bc

SESSİZ DOKUNUŞ [+18]

book_age18+
2.1K
TAKİP ET
24.5K
OKU
dark
family
HE
age gap
friends to lovers
playboy
confident
mafia
heir/heiress
bxg
serious
city
mythology
office/work place
friends with benefits
assistant
like
intro-logo
Tanıtım Yazısı

İşaret parmağıyla çenemi tutup kaldırdı. "Demek sen konuşamıyorsun?"

Başımı salladım. Lanet olsun ki en yakın arkadaşım bana böyle bir oyun oynamıştı ve karşımda duran bu adama her şeyin bir şaka olduğunu söyleyemiyordum. Çünkü ondan delicesine korkuyordum.

"Sesini duyacağım Larin. Benim için inlerken sesini duyacağım."

İşte şimdi koca bir hassiktir!

chap-preview
Ücretsiz ön okuma
Özgeçmiş
Larin Koçava'nın Anlatımından "Ulan gerizekalı! Benim belgelerimde neden konuşamıyor yazıyor!" Özgeçmişimle Alican'ın kafasına kafasına vururken elimden kaçıp koştu. "Ya kızım ne vuruyorsun?" duraksayıp derin bir nefes aldı. "Ben senin iyiliğin için yaptım! Artık engelli bireylerin iş bulma olasılığı çok daha yüksek." Nefesimi bıraktım. "İyi de ben engelli değilim ki. Doktor raporu ister insanlar. Ayrıca salak ben konuşmadan nasıl yaşarım!" Güldü. "Fena mı işte! Kulaklarım bayram edecek, bayram!" "Ulan Ali!" Peşinden koşarken bütün sokağı turlamıştık. Nihayet yorulduğunda mecburen durdu ve hızla sırtına atlayıp ikimizin de yere düşmesine sebep oldum. Yere düşmüş olsam da durmadım. "Çok pis döveceğim seni!" "Konuş konuş! Nasıl olsa son kez konuşuyorsun!" "Ya git değiştir şunu delirtme beni." Olduğu yerde doğruldu. "Hayır. Yapmayacağım. En azından artık iş bulabilirsin. Ya kızım yirmi beş yaşındasın hâlâ iş arıyorsun ya! O üniversiteyi boşuna mı bitirdin? En azından güzel bir yerde iş bulana kadar al şu özgeçmişleri sağa sola bırak. Birinden biri arar seni. Koskoca iç mimarsın sen! Kendine gel de silkelen. " Doğru değil mi? Üniversiteyi bitireli çok olmuştu ama hâlâ işsizdim. Omuzlarımı düşürdüm. "Kaç yere bıraktım zaten, kimse dönmedi." "Mutlaka dönecekler. Her iş yerinde bir engelli bireyin çalışması zorunluymuş artık. Çeneni kapalı tutar da hiç konuşmazsan işi kaparsın. Dediğimi yap." "Oğlum var ya... Engelli insanların da hakkını yedirtiyorsun ya bana..." Ayağa kalktım. "Senin yolun yol değil Ali." Güldü. "Olsun be kanka. Senin için ateşlerde de yanarım ben." Elimi uzattım. Ayağa kalktığında kolumu omzuna attım. "İyi hadi bakalım. Gidip şu işi kapalım." ~ ~ ~ ~ ~ Akşama kadar özgeçmişimi bırakmadığım tek bir yer bile kalmamıştı. Ve şimdi ayaklarımdaki dermansızlıkla evime dönüyordum. Umarım içlerinden biri geri dönüş sağlardı. Aksi halde çok üzülecektim. "Şimdi benim işaret dili öğrenmem gerekir mi ya?" Başımı olumsuzca salladım. Yok ya, biri aç mısın der başımı sallarım. Para ister misin der başımı yüz kez sallarım. Daha çok para ister misin derse direk dansı bile yaparım. Beden dili her şeydir. Bunu da anlamıyorsa... Beş parasız gariban Larin! Bul artık bir iş! Ellerim cebimde ara sokaktan geçerken bir patırtı duydum. Kulak kesilip sesleri dinledim. "Abi yapma abi." Yine kim bilir kimin canı yanıyordu? Üç beş zibidi güç gösterisi yapmak için hangi genci köşeye sıkıştırmıştı kim bilir? Esenyurt burası sonuçta. Ama kayıtsız kalamadım. Rahat bir tavırla ara sokağa girip çeteye bakarken bir silah sesiyle olduğum yerde kalakaldım! Anasını... "Abi, kız!" Ateş eden adam arkasını döndüğünde yüzüne dikkatle bakındım. Yanağından akan kanları silerken o da dikkatle beni izliyordu. İşte Larin, iş bulmadan öleceğin o gece bu gece kızım. "Kimsin sen?" Hıçkırdım. Biraz ileride yerde kafasından kurşun yiyip ölen biri varken dilim tutulmuştu sanki. "Dilini mi yuttun? Konuşsana!" Bağırdığında korkuyla geriye doğru bir adım attım. Yanındaki adamlara başıyla işaret verdiğinde ikisi de hızlı adımlarla yanıma gelip kollarıma girdiler. Ayaklarım? Şu an size ihtiyacım var ve siz neden hareket bile edemiyorsunuz? " Abi, çantasında bir dosya var." Ne ara çantamı kurcalamıştı bu adam ya? Saygısız! Dosyayı karşımdaki adama verdiğinde yutkundum. O dosyaya bakarken kaç kızım. Kaç. En fazla ne olabilir ki? Yanımdaki iki izbandut gibi herifi tekmelesem... Sonra da karşımdaki adam çekse silahını vursa beni... Yok, bu olmaz. Kaçamam. Bayılsam mı? Ben çok iyi bayılırdım. Ama ya bayıldım diye kafama sıkıp sonra organlarımı alıp beni bir çöp kutusunun yanına bırakırlarsa? Gözünü açık tut Larin. Gözünü açık tut. "Demek gerçekten de dilsizsin." Dosyamı kapatıp bir kaç adımda karşıma geçti. "Konuşamazsın Larin Koçava." Hassiktir. Konuşamam tabi. Dilsizim ya ben! Adamın yanında ağzını açmasan iyi olur Larin yoksa kafana yine kurşunu yersin. Hayır ben neden her ihtimalde ölmek zorundayım ki? Gülümsedi. "Konuşamayan kadınlara bayılırım." Bana ne yapacaksın diye sormak istiyordum ama soramadım tabiki. Ulan Alican! Bu olaydan kurtulursam seni gerçekten öldürecektim! Başını kaldırıp yanımda duran adama baktı. "Arabaya götürün. Onunla ayrı olarak ilgileneceğim." Başımı olumsuzca salladım ama görmedi. Hay sikeyim ama ben nasıl kurtulacaktım bu durumdan! Adamlar ayaklarımı yerden kesmek sureti ile beni arabaya doğru götürürken etrafıma bakınıyordum. Belki biri beni görür de kurtulurum umuduyla ama yok, böyle tekinsiz bir yere bir tek mafyalar ve benim gibi aptallar girerdi. Ama sen hak ettin kızım, hak ettin! Fazla merak başa bela diye boşa dememişler. Arabaya resmen fırlatıldıktan sonra çantamın kolumda olduğuna sevinmiştim. Hızlıca telefonumu çıkarıp Alican'a mesaj gönderdim. "Senin doğduğun günü sikeyim ben güzel kardeşim. Yardım et!" Kapım açıldığında mesajı gönderip telefonu kapattım. Az önceki adam yanıma oturduktan sonra saklamaya çalıştığım telefona bakıyordu. "Ver onu bana." İtiraz edip de mi ölsem? İtiraz etmeyip paşa paşa telefonumu mu versem? Tabiki de telefonu uzattım. Gülümseyip cebine bırakırken konuştu. "Hem dilsiz hem de itaatkar. Bayılırım." Yüzüne öylece bakarken bir katile göre fazlasıyla yakışıklı olduğunu fark ettim. Kara yağız delikanlı derlerdi ya... İşte tam da öyle. Siyah saçları, kaşları, bakışları... Hayranlık uyandıracak düzeydeydi. Katil olması dışında gerçekten de oldukça yakışıklıydı. "Şimdi Larin? Sana bir kez soracağım. Dürüst olursan seni yaşatırım. Hem de öyle bir yaşatırım ki..." dudaklarını ıslattı. "İstediğin işe de sahip olursun." İş mi? Gerçekten olur muydu ki? "O ara sokağa şans eseri mi girdin?" Başımı evet anlamında yukarı aşağı salladım. "Güzel. Sana güveneceğim." Bu kadar mı? Sadece başımı salladım ve bana güvendi mi? Gerçi işime gelirdi. "İş mi arıyorsun?" Bir kez daha başımı salladım. "Sana bir iş veririm. Benim yanımda çalışacaksın artık." kaşlarımı çattığımda konuşmasına devam etti. "Benim şirketimde iç mimar olabilirsin. Maaşının da kat be kat fazlasını alırsın." Oha! Az önce birinin ölümüne tanık oldum diye resmen şu an ödüllendiriliyordum. "Bunu istiyor musun?" Başımı salladım. Özür dilerim az önce ölen adam ama bu kadar işsizlik benim için yeterli. Ben artık para kazanmak istiyorum. "Yalnız Larin... Benim de bir şartım var." Açıkçası beni öldürmediği sürece her şartına tamamdım ya. Bana uyardı. Elini kaldırdıp her cümlesinde parmaklarını birer birer açtı. "Benim evimde kalacaksın." Ne? "Benim istediğim gibi davranacaksın. Ve Larin..." tekrar dudaklarını ıslatırken bakışları dudaklarıma kaydı. Bu adam fazlasıyla fazlaydı. "İstediğim her zaman beni tatmin edeceksin." İşte bu yüksek sesle ne?! Gerçekten ama... Benden istediği bu muydu? Kaşlarımı çattığımda konuşmasına devam etti. "Sesini bir gün duyacağım Larin. Benim için inlerken sesini duyacağım güzelim. İniltilerini duyacağım." Anasını satayım, mafyadan kaçarken azgın bir herife tutulduk. "O güzel dudaklarını açıp adımı inleyeceksin Larin. Bu olacak." işte ben şimdi bitmiştim. ~ ~ ~ ~ ~

editor-pick
Dreame-Editörün seçtikleri

bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
523.4K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.7K
bc

HÜKÜM

read
224.3K
bc

AŞKLA BERDEL

read
79.1K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.9K

Uygulamayı indirmek için tara

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook