1. Bölüm
Merhaba yeni hikayem ile sizlerleyim :)
Ben elif Mâlik annem türk babam Arap imiş hiç bilmiyorum. Onları daha doğrusu tanımak görmek istemiyorum beni 2 buçuk yaşında büyükbabama vererek. Kendileri hayatlarına devam etmişler büyük annem Natali çok seviyorum onu 15 yaşıma kadar bana baktı ismimi degistirmek istediğim de yardımcı oldu elif ismini istemiyor dum. Onların koyduğu bir isim babam zeyn hiç görmedim dedem bir fotoğraf verdi anneme benziyorum kızıl saçlarim zümrüt yeşili gözlerim ve hafif çillerim var iki kardeşim daha varmış. Fotoğraf ta gördüğüm kadarıyla, ikiside tatlı çocuklar 5 yaşıma kadar büyükannemin Amerika da ki evinde kaldık daha sonra nedeni anlamadığım bir şekilde. Suudi Arabistana geldik Amerika gelişmiş bir ülke olmasına rağmen bu köye yeni su tesisatı gelmiş yeni elektrik gelmiş ti. Alışmam çok uzun sürdü Amerika da ki lüks hayattan buraya gelmek çok can sıkıcı bir durum du. Annemi tanıyan insanlar vardı burada geneli yaşlı idi hatta biri deden çok kötü bir insan dedi ama inanmadım
Köyde zaman geçmek bilmiyor du ben şehiri daha çok severken büyükanne. De şehir yok artık diyor du çocuk aklı işte ben çok ağlıyordum ama büyük babam la iyiyidim .
*Bu oda yılan annenin odası idi* diyince baktım onlara
*Dede ne olursa olsun anneme yılan deme hakkın yok *
*Hayırdır torunum anne sevgisi mi oluştu birden rosa *
*Anne sevgisi veyahut söz konusu değil dede sadece bazı şeyleri ben sizden duydum ama annem veya babam dan hiç bir şey duymadım * dedim evet 13 yaşıma kadar konuşuyordum sesim çok naif güzel di sesim ....
*Niye gelip almıyor lar o zaman rosa hanım *
*Neden kızıyorsun *
*Kizmiyor tatlım sakın yanlış anlama demi Hüseyin'cim *
*Hayır asla kızmadım canım benim * derken içime kurtlar düşüyor du ama birşey demedim. Günler günleri kovalarken beni dedem ve büyük annem sabahın köründe kaldırıp bir yere götürdüler, nere diye sordum ama cevap alamadım . Havaalanı na gittik Amerika için önceden ayarlanmış olan biletleri alıp ve Amerika ya uçuş başlamıştı heyecan lı idim ama içimde çok kötü bir his vardı uyumuş gibi gözlerimi kapatmış tım. Ve bı konuşma ya şahit oldum
*Hüseyin bugün bu kalpten kurtuluyorum demi *
*Evet artık bitiriyor * ne olduğunu anlamadan yolculuk biterken korkmuştum havaalanın dan çıktığımız da arabaya bindik ve nere gittigimizi bilmeden yine arabadaydik, bir evin önünde durdugumuz da
*Hadi ros iniyoruz* diyen dedeme tamam dedim arabadan indim çok güzel bahçesi olan bu eve koşar adım girdim çiçeklere bayılırdım çok çiçeğim oldu ama hep bir yerlere gittiğimiz için orada kalıyordu bende çiçekleri kurutup öylece yapıştırıyor dum hep benim le yolculuk yapıyordu bütün çiçek ler .
Rosa ismini de bu yüzden seçtim Gül du anlamı Cicekler kamelyalar Orkideler le dolu idi bahçe sanki bu bahçe dünyadan ayrı idi. Biraz daha bahçe de zaman geçirir Ken dedemin çağırması ile eve girdim üst kata çıkarken tuhaf giyimli insanların burda olduğunu gördüm tam bunlar kim diye soracaktım ki bı acı hissettim boynum da.
Gözlerimi açtım anda beyaz tavan ve ellerim ayaklarımin bağlı olduğunu gördüm çok korkunç bir durum du avazım çıktığı kadar bağırdım çünkü kalbimin üzerinde bir neşter vardı ve çizik atılıyordu boğazım acı içinde yanarken yine bayiltildim. Uyandığımda kalbimde öyle derin bir acı vardı ki tarifi imkansız resmen birşeyler oluyor du. Ama ben anlamıyorum ne olduğunu dedem geldi
*Canım nasılsın * dedi ağladım birşey demeyen dedem değişmiş ti bir iç çekti ve gözleri dolu ağlayarak
*Bugün seni annen ve baban ile tanıştıracak tim hatta onlara verecektim ama baban ve o pislik annen bizi kandırıp etkisiz hale getirerek senin kalbine birşeyler yerleştirdi daha sonra uyandığımız da sen baygın din kızım özür dilerim sana. Bu yaşına kadar hiç bir şey olmasın diye korurken Ken bugün seni kendi ellerimle onlara verdim *
Konuşmaya çalışıyor dum ama sesim çıkmıyor du birşey diyemiyor ve diyemedikce daha çok ağladım. Dedem doktoru getirdi hemen ses tellerim zarar görmüştü...
*Ros ses tellerin aşırı şekilde zarar görmüş ve bu konuşmanı engelliyor ses telleri nin düzelmesi lazım* dedi 13 yasimda kalbime ne takıldığını bilmediğim birşeye mi kizayim, yoksa bu adiligi annemin babamın yaptığına mi , yoksa sesimin gittiğine mi neden ben böyle acılar çekerken annem demeye bile dilim alamadığı kadın ve babam olacak pislik mutlu idi neden her zor zamanım da dedem ve büyük annem yanımda idi. Kimseyi görmek istemiyordum çıkın diye işaret yaptım ve herkes çıktı odadan kalbim hem ağrıyor hemde kiriliyordu beni dünyaya getiren kişiler tarafından.
Dedemin verdiği fotoğraflara baktım hepsini ağlayarak yırttım. Düşünmeden de edemiyorum neden ailem le bu kadar çok fotoğrafim var sevmiyorlar da neden annemin gözü bana bakarken gülüyor du.
Artık 15 yaşında bir genç kızdım dedemler le bu evde 3 yıl geçirdim hâlâ konuşma yetim gelmemiş ti büyük annem artık pek ilgilenmiyor ve bakmıyordu bile ne oluyor du artık hiç birşey anlamıyordum dedem kesinlikle radyosun yayacak şeylerden uzak tutuyor du hayatım küçücük bı oda içinde geçerken büyük annem odama geldi gelip bana sarıldı
*Rosam özür dilerim canım seni çok ihmal ettim* diye şaşkındım ne olduğunu anlamadım ama bende ona sıkıca sarıldım, dedem geldi sinirle bize baktı. Üzgündü birşey demedi ve bı anda sinirle parmakları ni saçlarına geçirdi
*Baban olacak o adi seni bizden. Alacak rosa ve burada bir yere yerleştirecek mis aklım almıyor ne yaptık biz bu adama kıyafetleri ni toplayın Natali polisler gelecek * diyince tam anlamıyla yıkıldım birşeyler yazarak dedeme uzattım dedem gelip bana sarıldı
*Ben seni oradan kurtaracağım canım kızım * dedi nere gittigimi dâhi bilmiyordum. Hazırlandık ve polisler eşliğinde bir yere geldik. Herkes bana ters ters bakıyor tuhaf insanlar la dolu idi bu yer. Korktum ürperdim bu yerden. Bir kadın gelip bana samimiyet le karşıladı elini uzattı ve kendini tanıttı.
*Merhaba küçük kız ben müdür yardımcısı Angelina cuo seninle artık ben ilgileneceğim hazirsan tanıtmaya başlayayım burayı * dediğinde ağladım. Dedemler le sıkı sıkı sarıldım dedem ve büyük annem de ağlıyor du. 6 tane kulesi olan bu yer çok ıssız bir yerde idi her yanı ormanlık alan olan bu yer tam bir hayalet li ev gibiydi yağmurdan yosun tutmuş taştan duvarlar yer yer siyah kaş mış tı gerçekten çok Korkutcu idi bu yer. İçeri girdiğim andan itibaren burası çok boğucu ve havasız di oysaki her yer parmaklı pencereler den oluşuyor du. Işıklandırma çok olmasına rağmen yine de karanlık tı büyük büyük sütunlar her katta var idi.
Angelina cuo bana dönerek ilk kata çıktık. Toplam 40 odadan oluşan bir kattı
*Burası güvenlik lerin olduğu bölüm canım ama güvenlikler her katta olduğu sabah ve akşam olarak ayırdık. Yani her kat çok güvenlik li dir* kafamı salladım tamam anlamında bı kat aşağı tekrar indik çok büyük bir yemekhane si vardı hayır madem bu kat var di niye ilk başta girmedik in çık oldu.
*Canım aklımdan çıktı yemekhane kusura bakma, burası herkesin burada yemek yediği yer gardiyan nin dan turta doktoruna ve suçlulara kadar *
Asansöre binip 2. Kata bastı eliyle çık dercesine bana. Baktı bende bir adım attım burda sütunlar kapıların yanına konumlandırılmış girişler sanki dış kapı girişi gibiydi değişik bir görüntü sü vardı. Angelina cuo yine bana döndü
*Burası da gardiyan ların odaları* sözleri biten Angelina cuo bana döndü gülümsedi ben tepkisizdim. yine burada 40 odadan oluşan koskaca bir yerdi burası farklı olarak koridorun sonunda balkonu var di ormandan pek bir manzarası görünmüyor du ama çok güzel duruyor du 3. Kata çıktığımızda burası da aynı ilk kat gibi sütunlari var di tam ortada sıralı sıralı sık odalı idi. Angelina ya dönüp baktım çok sıralı olan bu odalarin dıştan kilitleri var di ve kapıların yanında alarm tarzı düzenekler vardı burada güvenlik vardı. Her sütunda iki tane güvenlik ve gardiyan bulunuyor du
*Bura en tehlikeli suçluların olduğu bölüm ros burdan geçerken kimse ile konuşma çok tehlikeli bu insanlar * diyince korktum gözlerim açıldı böyle birşey hiç beklemiyordum. Kafamı salladım 4. Kata çıktık bura da 4. Kat gibiydi ama daha az güvenlikli ve az gardiyan li idi .
*Ros buradaki katta da daha az suçlular bulunuyor toplam da 200 kişi var bu katta hepsi tek başına kalıyor odasında şaşırdım çünkü 200 oda yok gibiydi
*100 sağ da 100 de solda canım odalar *
*Çok şaşkınım * diye yazdım verdim Angelina güldü bana ben demin burada güvenlik az mı demiştim koridorun goremedigim kısmından tonlarca güvenlik var di bu bölüm o kadar büyük tü ki bir günde gezmek ile bitmez di. Yine asansör le 5. Kata çıktık burası gayet ferah bir yerdi beyaz duvarları yeni boynamis yerler tertemiz tek çöp dahi yok. Kapılari bile çok güzel di
*Burası doktorların prof ların bölümü ve senin odan canım diğer katlara göre bura da pek güvenlik olmaz sadece girişler de var istediğin zaman balkona çıkabilirsin anlasildimi canım 205. Oda senin ki hadi götüreyim seni zaten diğer katlara Doktorlar ve güvenlik lerden hariç girmesi yasak. * Diyince afalladim niye ki diye yazdım verdim. Angelina bir şey demedi
*Sadece gitmemen lazım canım * diye kestirip attı resmen beni odama kadar getirip yerleşme yardımcı oldu zaten bir sırt çantası ile gelmiştim buraya hiç birşey alamdim yanıma Angelina çıkınca bende pencere nin onu de duran sandalye ye oturdum düşünmeye başladım bende gerçekten buradaki insanlar gibi suçlu muydum da babam beni buraya atmıştı kalbim zaten durmadan açıyor du herşey neden benim başıma geliyor ve en yakınlarımdan geliyor du hiç mi sevmiyorlar dı beni hicmi düşünmüyor lar dı ki attılar beni iki çocukları daha mı değerliydi ama bende evlatladıydım bende sevgi görmek istiyordum burayı değil burada olamayı gerçekten hak etmedim .