8. BÖLÜM

1420 Kelimeler
Keyifli okumalar Gülşah'ın gidişinin ardından Kazım ağa sessizliğe gömüldü. Ne tek kelime kelam ediyordu. Ne de düzgün bir şekilde yemeğini yiyordu. Onun hasta olmasından endişe eden karısı buna çok üzülüyordu. Kızının hıçkırıkları kulağından gitmiyordu. Bekir'in gelmesiyle Ayşenur hanım oğluna işaret etmişti. "Baba hasta olursun bir şey ye" dediğinde gözleri oğluna bakıp, "Kızımı koruyamadım canı yandı." dedi. Derin bir nefes alırken telefonu çaldığında arayana bakmıştı. "Gülşah" aramıştı. "Kızım sen kaç aydır nerdesin yüreğime indirdin?" diyerek sorduğunda gözyaşları akıyordu. "Baba canım acıyordu orada duramam bunu biliyorsun değil mi? Operasyon falan var ona gidip geliyorum." dediğinde sesindeki yorgunluğu anlamıştı. Gözlerini kapatırken ailesinin sesiyle kendine gelmişti. Bekir'in telefonu almasıyla herkes şaşkınca bakıyordu." Ah bacım sen gittin Elif bana etmediğini bırakmadı burnumdan getirdi. "dediğinde kahkahayı atmıştı." Hakettin. "dedi. " Ağabey sana bir şey soracağım Miran Demir tanıyor musun? Başına ne geldi biliyor musun? "diyerek sorduğunda şaşkınca bakıyordu." Hayırdır ne oldu? "diyerek sordu." Ya söylesene. "dediğinde bağırdığında," Askere gidince operasyon çıkmıştı. Kayboldu yıllardır kayıptı. "dediğinde," Havva hanıma giderek onun oğlunun bulunduğunu haber et Miran yaşıyor. "dediğinde," Buldunuz mu? Nasıl anlat bakalım? "diyerek sordu." Abicim askeri bilgiler verilmez devlet sırrı. "diyerek telefonu kapattı." Ulan insan kapatıyorum der görgüsüz. "diyerek söylendi. Konaktan çıktığında Yavuz'un konağına gelmişti. Derin bir nefes alırken içeri girdiğinde endişeyle bakıyordular." Hayırdır bu sefer nereme vuracaksın? "diyerek sordu." Kes lan sesini ananı babanı çağır. "dediğinde Havva hanım ve Hakkı Ağa merdivenden inerken ona baktı." Hakkı amca kusura bakma biraz ağzını yüzünü dağıttım. "dediğinde yaşlı adam elini omzuna koyup," Sorun yok ellerine sağlık "dediğinde gözleri oğluna döndü." Hakketti. "dedi. " Gel kahve içelim oğlum. "diyerek seslenen kadına baktı." Başka zaman artık size haberlerim vardır. "dediğinde gözleri ona bakarken," Müjdemi isterim Gülşah oğlunuzu bulmuş Miran yaşıyor. "dediğinde kadının gözyaşları akıyordu." Sen.. Sen ne dersin oğlum sahi mi? Miranım yaşıyor mu? "diyerek sorduğunda Hakkı Ağa kalbini tuttu." He ya sahi en kısa zamanda gelecek yanına Gülşah arayacak sizi "dediğinde gözleri adama bakarken," Ha burada da dedi ki Yavuz'a sürprizim var. "dediğinde kaşını kaldırdı." Ne sürprizi? "diyerek sordu." Bilemem artık orasını. "diyerek çıkarken Dicle'nin bakışları ona döndü." Konuyu karın daha iyi bilir. "diyerek ortaya bombayı bırakmıştı. Yavuz bütün gün Gülşah'ın sürprizini düşünüyordu. Dicle'nin bakışları ona kaydığında," Hayırdır ne düşünürsün? "diyerek sorduğunda," Gülşah'ın sürprizi nedir? "diyerek sordu." Vallahi bilirim ama söylemem sözüm var. "dediğinde çalan telefonla Havva hanım hemen kulağına koydu." Anam. "diyerek seslenen oğluyla gözyaşları akıyordu." Miran.. Miranım sen misin he. "dediğinde gözyaşları akarken elini kalbine koydu." He anam benim durumum iyidir. Gelip kurtardılar beni endişe etme. "dediğinde gözleri doldu. " Ana oğlunun ettiği nedir ha söyle düşmanın kızıyla evlenmiş üstüne kuma getirmiş. "dediğinde derin bir nefes almıştı." Oğlum söyledim ama dinlemedi Fırat'ın ölümünden sonra beni takmaz oldu. Gülşah ona etmediği kalmadı. Kızın canını yaktı. "dediğinde," Beni kurtaran Üsteğmen değil mi? Ana ona sevdalandığımı biliyorsun değil mi? Belkide böylesi daha iyi olmuş karım yapacağım onu. "dediğinde gözleri şaşkınlık içinde kalmıştı. " Müsaadem vardır oğlum ama onun gönlü sende midir? "diyerek sordu." Zamanla olacak ana. "dediğinde Miran babasına da anlatmıştı. Gülşah onlarla konuştu." En kısa zamanda dönüş yapacağım Havva anne geliyoruz. "dediğinde," Allah'ım korusun seni kızım sağ salim gelin. "dedi. Havva hanım telefonu aldığında Ayşenur hanıma durumu anlattı. Kocası ona şaşkınca bakıyordu." Hayırdır hanım ne bu halin? "diyerek sordu. "Havva Hanım en kısa zamanda Gülşah'ı istemeye geleceğini söyledi." dediğinde yaşlı adam öfkeyle bağırdı. "Yavuz'a vermem gül gibi kızımı." dediğinde, "Yavuz değil ağam Miran'a" dediğinde gözleri kadına bakmıştı. "Hanım kaç yıldır kayıplara karıştı ne dersin?" diyerek sordu. "Kızımız bulmuş Ağa Miran ona sevdalıymış." dediğinde kahkahayı atmıştı. "Miran sağ adamdır." dediğinde Yavuz duyduklarına inanmak istemedi. Onun kıymetini bilemedi. Şimdi yıllardır kayıp olan abisi ona sevdalı olduğunu söyledi. Odaya aniden girdiğinde öfkeden kıpkırmızı olmuştu. Derin bir nefes alırken genç kadın şaşkınca bakıyordu." Ağa bu ne sinir yoksa abinin Gülşah'ı karısı yapacağını mı duydun." dediğinde gözleri kadına bakarken, "Sen biliyordun değil mi? Belkide amacın buydu." dedi. Derin bir nefes almıştı. "Kara haber tez vakitte gelir hem sen onun değerini bilmeyen adamsın. Bırak da abinle mutlu olsun." dedi. "Nasıl lan gözümün önünde evlenecek ses etmeden duracağım öyle mi?" diyerek bağırdığında Dicle'nin bakışları öfkeyle bakmıştı. "Gülşah yıllardır seni sevdi. Sana kavuşmak için dualar etti. Tam sana kavuşmak üzereyken sen Asuman'ın koynuna girip ihanet ettin. Şimdi ne hakla konuşursun." diyerek bağırdı. Onun sesini konakta kalanlar duyuyordu. "Bütün aşiret benimle evli olduğunu biliyor. Hem ses edersen bu sefer öldürürler seni ona göre hareket edesin." dedi. Dicle derin bir nefes çekti. "Asuman'ı bu evden gönder çocuğu da öldürmüş burada kalmasın nikahın yoksa." dediğinde gözleri kadına bakmıştı. "İmam nikahı vardı aşireti toplarsa ne olacak" dediğinde, "Sen onu bana bırak ağam hallederiz." dediğinde bu kadının herşeye el uzatması onu şaşkına çevirdi. .... Gülşah'a verilen görevle harekete geçti. Yıllardır kayıp olan bir türlü bulunmayan askeri bulmak için bütün timini toplamıştı. "Miran Demir." diyen askere bakıyordu. "Komutanım aşiretin lideri değil mi? Yavuz Ağa'nın ikinci abisi operasyon da kayboldu." dediğinde başını salladı. "Umarım yaşıyordur." dedi. Hakkari dağlarına yaklaştığında pilotun sesini duydu. "Komutanım burada inmek zorundasınız ileri gidemem tehlikeli." dediğinde helikopter alçakta beklerken tim iniş yaptı. Helikopter tekrar havalandı ğında derin bir nefes almıştı. "Herkes dikkat etsin." diyerek bağırdı. Verilen konuma doğru giderken elindeki cihazla mayın arattı. Dikkatli bir şekilde hareket etti. Onun attığı adıma göre peşinden giden tim yanına geldiğinde, "Komutanım birileri geliyor." dediğinde hemen saklandılar. Mağaranın yakınında ağaca bağlı adama bakıyordu. "Komutanım diri diri yakacak" dediğinde gözleri keskin nişancıya döndü. "Bahar yerini al kendini belli etme." dediğinde başıyla onaylar şekilde salladı. Çalıların arkasında saklanan keskin nişancı Gülşah'ın emriyle ateş etmişti. Miran karşısındaki vurulan adama baktı. Bakışları etrafa bakarken gözleri saklanan time kaydığında sinsi sinsi güldü. İki kişi karşısına geçip, "Esker son." diyemeden alnına dayatılan silahla susmak zorunda kalmıştı. "Ne diyordun sen son duanı et." dediğinde kahkahayı atmıştı. "Hadi etsene etmesen de olur senin gibi itlerin duası kabul olur mu? Hiç sanmıyorum." diyerek alnına kurşunu sıkmıştı. Miran'ın kollarını çözerken, "Üsteğmen Gülşah Karacabey" dediğinde gözleri kadına bakmıştı. "Teğmen Miran Demir." diyerek elini uzattı. Onun yardımıyla yürüdüğünde telsizden aldığı haberle acele etmeye başladı. "Tim acele edin jet gelecek" dediğinde uzaktan sesi gelmişti. Türk Hava kuvvetleri F16'ın sesini duyduğunda gözleri havaya bakıyordu. "Savaş başlasın artık eğlence bizim kim olduğumuzu öğrensinler." dediğinde Astsubay kullandığı uçakla bombalamaya başladı. "Kaetal bir operasyon başarılı yuvaya dönüyoruz." dediğinde, "Anlaşıldı dönebilirsin." yanıtını aldığında uzaklaştı. Tim etrafa baktığında kızılca kıyametler kopmuştu. Helikopter iniş yaptığında hemen bindiğinde Miran'ın bakışları kadına dönmüştü. "Sen.. Sen Kazım Ağa'nın kızı mısın?" diyerek sordu. "Evet benim." diyerek tersledi. "Kız kardeşin kardeşime kaçtı bedelini ben ödedim." dedi. Telefonu aniden aldığında önce abisiyle sonra Miran'ın ailesiyle birlikte görüştü. Miran telefonu eline aldığında biraz uzaklaştı. Annesinin ağlama sesini duyunca içi yanmıştı. Gülşah'ın başına geldiğini duyunca öz kardeşinden nefret etmişti. Çocukluktan beri ona aşıktı. Yavuz'un onu elinden almasına müsaade etmezdi. Telefonu aniden kapatırken genç kadının bakışları ona dönerken anlamazca ona bakıyordu. "Gülşah" dediğinde, "Ne oldu?" diyerek sordu. Derin bir nefes alırken, "Yakında eşim olacaksın bunu bil yeter." dediğinde gözleri şaşkınlık içinde kalmıştı. Miran onun kalbini kazanmak için elinden geleni yapacaktı. Askeri karargaha helikopter iniş yaptığında Miran'ı hastaneye kaldırdılar. Genç kadın komutana bilgi verirken Miran'ın dediklerini düşündü. Belkide intikam almanın yolu Yavuz'un abisiyle evlenebilirdi. Ama sonra bundan vazgeçti. Onun duygularıyla oynamak istemiyordu. Derin bir nefes aldığında üstünü değiştirip hastaneye gitmişti. Miran'ın durumu iyiydi. Ama yine bir hafta yatmak zorunda kalmıştı. ... Aradan geçen bir hafta sonunda konakta hazırlık yapılıyordu. Havva hanım oğlunun geleceğini öğrendiği zaman büyük bir hazırlık yapmıştı. Yavuz onun geleceğini öğrendiği için huzursuzdu. Abisinin ona soracak hesapları olduğunu düşünüyordu. Asuman'ın bakışları kadınlara bakmıştı. "Hayırdır ne bu hazırlık?" diyerek sordu. Ama hiçbiri onunla muhatap olmak istemiyordu. Selvi ona ters ters baktı. "Seni ilgilendirmez odana git" dedi. Asuman'ın bakışları ona dönerken, " Hanımağa olduğum zaman ilk işim seni göndermek olacak" dediğinde Selvi kahkahayı atmıştı. "Sen değil Hanımağa hizmetçi bile olamazsın." diyerek alay ederken öfkeyle elini kaldırdığında Yavuz'un sesini duydu. "Sakın deneme" dediğinde gözleri kadına bakarken midesi bulanıyordu. "Sana bakarken ne hissettiğimi biliyor musun?" diyerek sordu. "Midem bulanıyor artık sürekli seni görünce hayatımdan tiksiniyorum." dediğinde gözleri kadına bakmıştı. Genç kadın dolmuş gözlerle odasına çıkarken kapının önünde duran araca baktılar. Miran bütün heybetiyle inerken davullar çalmıştı. Havva hanım oğluna dolmuş gözlerle bakıyordu." Oğlum canımın canı. "dediğinde Miran elini öperken," Anam kurban olurum etme. "dedi. Hakkı Ağa'nın oğluna sarılıp ağlamıştı." Aslan parçası hoşgeldin. "dediğinde gözleri doldu. Kız kardeşinin kaçtığını biliyordu. Yavuz'un ona sarılmasıyla Miran kulağına fısıldadı." Sakın kurtuldun sanma o kadını eve getirmek ne demek göreceksin sen sevdiğim kadına acı çektirmek nasıl oluyor göreceksin. "dediğinde gözleri şaşkınlık içinde kalmıştı." Kim o kadın? "diyerek sorduğunda," Gülşah Karacabey "dedi. Yavuz'un öfkeli bakışları ona döndü. Abisi yıllardır ona mı aşıktı. Sevdiğim kadın dediği Gülşah mıydı? Yavuz için o an zaman durmuştu. Gülşah artık onun değildi. Sonsuza kadar onu kaybetti... Bölüm sonu..
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE