Ön tanıtım
Devin Dilber'den
"Abla" diye inleyen kız kardeşimle artık gözyaşları mı tutamayıp ağlamaya başladım. Öksürükleri son derece artmış, çok derinden ve hırıltılı geliyordu. Zaten doğru düzgün beslenemediği için bünyesi güçsüzdü. Hafta da bir kez kapımıza bırakılan 2 ekmekle birde tarlaya ektiğimiz ekinlerle hayatta kalmamız bekleniyordu. Ben 19 yaşında bu kadar sorumluluğu üzerime alamıyordum. Taşıyamıyordum artık. Neden ağa tarafından bu eve hapsedildiğimizi bile bilmiyorum. Sadece kardeşi annem yüzünden ölmüş ve bizi cezalandırmış diye biliyorum. Ah anacığım! Daha genç yaşında kahrından öldüğünü biliyorum. Ben artık kaldıramıyorum anne, bu esir hayatı yaşayamıyorum. Elimin tersiyle gözyaşları mı sildim.
"Merve güzelim" dedim sesimi güçlü tutmaya çalışarak.
"Ölüyorum galiba abla" dedi yeniden ağlamamı sağlayarak. Konuşmasını bile zor anlıyordum.
"Saçmalama sen ölmeyeceksin" diyerek ayağa fırladım oturduğum yatağın kenarından. Bu gece bir karar vermiştim. Ya bu esir hayatından sıyrılıp kız kardeşi mi hastaneye götüreceğim, yada bizim başımıza konulan aşağılık ağanın adamları tarafından öldürülecektim. Eğer Merve'ye bir şey olursa zaten yaşamamın bir anlamı yoktu.
Yazma mı başıma sarıp evden koşar adım çıktım. Ay ışığı tek yoldaşımdı. Tek yapmam gereken bir eve ulaşıp bir telefon bulmak ve ambulans istemek olacaktı. Acele etmeliydim, ya ona bir şey olursa? Koşarak arka kapıdan çıktım. Yaklaşık 20 dakika kadar sonra bir kaç evin olduğu yere ulaştım. Neyse ki bir evin ışığı yanıyordu. Kapıyı soluk soluğa kalmış şekilde can havliyle çaldım. Kapı yaşlı bir amca tarafından açıldı.
"Hayır olsun kızım, sen kimsin?" diye sordu amca. Acıyan boğazımı toparlamaya çalıştım ama boğazım çok acıyordu. Sonbahar havasında geceleri soğuk oluyordu.
"Amca kız kardeşim hasta, o-o ölüyor yardıma ihtiyacım var" dedim. Amca söyledikleri mi anlamaya çalıştı.
"Ambulans" dedim. Tansiyonum mu düştü bilmiyorum ama bayılacak gibi hissediyordum.
"Kızım" diyerek arkadan bir teyze geldi.
"Hanım su getir" dedi amca. Yere diz çöktüm ama kendimi bırakmadım.
"Ambulansı arayın ben iyiyim" dedim.
"Tamam sakin ol" diyerek beni teselli etti amca. Bir süre sonra tekrar sesini duydum ve ambulans çağırdığını anladım. Şimdiden sonra ne olacaktı bilmiyorum ama tek bildiğim Merve'mi, hayata tutunma sebebimin ölmesine izin vermeyecektim....