Pınar yüzünde ışıltılı bir tebessümle etrafını inceledi. Kafenin işleri umduğundan çok daha iyi gidiyordu. Tuğrul dışında her şey yolunda gibiydi. Son konuşmalarının üstünden koca iki gün geçmişti ve Tuğrul’dan hâlâ ses çıkmamıştı. Ona olan kızgınlığı öylesine yoğundu ki ayağına gitmek istemiyordu. Bu kez ilk arayan kesinlikle Pınar olmayacaktı. En başta verdiği kararını uygulayacak ve Tuğrul’dan elinden geldiğince uzak duracaktı.
Çaresizlikle yüzünü sallandırdı genç kadın. Biraz önceki gülümsenin yerinde yeller esiyordu. Ne kadar itiraf etmek istemese de onu şimdiden özlemişti. Tuğrul onun için öyle bir sınavdı ki varlığı ayrı, yokluğu ayrı bir dertti.
“Etrafı toparladık Pınar Hanım çıkabilir miyiz?” Pınar düşüncelerinden sıyrılarak karşısındaki ikiliye baktı ve başını salladı.
“Teşekk
