bc

HAZİRAN

book_age18+
2.7K
TAKİP ET
26.7K
OKU
HE
powerful
mafia
heir/heiress
bxg
campus
musclebear
love at the first sight
like
intro-logo
Tanıtım Yazısı

Abisinin borcu yüzünden zorla okuldan çıkarılıp çalıştırılan Haziran Akçay ve kız kardeşinin intikamını almak için katilin mekanına kimlik değiştirip garson olarak giren Atlas Taren'in ilk görüşte aşkı...

chap-preview
Ücretsiz ön okuma
1. Bölüm 'Tanıtım'
Haziran Akçay :) "Hazirannnn" "Efendimmm" dedim onun gibi son harfi uzatarak. Yonca hemen yanıma geldi ve; "Haziran sol taraf cam kenarı. İki kadın var sıkıntı yok. Orası senin. Diğer masayı ben alıcam. Acil tuvalete gitmeliyim. Yetişemiyorum sen baksana" Resmen tuvalet sancısından kıvranıyordu. "Tamam bende sen git" deyip söylediği masaya ilerledim. O da hızlıca lavaboya ilerledi. Hemen masadaki çıtı pıtı iki hanımdan siparişleri alıp geri geldim. Servisi de Kemal'e attım. Ben Haziran Akçay. Üç yılı aşkındır bu lokantada çalışıyorum. En büyük hayalimdi konservatuar okumak. Ancak Kasım abimin yaptığı hata yüzünden ailem faturasını bana kesti. Üç yıl önce lise sondayken bir gece tanımadığımız kaba saba tipli adamlar evimizi basmış o gece abimin kumar borcu olduğunu öğrenmiştik. Ailem beni apar topar okuldan almış ve kendi buldukları bir işe zorla koymuşlardı. Derslerim oldukça iyiydi ve hayallerime bir adım kalmıştı. Üniversite sınavına girecek aldığım güzel puanla konservatuar bölümünü seçecektim. Ancak tüm ısrar ve itirazlarıma rağmen ailem izin vermemiş okul hayatımı sonlandırmışlardı. Defalarca evden kaçma girişiminde bulunmuş ama her seferinde hemen bulunmuştum. Bir ay eve kilitlendiğim bile olmuştu. En son canıma kıymaya kalkışmıştım ama o bile sonuçsuz kalmıştı. Uzun bir psikolojik sorunlar geçirip en sonunda kendime zor da olsa gelmiştim. Artık oturup ağlamak yerine kalkıp o işe girip abimin borcunu ödeyip ardından hayalim olan o okula gitmeye karar verdim. Bazenleri isyqn edip ödemek istemiyorum derdim ama sonucu dayak ile biterdi. ~~~ "Kıdemli personel Haziran Akçay" "Yeni biri mi var?" dedim bıkkın bir sesle. Çünkü Alperen her askermişim gibi 'Kıdemli personel Haziran Akçay' dediğinde Nazım patron yeni çalışana iş yerini tanıtmam için çağırırdı beni. Sanırsın şirketteki karşılama personeliyim. "Nazmiş seni bekliyor hadi!" "Nazmiş demeye devam et tamam mı!! Kapının önüne konulunca da..." "Çok konuşma kız. Hadi" deyip yanağımdan makas aldı. El mecbur merdivenleri çıkıp patronun odasının önüne geldim. Kapıyı tıklatıp 'gel' komutunu alınca kapıyı açtım. "Gel Haziran" dedi. Bende içeri adımladım. İçeride tam Nazım patronun karşısında duran biri vardı. Oldukça heybetli ve kaslı birisiydi. Ahh belki biraz da yakışıklı. Kollarındaki kasları giydiği tişörtü fazlasıyla zorluyordu. Siyah kahverengi arası bir renkteydi kirpik ve kaşları. Saçı gene benzer tonlardaydı. Kolları ellerine kadar damarlıydı. En sevdiğim...... Bide jilet gibi bir yüzü vardı kesin yeni tıraş olmuştu. "Haziran işte yeni elemanımız Alp. İşin işleyişini falan anlatırsın devamı sende" deyip Alp dediği yeni elemana döndü ve elini uzattı; "Hayırlı olsun tekrardan koçum" Alp elini sıkıp; "Teşekkürler" deyip bana baktı. Derin bir nefes alıp; "Gidelim mi?" dedim. "Olur" deyip gülümsedi. Yavşak tipli bir şey çıktı bu da. Demin kaslı bilgili akıllı efendi biri gibiydi. Erkek milleti değil mi??? Hepsi piçin yavşağın teki. Merdivenlerden inerken konuşmaya başladım; "Öncelikle ben Haziran" "Bende Alp. Memnun oldum" "Memnun oldum" deyip adımlarımı hızlandırıp önüne geçtim ve anlatmaya başladım; "Alp burası yani merdivenlerden yukarısı yasaktır hep. Yani Nazım patron çağırmadığı sürece Güven abi dışında kimse girmez çıkmaz buraya" derken mutfağa gelmiştik. Konuşmaya devam ettim; "Sen büyük ihtimalle garson olarak alındın çünkü ilan garson içindi" "Evet. Garson olarak" "Peki süre ne yani deneme süren ne kadar ve hangi günlerde geleceksin" "Üç gün deneme süresi ve vardiyalıyım. Öğleden sonra saat 10'a kadar" dedi ardından kısaca anlattım işleyişi. "İşbaşı hadi bakalım görelim marifetlerini" deyip güldüm. "Tamam" deyip gülümsedi ve kulağıma baktı uzunca. Küpeme baktı sanırım. Bende onun gözlerine sonra da yanağına baktım. Sol yanağında gamzesi vardı ama sağda yoktu. İlginç. "Millet yeni arkadaşımız Alp sizlere emanet" deyip yüzümü Kemal'e çeviridim. "Koçum Alp'e anlat alışsın biraz. Ben kaçar. Sana da tekrardan hayırlı olsun" deyip hızla personel odasına geçip eşyalarımı aldım ve Nazım patronun odasına gittim. Kapıyı tıklayıp içeri girdim; "Gel kızım" deyip bir zarf uzattı bana. Elinden alıp teşekkür ettim. Buraya rica minnet gelmiştim ve başta istememiştim çalışmayı ancak sonra burda sıcak ve samimi insanlarla tanışmıştım. Nazım patron, patron olmaktan çok abi gibiydi. Diğerlerine sert bana yumuşaktı. Abimin kumar borcu olduğunu öğrenmişti ve yardımcı da olmuştu bana. Bugün ise dün önden arayıp maaşımı iki gün önce alabilir miyim dediğimde hemen evet demişti. Çünkü bu hafta sonu benim iznime denk geliyor ve sırf para için dinlenmemi bölemem. "Daha ne kadar kaldı bitmesine" "Bu son bugün bitiyor" "İstersen kalır istersen çıkışını verirsin karar senin" "Teşekkürler" deyip hızlıca çıktım. Hemen taksiye atlayıp Emir malının mekanına gittim. Defalarca ahlaksız tekliflerde bulunmuş 'benim ol borcu sileyim' demişti. Hatta abim bile bir ara beni buna zorlamıştı ama kabul etmemiştim tüm dayaklarına rağmen. Hzılıca içeri girdim ve parayı önüne bırakıp; "Say şu parayı ve yırt son senedi" dedim. Hemen parayı aldı ve para sayma makinesine yerleştirdi. Ardından hemen kasadaki son seneti de bana uzatınca hemen dışarı çıktım aksi takdirde kalırsam tekrar ahlaksızlık yapıp beni delirtecekti. Dışarı çıktığımda serin hava yüzüme vurdu. Özgür olduğumu hissettim. Bitti artık bu borç meselesi. 600 bini aşkın bir para ödemiştim bu üç yılda hemde tek başıma. Bu süreyi ve parayı kendi eğitimim için harcayabilirdim ama ailem sağolsun... Hızlıca taksiye atlayıp geri lokantaya gittim. İçeri girerken Alp'i gördüm. Çabuk alışmıştı. Elimi onun omzuna patpatlayıp; "Heyyt koçum! Nasılda çabuk alıştın" deyince gülümseyip küpeme baktı bende onun gamzesine baktım. Sanırım o hep benim küpeme bende onun gamzesine bakacağım bundan sonra. Hemen personel odasına geçip eşyalarımı bıraktım ve geri geldim. Akşama kadar günlük rutin işlerimi yaptım. Akşam olunca Nazım patron dahil herkes gidince sıra bende olduğu için kapanışı yapmaya başladım. Kapıyı kilitledim ve mutfağa geçtim. Birkaç bulaşık ve mutfak temizliği kalmıştı sadece çünkü Alp bana en az iş bırakıp gitmeye çalıştı. Centilmen çocuk. Kulaklığımı takıp son ses müzik açtım ve eşlik ederek işime kaldığım yerden devam ettim. Mırıldanarak dizimle ritim tutturarak devam ediyordum işime. Her zamankinden daha mutluydum çünkü artık özgürdüm. Şarkıya eşlik ederken kulakığımın durduğunu farkettim. "Şarjım bitmiş olamaz ya" deyip ellerimi yıkayıp arkamdaki telefona bakmak için arkamı döndüm ki dönmez olaydım. 'Hiiih' diye içimi çektim. Alp arkamdaydı çünkü ve büyük ihtimalle sesi bana gelmediği için şarkıyı da o kapatmıştı. Hemen kulaklığımı çıkarıp kenarda duran kabına koyarken konuşmaya başladı; "Özür dilerim korkutmak istemedim ama duymadığın için kapattım" "Yok sorun değil ama sen burda ne arıyorsun hem kapı kilitliydi nasıl girdin içeri" "Kapı kapalı değildi ve bende personel odasında cüzdanımı ve saatimi unutmuştum onu aldım" deyip yanındaki cüzdanı ve saati gösterdi. "Ben kapatmıştım kapıyı nasıl açık olur ya!" "Dikkat et!! Kapattım sanıp kapatmamışsın belli ki ben değil hırsız da girebilirdi ucuz atlatmışsın" "Ayy iyiki sen gelmişsin yoksa ayvayı yerdim" deyip dudağımı ısırdım. Bakışları anlık dudağıma kaydı. "Yardım edeyim mi sana?" "Yok ya sen git istiyorsan sadece tezgahın üstü kaldı zaten" "İyi bitir birlikte çıkalım yoksa sen bu gece burayı soydurursun" deyince kahkaha attım. "Normalde yeni gelen elemanı sirkelerdim baştan sona ama senin şansına dışarıda işlerim vardı. Şimdi T.C. numarana kadar dökül bakayım" deyip yarım ağız sırıttım. "Korkmalı mıyım?" Kahkaha attım ve; "Sen ve korkmak..Şu boy pos heybet ve korkmak. Tek elle aynı anda 10 adamı yere serer gibi duruyorsun" "Düzenli spor yapıyorum o yüzden fiziğim böyle" gözlerim kaslarına ve damarlı kollarına gitti. Çok mislerrr.Tövbe estağfurullah kendine gel Haziran... "Dökül hadi dinliyorum" "Alp Yılmaz. 25 yaşındayım. Uçak mühendisiyim ama alanımla alakalı iş başvurularım onaylanmadığı için, ee malum hayat şartları geçim derken bu iş ilanını buldum ve burdayım" "Ohoo sen çok uçmuşsun. Köyden indim şehire değil şehirden indim köye olmuşsun sen. Uçak mühendisi nerde garsonluk nerde!! Ama nedense sende çözemediğim bir şey var. Bu tip uçak mühendisliğinden garsonluğa geçecek tip değil" Tek kaşı havalandı ve bu bakış beni yere serdi; "Nasıl bir tip varmış bende" "Şimdi uçak mühendisiyim dedin ama o tip yok sende. Asker polis tipi hiç yok. Belalı tefeci tipi de yok. Akıllı uslu sıradan insan tipi hı-ıh hiç yok. Belki biraz mafya tarzı bir şey olabilirsin ama anlayamadım" dediğimde şaşkınlıkla yüzüme baktı. "Senden korkmalıyım. Çok akıllısın. Kesinlikle başka şartlarda görüşmeliydik" "Yani mafya mısın ya da diğer saydıklarımdan biri" "Mühendisim Haziran uçak mühendisiyim" dedi. İlk defa ismim dudaklarından döküldü. Sayısız insanın ağzından çıkan bu kelime onun ağzından çıkınca bir başka oldu sanki. "Ben diyeyim sende var bir şey ama neyse" Kahkaha attı ve; "Öyle olsun. Ee hep beni mi konuşucaz sen anlat biraz kendini" dedi. Ahh ben ahh!!! Hangi birini anlatayım ki... "Haziran Akçay. 21 olmak üzereyim. Okul konusunda da lise son terk. Okumadım ve direk burda çalışmaya başladım. Üç yıldır burda çalışıyorum ve burası çok güzel. Reklamını da yapayım" deyip sırıttım. "Burası güzel ama farklı. Diğer yerler gibi değil ve sen de çok farklısın" "Aslında burası gerçekten diğer mekanlara nazaran farklı evet ama daha esnek bence. Ben Güven abi ve Alperen üç yıldır burda çalışıyoruz. Ben geldiğimde Güven abi burada iki aydır çalışıyordu, benden bir hafta sonra da Alperen geldi. Onun dışında gündüz vardiyalarında hafta içi haftasonu ayrı ayrı üniversite öğrencileri çalışıyor ek gelir olarak. Bide şimdi senin gibi bir üniversite mezunu bir işsizimiz var. Maaşları standartların üstünde neden diye sorma bende bilmiyorum herhalde Nazım patron zengin" derken ağzının içinde bir şeyler gevelediğini farkettim ama aldırmadım. Devam ettim; "Ben ise önceden farklıydım ama geçen hafta bir müşteri sarkıntılık yapınca bir süre erkek olan masalara bakmama ve çok masalara çıkmama kararı aldım ve sağolsun Nazım patron kabullendi. Mutfakla falan çok ilgileniyorum. Bir süre böyle idare edeceğim" "Peki sen neden bu saate kadar burdasın. Çıkışı en geç olan çalışan sen misin?" "Önceden dört kişiydik. Fakat Ela yani giden arkadaş hamile olduğunu öğrendi bide biraz zayıf bir bünyesi olunca yorulurum deyip ayrıldı. O ayrılmadan önce ayın her bir haftası dördümüzden biri kapanış yapıyordu. Ama o ayrılınca bizde sırayı bozmadık hafta hafta ilerledik. Bu hafta benim sıramdı ama bugün son bitti. Önümüzdeki hafta Güven abinin sırası mesela" derken işlerimi bitirmiştim. "Anladım" dedi sakince. "Alp işim bitti benim. Eşyalarımı alayım ve son kez kapı pencere kontrolü falan yapayım çıkarız" Ayaklandı ve; "Birlikte kontrol edelim sen şimdi kapattım sanıp kapamazsın falan" deyip sırıttı. "Çömez, çok konuşma. Ben burda senden üstünüm ezmeyeyim ha" deyip omzuna şaplak attım. Gülümsedi. Çok güzel gülüyordu. Ben bu çocuğa çekiliyor muyum ne!! Gerçi o çocuk olamayacak kadar büyük hem boy pos olarak hem de yaş olarak. Hızlıca tüm her yeri kontrol edip mutfağa döndük. Orayı da kontol edip çıkışa ilerledik. Üçümüzde de yedek anahtarlar olduğu için anahtar getirtme sıkıntılarımız yoktu. İç kapıyı kapattıktan sonra birlikte dış kapıya geçtik onu da kilitledikten sonra anahtarı çantama atıp kaldırımdan ilerledik biraz. O an arkamdan tanıdık o iğrenç ses geldi. Emir'in sesiydi. Arkasında dört beş mal adamıyla dikiliyordu. "Nereye Haziran hanım" dedi o nefret ettiğim pis sesiyle. Bir bu eksikti. Gece gece gerçekten bir bu eksikti. Gel de hallet...

editor-pick
Dreame-Editörün seçtikleri

bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.7K
bc

AŞKLA BERDEL

read
79.1K
bc

HÜKÜM

read
224.2K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
523.1K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.9K

Uygulamayı indirmek için tara

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook