyordu.Güzel gözlüsüne ve bebeğine birşey olmaması için Allah'a yalvarıyordu.Mirza ise ahu gözlüsün otoriter sesiyle gurur duyuyordu.Genç kızın sesi bütün meydanda yankılanıyordu.Dakikalar dakikaları kovaladı ve berfinin sesi kesildi.Baran ağa birşey oldu korkusuyla kapıyı yumruklamaya başladı.Fakat ne açan vardı ne bir ses.Mirza ise ahuyu merak ediyordu eğer bebeğe ya da berfine birşey olmuşsa Ahu gözlüsü kendini affetmezdi buna emindi.Herkes heyecanla konağın kapısına bakarken Ahu elinde tuttuğu minicik bedenle kapıdan çıktı.Ambulans sesi Konağı doldururken baran ağa büyülenmişçesine bebeğe bakıyordu.Genç kız baran ağanın önüne gelerek dolu gözlerle "Allah analı babalı büyütsün bir oğlun oldu berfinde iyi" diyerek bebeği Baran'ın kucağına bıraktı. Herkes sevinç'le birbirine sarılırken narin sinirle konak'tan ayrıldı.Ahu doktorlara gerekli bilgiyi verirken mirzayla göz göze geldi.Kendisine doğru gelen adamla dünya durmuştu.Ahunun Yanındaki doktorlar mirzanın gelmesiyle ayrıldılar.Genç adam kimse fark etmeden kızın kulağına "Annelik sana çok yakışıcak" diyerek fısıldadı.Genç kız duyduklarıyla kıpkırmızı olurken yanından geçip giden adamın arkasından baka kaldı.Daha iki gün önce ki mirzayla şimdiki Mirza arasında dağlar kadar fark vardı.Annesinin dediği gibi hayat mucizelere gebeydi...
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE