Merhaba lar ....
Müdür yardımcısı Angelina beni müdürün çağırdığı söyleyince Eva, Jasmin , Robert ve Sarah la müdür odasına doğru gittik, kapıyı tıklattım ve
*Gel * komutu ile içeri girerken Benjamin bizimkilere bakıp
*Siz gelmeyin * dedi
*Biz seni kapıda bekliyoruz kızıl * diyen Eva ya kafamı salladım ve boğucu odaya doğru yürüdüm oda da ağır bir içki kokusu vardı. Benjamin yanlandan bir gülümseme ile eliyle deri koltuk gu işaret etti komutu ile oturdum bende karşısına.
*Rosa Richard dan memnun musun *
*Evet * diye yazdım verdim
*Lui gelsin istemezmisin*
*Hayır istemiyorum * diyerek yine yazdım verdim Benjamin bana baktı
*Lui yi sevmiyor musun *
*Sevip sevmeme ile alakası yok müdür Benjamin ben 3 yıldır o odada resmen kafayı yedim hiç bir yere çıkartmıyor hiç birşeye izin yoktu şimdi ric çok iyi herşeyi dozunda yapmama izin veriyor * diye sinirle yazdım verdim Benjamin okuduğu zaman kafasını salladı
*Tamam rosa gidebilirsin bir sıkıntı yok sa Richard la iyiyiseniz birşey diyemem * diyince yerimden kalktım ve kapıya doğru ilerledim hızlıca çünkü bu oda çok ürkütücü idi .
*Richard in dediği seymi çürük *
"Evet " diye yazdım verdim
*İyi başka birşey demedim * diye konuşan bu kez de Eva idi
*Hayır sadece liu ile yer değiştirmek istiyormuş bende dedim hayır istemiyorum * diyerek yazdim verdim
*İyi demişsin* diyen Jasmin ile güldük ve ilerledik koridor dan çıkıp akşam gün batımı izlemek için çıktık yerde ki yeşil otlara oturduk ve batan güneşe baktık öyle güzel di ki günlük hayatın değerini daha iyi anlıyordum ve ölmek istemiyordum. Hayatın güzelliklerini tattikca babama anneme daha çok kızıyorum neden benim hayatımı bir cipe bağlamışlar herşey yasak tı
Şimdi Albert vardı ama, ona bile yaklaşamıyorum hep aramızda mesafe var dı daha yeni herşey belki de Albert en sonunda benden bu kadar diyip yoluna gidecekti ama kalbimde hep olacaktı
Belki ben ölecektim ileride Albertin aklına gelirmiydim hastalıklı bir kız der geçermiydi yoksa benim için özel kursa giden biri beni terk edermiydi kafamda herşey dönüyor ama dışıma birşey gösteremiyorum işte en kötüsü de bu .
*Ne düşünüyor sun canım * diyen Jasmine gülümsedim ve kağıdı kalemi aldım elime
* Albert le beni düşünüyorum sizi düşünüyorum hayatı düşünüyorum aslında hayat yaşamak için öyle güzel ki her an öleceğim korkusu insanın hayattan zevk almasını engelliyor. Jasmin belki bugün son günüm hep bir yerlerde ölüm korkum var tabi eninde sonunda öleceğiz ama ben istiyorum ki çocuklarım olsun onlarla birlikte bende büyüyüm, ama her zaman istediğimiz olmuyormuş Jasmin Alberti seviyormuyum bilmiyorum ama o yoktu iki hafta ben kötü oldum yakın olduğu muzda bile uzağız ona bu acıyı hiç çektirmek istemiyordum ama yanımda da olsun istiyorum * diye uzun uzun yazdım verdim jasmine aldı ve okumaya başladı . Okuduğunda bana baktı ve
*Canım bu düzen ve kâinat ölüme mahkûm ama düşün insanoğlu hiç ölümü düşünüyor mu bak biz Robert ile infazımıza iki ay var ve biz aşkımızı doyasıya yaşamak istiyoruz benim çok hatalarım oldu o da neden başımda bir büyüğüm yoktu. Ve ben kafama ne estiyse onu yaptım pişman mıyım evet ama iki kişi öldürdüm onlarda bana tecavüze kalkıştı hiç pişman değilim şimdi Albert ve sana gelelim evet sen aşık olmuşsun tatlım ama aşık olmak öyle kötü birşey değil ki Albert seni sevmese inan seni anlamak için gidip dil kursuna gitmez, belki de değer veriyordur sende her gününü bugün gibi yaşa çok zor ama yaşamak zorundayız ros zaten dediğin gibi günler sayılı * gülümsedim ve sarıldım Jasmine
* Seni sizi gerçekten çok seviyorum Jasmin * diye yazdım verdim
* Ben ,biz de seni seviyoruz ros iyiki katildin bize * diye gülerken burnuma Meyve ve odunsu kokuların birleşimi, ile egzotik bir kokuya sahip olan adam geliyor du arkamı döndüm Albert gelirken Jasmin ise kalktı yerinden bana gülümsedi
*Canım Albert seni teslim edeyim odama çıkayım artık iyi geceler * diyip beni öptü ve gitti Albert te biraz ileride oturdu hava artık karar mis yıldızlar öyle parlak tı ki bacaklarını uzattı ve sağ ayağını sol ayağının üzerine atıp, kollarını geri doğru koyup yıldızlara baktı benimle birlikte
*O kağıda ne yazmıştın * dedi dönüp ona baktım
*Korkularımı *
*Ney senin korkun * Albert'in uzattığı bacağına kafamı koydum Albert ise bana döndü yüzüme vuran ışık la bende gülümsedim ve
*Ölümden korkuyorum Albert* dedim vücudu kasıldı birden
*Konuşma böyle * kıkırdadım ve
*Zaten konuşamıyorum * dedim birden sert çehresi azıcık gülümse me ile aydınlandı bana döndü ve ben konuşmaya başladım yani dudaklarimi kıpırdadıp
*Çocuklarım olsun isterdim ,yine aynı böyle ağaçlar sen ve ben aynı pozisyonda çocuklarımız bağırarak oyun oynuyor biz ise gülerek onları izliyoruz tâbi kalbim düzelmiş birbirimize yaklaştığımızda korku olmasın istiyorum bir şansım olsa kalbî söker yerine yeni kalp takardim ama korktuğum şey muhakkak olacak çünkü git gide kötü ye gidiyor durumum, bunun farkındayım ama son gününe kadar mutlu olmak istiyorum*
*Nasil bir ev istersin nerde olsun mesela *
*Fark etmez nerede olduğu beyaz olsun kocaman bir bahçesi olsun ben oraya meyve ağaçları dikerim hatta sebze bile dikerim ciceklerim olur rengarenk onlara bakarım *
*Kaç çocuk peki * dediğinde güldüm
*3 çocuk istiyorum ikisi kız biri erkek*
*Vay kız çocukları ama babaci olurlar *
*Olsun ben çocuklarım la birlikte büyümek isterdim onlarla çocuk gibi su savaşı yapacağım çamurdan birşeyler yapıp onlarla oyun oynamayı isterdim *
*Belki olur ne biliyorsun ki *
* O kadar ilca kullanıyorum ki regl bile olmuyorum Albert çocuk düşünmek benim gibi. Bir hastalık hastası insan için gerçekten hayal*
*Eliff ben inanıyorum o evde seninle bu günleri yâd ederken bulacağız çocuklarımız da bahçe de oynayacak *
*İnşallah Albert*
*Olacak elif *
*Elif mi *
* Evet gerçek ismi elif ne oldu * diyen Albert umursamayarak baktı onlara
*Ee biz rosa olarak biriyorduk * diyen Eva gülümsedim elime kağıt ve kalemi alıp
*İsmim aslında elif Mâlik ti ailem koymuş elif ismini çok sevmeme rağmen rosa yı koydurdum ve Elif'i kullanmiyirdum * diye yazdım verdim İkiside okuyunca hüzünle baktılar biraz daha oturup Albertin ayaklanması ile bana baktı.
*Kalk kadın hadi uyu saat kaç oldu iyi geceler* diyip beni çekiştirerek götürdü bende bizimkilere el sallayarak uzaklaştım asansöre bindiğimiz de ben daraliyordum nefessiz kaldım bizim kata geldiğimizde attım kendimi dışarı derin derin nefes alıp kocaman bir nefes çektim Albert bana baktı çantamdan spreyi çıkarıp uzattı bana sıkınca biraz iyi gelmiş ti odaya girdiğimiz de ric bizi bekliyordu Albert tek kaşını kaldırıp rice baktı
*Bu saate burada ne işin var ric * diyen Alberte baktım haklı idi
*Sizi bekliyordum baktım dışarıda oturuyorsunuz bende burada bekledim sizi rahatsız etmek istemedim ama çok önemli birşeyler var *
*Nedir o *
*Bugün Benjamin, yardımcı Angelina ve Lui yanımdan geçerken resmen duymam için bana yönelik laf söylediler işte beni buradan artıracaklarını sayılı günlerimin olduğunu söyledi ler neden diye bilmiyorum ama rosun dışarı çıkmasını asla istemiyorlar ve arkadaş çevrenin. Olmasını da istemiyorlar *
*Neden ki * diyen ben oldum ama anlayan sadece Albert olmuştu
*Neden * diye soran Albert rice baktı
*Albert bilmiyorum ama herşey şura da ki kulübe ile ilgili Bu üçlü gidiyor orada saatlerce çıkmıyor ve kimseye en ufak bir şey demiyorlar Ve orada da derin bir güvenlik söz konusu * dediğinde ürperdim neydi orada ki şeyin sırrı neydi oranın bu kadar güvenle korunması
*Eva da oraya bu gün takmıştı * Diye yazdım verdim
*Nasıl yani * dediler
*Neden burası böyle güvenlik li diye sormuştu biz önemsiz sandık ama bilmiyorum* diye yazdığım da ric birşey demedi
"Çok karışık buralar herkes gözünü dört açmalı * diyince ben kafamı salladım artık basım ağrıyor du pijamaları mi alıp banyo ya gittim duşumu aldım hiç birşey düşünmemeye çalıştım saçlarımı kuruttum yatağıma geçtim Albert te bana baktı bende öpücük attım ona güldü
*Hadi uyu artık * dediğinde kafamı salladım yanağıma öpücük kondurup yatağıma zıpladım
Gözlerimi kapadım uykumun en güzel yerinde Lui Benjamin ve Angelina odama paldır küldür daldılar korku ile gözlerimi açtım Albert yoktu beni alelacele beni götürdüler ben ağlarken umurlari bile duymuyor du 5 tüp kan aldılar artık kan vermekten halim kalmadığı için olduğum yere bayılıp düştüm ...
Albert ten ...
Elif'in odasına geldiğimde elifin giderken üzerine örttüğüm pike yerde idi
*Elif * diye bağırdım ama elif yoktu hemen odaya geçtim kamera görüntüleri ni açtım Benjamin denen adam ve ikisi odaya girip Elif'i götürüyorlar di elif ne olduğunu anlamadan korku ile çırpınıyor du yerimden sinirle kalktım o anda Robert, Eva , Sarah , ve Jasmin benim odamın kapısına gelmislerdi
*Albert dostum ros yok *
*Müdür götürmüş * diye sinirle cevap verdim sinirle müdürün odasına dalıp
*Ros nerede *
*Albert sakin ol test için götürdük kan almaya dayanamadı ve bayıldı şimdi kendine gelir *
Suratına bir yumruk geçirerek yere serdigim adam korku ile bana bakıyordu
*Sen sabahın köründe o kızı korkutarak götürmeye ne hakkın var lan * diye bide karnına geçirdim Robert beni tuttu
*Dostum hadi rosun yanina gidelim * dediğin de sinirden Çıldırmış tım gözümün önünde gitmeyen korkusu ile aşağı kata nasıl indim bilmiyorum Robert le önden indik ric te hızlı hızlı gelirken gördüğüm de
*Albert duydun mu*
*Gördüm ric şimdi bana Elif'i gösterin buraya ateşe vermeden * diyince ric le gittim Robert te arkamızdan geliyor du Eva Jasmin Sarah ta koşar adım geldiler yoğun bakım ünitesine girdiğim de elif öylece uyuyor du
*Elif * dedim göz yaşları akarken kurumuş tu yanına oturdum ellerini tutup baktım ona ama gözlerini açmıyor du
Lui ve Angelina geldiğinde onlara sinirle baktım yanlarına gidip tam elimi kaldırmış tim ki Robert durdurdu
*Dostum değmez bırak * diyince indirdim elimi
*Siz sakın rosun odasına girmeyeceksiniz * dediğim de korktular ve dönüp gittiler ric elifin odasına girdi bende girdim bir kaç saat geçmiş ti ama elif hâlâ uyuyor du gözlerini açtı bana Bakti gerçekten bu küçük kız benim zaafım olmuştu yüzüm güldü kimse beni güldüremez iken bu kız bana kahkaha bile attırıyor
*Elif sonunda uyandın * diye gülümsedim solgun yüzü bana bakıyordu gülüyor du
*Su verirmisin * diyince yerimden kalkıp suyu doldurup uzattım su içmeyi seven bu kız koskaca bardağı bitirdi ve
*Hadi beni buradan gotur * diye bana baktı ric te bize bakarken
*Ben Elif'i odasına götürüyorum *
*Ama bı kontrol etseydim neden bayıldı diye *
*O burda olmak istemiyor ve götürüyorum * diyip serumu çıkardım ric ise olumsuz ca kafa sini sallıyor du
Rosa dan
O anın verdiği rağbet le yığılıp kaldım olduğum yere çok korkmuş tum çünkü müdür ilkkez kan almada buluyordu ve çok heyecanlı bir şekilde bekliyor du ne olduğunu anlamadan kaç iğne yaptılar sayamadan bayıldım ve gözlerimi açtığımda o muhteşem adam karşımda duruyordu artık gerçek anlamda yanlız değildim ve sevdiğim sevdiklerim yanımda idi
Yoğun bakım dan çıktığımız da ben Albertin kucağında idim Eva Sarah Robert Jasmin beni görünce sevinerek yanıma geldiler
*Söyle onlara kağıt kalem yanımda odama gelsin ler * dediğimde Albert güldü ve
*Kağıt kalemi olmayan Elif'in biraz dinlemesi lazımmış ve 1 saat sonra gelin *dedi gülerek
*Çok durmayacağız zaten biraz durup gideriz * diyen Eva dinlemeden en başta bindi asansöre Albert suratını kırıştırdı ve
*Ne laftan anlamaz arkadaşların var * diye homurdandi odama girdiğimiz de herkes geçmiş olsun diyor Albert ise onlara ters ters bakıyor du birazdan kovacagina adım adım gibi eminim derken o anda yerinden kalkıp
*Hadi hasta görmek kısa olur gidin başka zaman gelirsiniz iyi günler * diyerek herkesi resmen dışarı attı ben kahkaha atarak gülerken o da homurdanarak bana bakıyor du birden durdum ve ona baktım
*Benim olmadığımı nasıl fark ettin *
*Ne biliyor sun ilk benim fark ettiğimi * diyen Alberte baktım
*Çünkü kamera dan görür ve olmadığımı fark edersen burayı yıkarsın *
*O kadar eminsin yani küçük hanım *
* Evet * dedim ona dönerek
*Aslında hiç kamera ya bakmadım Zaten yine koltukta uyuya kalmışım ve üzerimi değiştirmeye gittim geldiğim de yerde üzerine attığım pike yerde idi bir kaç kere bağırdım ama yoktun daha sonra kamera ya baktım ki o şerefsizler seni zorla götürmüş tabi sinirden Çıldırmış gibiydim o anda senin arkadaşların da geldi kahvaltı ya inmedigin için bana sordular müdürün odasına gittim seni sorduğum da hiç birşey yok gibi davranıyor du işte öyle oldu kadın çok konuşturuyor sun beni *
*Eee benim yerime de konuşuyor sun * dediğim de bana baktı ve
*Sen hiç susmuyor sun elif * dediğinde kafa salladım güldüm
*Çok zevzek leş me uyu * dediğinde uykum yoktu
*Uykum yok acıktım kahvaltı yapayım ilaçlarımı alacağım * derken ric girdi içeri
*Nasılsın elif mi diyeyim ros mu diyeyim *
*Ros de ric sen * diyen Alberte güldü
*Uuu çok kıskanç sınız bakıyorum Cyrus duymasın *
*O gereksizi anma anında biter burada *
*O kim * dedim Alberte
*Olmasını hiç istemediğim kişi abim * dedi ric kahkaha ile gülüyor du
*Ros bı taniman lazım Cyrus u Alberti beni kaç kere dava etti bir bilsen *
*Niye * dedim yine
*Aptal herifin teki de ondan ric birşey ler öğrendin mi niye sabahın köründe götürmüş ler *