Keyifli okumalar
Gecenin bir yarısı balkonda sigara içen adama bakmıştı. Dicle'nin bakışları ona dönerken, "Gülşah'ı en iyi seven sensin." diyerek mırıldandı. Gülşah onun için çok değerliydi. Arkadaştan öte kardeşi gibiydi. O gün ki gözyaşlarını unutmadı. Terasa çıktığında telefonu eline aldığında onunla sohbet etmeye başladı. Kalması için onu ikna etmeye çalışırken duyduğu tek bir şey vardı. "Onun yüzünü görmek istemiyorum." dedi. Pek haksız değildi.
Yavuz hala olayın şokuna girmişti. Abisinin dedikleri aklına geldikçe sinir krizine girdi. Yutkundu bu hatayı kendi yapmıştı. Şimdi bedelini ağır ödüyordu. Yarın mutlaka onunla konuşmak istiyordu. Asuman'ın bakışları adama kaydığında genç adam tiksinç bakışları ona döndü. "Ne o abin ona aşık diye üzülüyor musun?" diyerek sordu. Yavuz ayağa kalktığında, "Biliyor musun? Benim en azından sevecek kadınım var. Ama ne yazık ki seni sevecek kimse yok." dediğinde gözleri öfkeyle bakmıştı. "Sen kimden bahsediyorsun anlamadım?" diyerek sordu. Yavuz sinsice gülerken, "Karımdan." diyerek çıkmıştı.
Asuman'ın korktuğu başına gelmişti. Yavuz karısına bağlanmıştı. Onu yavaş yavaş kaybediyordu. Buna asla müsaade etmezdi. Derin bir nefes alırken ona öfkeyle bakan adama bakıyordu. Miran ona her baktığında abisinin ölümünü hatırlıyordu. "Niye böyle bakarsın ağam sende kardeşin gibi hakaret mi, edeceksin?" diyerek sordu. Genç adamın bakışları ona dönerken, "Seni her gördüğümde aklıma abim geliyor sana sevdalı olduğunu söylerdi. Çok güzel bir kadın tam bana göre." dediğinde sustuğunda genç kadın yutkundu. "Ama tek bir şey söylemedi senin ne kadar kötü kalpli vicdansız karaktersiz biri olduğundan bahsetmedi." dediğinde gözyaşları akmıştı.
"Timsah gözyaşları beni sökmez bu konağa layık iki kadın vardır. Dicle ve Gülşah" dediğinde gözleri adama bakınca, "Benim ne suçum var ağam?" diyerek sorduğunda, "Fırat abimin ne suçu vardı. Onu öldürmek istedin he" diyerek bağırdı. Onun sesini duyan Yavuz'un yukarı doğru çıkmasıyla öfkeyle bakmıştı. "Odana geç" dediğinde gözyaşları içinde ağlarken odasına çıkmıştı. Yavuz'un bakışları abisine dönerken, "Ağabey ben çok hatalıyım biliyorum tuzağa düşürdü. Hamile olduğunu söyledi." dediğinde gözleri doldu.
"Bu kadın o kadar kötü ki o minicik bebeğe bile kıymış hiçbir suçu günahı olmayan sabiye kıymış." dediğinde gözyaşları akıyordu. "Gülşah'ın canını yaktım doğrudur ama ben ona karşı bir şey hissetmedim bile ama bir şey fark ettim." dediğinde abisi ona bakıyordu. "Dicle ona bağlandım nasıl diyeceğim sana aşık oldum gitme." dediğinde genç kadın köşede konuşmayı duymuştu. Gözyaşları akarken arkadaşına nasıl diyeceğini bilemiyordu.
Odasına girdiğinde telefonu eline aldığında ağlamaklı sesiyle arkadaşına söyledi. "Gülşah kardeşim Affet beni ne olur." dedi. Derin bir nefes alırken genç kadının sesini duydu. "Dicle ona aşık olacaksın demiştim sana benim diyecek sözüm yok fark ettim de benim ki sadece çocukluktan kalma bir şey mutlu olmana bak güzel kardeşim." dediğinde gözleri doldu. "Asuman'ın gitmesi gerekiyor yoksa mutlu olamam ki." dediğinde gözyaşları akmıştı. "Elbet bir gün onun da zamanı gelecek" dedi. Dicle'nin derin bir nefes aldığını hissetti.
Ayşe odaya girdiğinde karşısındaki kadına dönmüştü. "Kusura bakma senin bunu." diyeceği anda Gülşah'ın bakışları ona dönerken, "Boşver sen nasılsın sana iyi davranıyor mu?" diyerek sorduğunda, "Vala bacım bu kıt beyinli kardeşin elimde kalacak bana diyor ki mesleği bırak" dediğinde kahkahayı atmıştı. "Ah yengem hadi ben biliyordum onun öyle olduğunu sen niye başını yaktın." diyerek güldü. Ayşenur hanım odaya girdiğinde iki kadın ona bakıyordu. Yüzündeki gülümseme hiç eksik olmasın diye dua etmişti. "Ayşe kızım hoşgeldin." dedi.
"Hoşbuldum ana." dediğinde gözleri kadına bakarken, "Senin oğlun beni salmadı ana kimle konuşuyorsam karıma bakma gebertirim diyerek tehdit etti." dediğinde gözleri şaşkınlık içinde kalmıştı. Kocası ona seslenince çıkıp giderken Gülşah derin bir nefes almıştı. Annesi ona bakarken, "Anne hala canım neden bu kadar yanıyor." dedi. Derin bir nefes almıştı. Sevdiği adama kavuşacaktı. Ama hiçbir şey istediği gibi olmadı. Dicle intikamını almak için onunla evlenmişti. Fakat bilmediği bir şey vardı. Yavuz ona aşık olmuştu. Kalbi sıkışıyor nefesi kesiliyordu.
Gözyaşları akarken yatağa geçtiğinde, "Yarın tekrar gideceğim anne lütfen engel olmayın duramıyorum." dediğinde gözleri doldu. Ayşenur hanım odadan çıktığında Bekir'in bakışları ona döndü. "Ana ne oldu?" diyerek sordu. "Gülşah tekrar gidecek" dedi. Bekir duyduklarına inanmak istemedi. Onun odasına girdiğinde gözleri karşısındaki kadına dönmüştü. "Gülşah yeter abim gerçekten yeter annem üzülüyor görmüyor musun?" diyerek kızarken, "Abi benim ne suçum söylesene bana sevdiğim adam bana ihanet etmiş arkadaşım intikamımı almak için onunla evlenmiş." dediğinde gözyaşları akıyordu.
"Ben buradan gideceğim bana mani olmazsanız iyi olur." dedi. Kazım ağa bu olanları duymuştu. Elini kalbine koyduğunda yere yığıldı. Ayşe onu o halde görünce çığlık çığlığa bağırdı. "Baba" diyerek ağladığında Gülşah odadan çıktığı gibi babasını yerde görmüştü. Bekir ambulans çağırdığında, "Baba." diyerek ağlayan kızına baktığında, "Kızım." dedi. Ambulans kapıya kadar gelmişti. Ayşenur hanım gözyaşları içinde ağlarken kızının sesini duydu. "Anne benim yüzümden hepsi benim suçum." dedi.
"Kızım baban güçlüdür." dediğinde gözleri kadına bakan genç kız korkudan kalbini tutuyordu. Ambulans durduğunda acilen müdahale odasına alınırken Gülşah'ın başı dönmeye başladı. "Ağabey" diyerek bağırdı. Onun sesiyle ona dönerken anlamazca kardeşine bakıyordu. Gözleri karardığında yere yığılacakken Bekir onu tuttu. "Gülşah aç gözünü." dedi. Ayşenur hanım kızına endişeyle ağladı. "Kızım uyan kızım." gözyaşları sicim sicim akarken hemşire sedyeye koyup odaya almıştı.
Dicle haberi aldığında hastaneye koşmuştu. Gözyaşları akarken karşısındaki adama nefretle bakıyordu. "Gör bak ne hale soktun? Bunun sebebi hep sensin nelere sebep oldun." diyerek bağırdı. Yavuz'un yaptığı hatanın bedelini herkes ödüyordu. En çokta Gülşah onu sevmesi için yıllarını vermişti. Ama asla istediği gibi olmadı. Canından çok sevmiş ama sevilmemişti. Dicle'nin bakışları adama tekrar döndü." Seni hiçbir zaman affetmeyeceğim." dedi.
Doktor içeriden çıkarken herkes ona bakıyordu. "Durumu nasıl?" diyerek sordu. "Üzüntü stres dolayı kalp krizi geçirmiş durumu şuan iyi ama üzüntü stres yasak" dedi. Herkes derin bir nefes almıştı. Gülşah'ın durumuna bakan başka bir doktor çıkarken, "Gülşah Hanım'ın ailesi." dediğinde Bekir'in bakışları ona döndü. "Abisiyim durumu nasıl?" diyerek sordu. "Üzüntüden dolayı bayılmış iyi beslenmesi gerekiyor." dedi.
Odaya girdiğinde karşısındaki kadına bakmıştı. Dicle'nin içi yanıyordu. Değmeyecek insanlar için ne hale gelmişti. Gözleri kocasına dönerken gözyaşları akıyordu." Çık dışarı "dedi. Yavuz'un çıkmasıyla abisini gördüğünde şaşkınca baktı." Ağabey "dediğinde," Durumu nasıl? "diyerek sordu." Git kendin bak"dedi. Miran içeri girdiğinde endişeyle bakarken, "Dicle durumu nedir?" diyerek sordu. Derin bir nefes alırken Bekir'in gelmesiyle şaşkınca, "Hayırdır?" diyerek sorduğunda aklına gelenle, "Miran kardeşimden uzak dur." dedi.
Miran'ın bakışları ona dönerken anlamazca, "Ben ne yaptım ki" dediğinde, "Bak kardeşime nasıl erimiş yıllardır bu anı beklediğini biliyorum ama kardeşin şerefsiz çıktı." dedi. Derin bir nefes alırken, "Önce bozuk dedi sonra mesleğine karıştı daha sonra da kına gecesinde ihanet etti. Sizin aileye kız vermem." dediğinde gözleri adama bakınca," Ben ona benzemem bunu en iyi sen bilirsin bende ona aşığım hemde çocukluktan beri." dediğinde gözleri açılan kadının bakışları ona döndü.", Ne dedin anlamadım nasıl? "diyerek sordu. Duyduklarını idrak edemedi." Gülşah sana aşığım. "dedi.
" Sen... Sen bana sevdalısın haberim yok öyle mi? Peki o zaman neden söylemedin bana eğer deseydin bu kadar acı çekmezdim. "dediğinde gözyaşları akmıştı." Şerefsiz karaktersiz kardeşin bana yaşattıklarını yaşamak zorunda kalmazdım. "dediğinde gözleri doldu." Şimdi gelmişsin bana seviyorum aşığım diyorsun istemem Miran Ağa o konağa adım atmam. "dedi.
" Benden uzak durun yeter canımın yandığı hayatımda ilk defa bu kadar sevdim kardeşini ama dersimi aldım bana çok güzel öğretti. "diyerek ağladığında," Babam iyi olduktan sonra buralardan sonsuza kadar gideceğim. "dediğinde abisinin bakışları ona dönerken," Hayır buna izin vermem gidemezsin. "diyerek bağırdı.
" Neden Ağabey yakın arkadaşımın ve eski nişanlımın mutluluğunu izlemek için mi kalayım yoksa Asuman'ın her defasında bana hakaret edişleri için mi? "diyerek sordu. Dicle'nin odaya girmesiyle gözyaşları akıyordu." Gülşah özür dilerim. "dediğinde," Senin suçun değil mutlu olmana bak "dediğinde babasına bakmak için yan odaya girmişti. Annesi ona bakarken," Kızım nasıl oldun? "diyerek sordu." Affet beni anne böyle olmasını istemezdim benim suçum. "demişti.
" Hayır senin suçun yok sana bunu yaşatanlar utansın babanın durumu iyi endişe etme. "dediğinde gözleri yatan adama bakıyordu. Yanına giderek elini tutup ağlamıştı." Baba duramam ki burada nefes alamıyorum artık canım yanıyor. "dediğinde gözyaşları akmıştı." Gülşah kızım "diyerek seslendiği zaman ona döndü." Kızım gitme hasretine dayanamam korkuyorum senin için. "dedi. Derin bir nefes alırken gözlerini silerken elinden tutup," Baba onu görmek muhatap olmak istemiyorum sözüm olsun kalacağım. "dedi.
" Bilirim canının nasıl yandığını ama ailen her zaman arkanda olacak o kadar. "dediğinde kızının saçlarını okşamıştı." Sen bana annenin emanetisin sana bir şey olursa bunu kaldıramam. "dediğinde Ayşenur hanım odaya girdiğinde karşısındaki manzaraya baktı." Aşk olsun kıskandım ama. "diyerek gülmüştü. Gülşah'ın bakışları ona dönerken gülmüştü. Bu kadın annesinden sonra ona anne olmuştu. Ne çilesini çekmişti. Kadının gözleri kızına baktığında," Nasıl da zayıflamışsın annen kurban olsun. "diyerek sarılırken," Abim görürse kıskançlıktan mosmor olur. "dediğinde Bekir'in bakışları ona döndü." Abartma istersen. "diyerek kızmıştı.
Ayşenur hanım ona döndü." Gülşah çocuktu onunla ilgileniyorum diye kıskançlıktan ortalığı ayağa kaldırdın. "dediğinde kahkahayı atmıştı." Hatta buzdolabına kapattım akşama kadar orada kaldı. "dediğinde genç kızın bakışları ona döndü." Canisin sen yarın Elif’e anlatacaklarım var. "dediğinde gözleri kocaman olmuştu." Gülşah sakın ha sakın deneme bile vallahi beni boğar. "dediğinde kahkahayı atmıştı. Karı koca çocukların birbirlerine olan bağını izlemişti. Bekir için kız kardeşi herşeyden çok değerliydi. Onun gözyaşlarına kim sebep olduysa bunun hesabını sorardı...
Bölüm sonu...