Yatakta oturmuş dikkatle ablamın ne diyeceğini bekliyordum. Ben bekledikçe ablam konuşmuyordu. "Abla?" bakışlarında ki hüzün beni daha da meraklandırıyordu. "Şafak kaza geçirmiş. Sanırım durumu ağırmış, Mehmet nerde bilmiyorum. Hastaneye gelince Melis aradı. Ondan öğrendim. Galiba kazayı biri bilerek yapmış, Mehmet ortalıkta yok." Şafak kaza yapmış, durumu ağırmış, biri bilerek yapmış, Mehmet yokmuş duyduklarım bunlar olmuştu. Tiz bir çığlık çıktı, boğazımdan. Şafak'la, Mehmet'le evledikten sonra benim de kardeşim olmuştu. "Nerdeyimiş, hangi hastanede? Ya Mehmet nerde? Onda bir şey yaparlarsa abla?" gözlerimden süzülen yaşlardan dolayı etrafı görmüyordum. Hastane odasından çıktım. Duvara tutuna tutuna çıkışı aradım. Mehmet'in yokluğu ruhumu eziyordu. "Elis?" ablam bu sefer bana yetiş

