37. BÖLÜM Şebnem, ayağa kalkıp Türker’in yanına yaklaşarak iyi görünmediğini söyledi. “Rengin solmuş.” Elini uzatıp oğlunun yüzüne dokunacakken genç adam bir adım geriye çekildi. “İyiyim ben, merak edecek bir şey yok. Başak nasıl?” Türker, içinde kopan fırtınayı dindirmeye çalışmakta zorlanıyordu. Ama soğukkanlılığını korumalıydı. Karısı toparlanmadan çevrelerinde dolanan düşman ortaya çıkmadan ve babasıyla konuşmadan kimseye bildiklerini söyleyemez, hesap soramazdı. Bunca sorunun içinde bir de Başak’ı üzemezdi. Çünkü Nihal, yaşanan onca günahın suç ortağıydı. Bunu bilmek karısını ne denli yaralardı, düşünmek bile istemiyordu. En çok da bebeğinin annesi için susmalıydı. Şebnem, Başak’ın iyi olduğunu, son yarım saattir sadece bir bardak su istediğini söylerken Ahsen, koltuğun üzerinde dur

