ŞİMDİKİ ZAMAN
"İşte bütün olanlar böyle devamını biliyorsun zaten." dedi.
"Vay anasını kızım sen neler yaşamışsın kendi kardeşin bile sana sırt dönmüş. Peki bu zamana kadar bana niye anlatmadın." diye sordum.
"Sende onlar gibi bana inanmazsın bana sırt dönersin sandım. O yüzden bir türlü anlatacak cesaretimi toparlayamadım."
"Ya kızım sen beni bunca zamandır tanıyamadın mı ben sana bu sebepten sırt döner miyim ?" diye sordum.
"Haklısın da bilemedim işte benim kendi kardeşim kaç yıllık dostum bile bana inanmamışken senin ne tepki vereceğini bilemedim." dedi üzgün bir surat ifadesi ile
"Her neyse ne olduysa oldu artık önümüze bakıyoruz. Öncelikle senin masum olduğunu kanıtlayacağım buluştuğunuz o mekanın yerini vesaire bana söyle devamını ben halledeceğim."
"Tamam söyleyeyim de o mekan arkadaşının sen nasıl kanıtlayacaksın ki ?"
"Merak etme bana bırak. Son olarak madem bugün beni merak etmişler yarın yanlarına gidip bir tanışalım." diyip sırıtmaya başladım.
"Zehra kötü bir şey yapmayacaksın değil mi beni korkutuyorsun."
"Yok güzelim kötü bir şey yapmayacağım merak etme sen söylediğim gibi yalnızca tanışacağım." suratıma inanmıyormuş gibi baktı. Güven verir bir şekilde elini tutup
"Tamam belki az biraz da hadlerini bildirecek olabilirim ama dozunu arttırmayacağım merak etme ." dedim o sırada tatlılar geldi. Bir yandan tatlıları yiyip bir yandan sohbet ederken mekanın sahibi uzun zamandır görüşmediğim dostum Cem masamıza geldi.
" Ooo kimleri görüyorum burada" dedi hemen ayağa kalkıp sarıldım.
"Seni çok özlemişim nasılsın nasıl gidiyor ?" diye sormaya başladım.
"Bende seni çok özledim iyi ne olsun seni sormak lazım gerçi haberlerini duyuyoruz."
"Ne olsun bende iş güç koşuşturma devam ediyorum işte " dedim o sırada Saliha kendini belli etmek için hafifçe öksürdü.
"Cem bak seni kiminle tanıştıracağım." diyip Saliha'yı gösterdim. "Bak bu Saliha ŞAHİN zaten tanıyorsundur ülkemizin çok önemli voleybolcularından biri aynı zamanda benim kardeşim ona göre" diyip Cem'e göz kırptım. Cem elini uzatıp.
"Memnun oldum bende Cem Zehra'nın arkadaşıyım ve merak etme Zehra anladım senin kardeşin benim kardeşim." diyip sırıtmaya başladı.
"Eee kaçak seni hangi rüzgar attı buralara ?" diye sordu.
"Ne olsun sizi ülkemi özledim geldim."
"Ya Zehra yeme beni ne zamandır gelmiyorsun şimdi mi özlemin kabardı."
"Tamam be kardeşimi biraz üzmüşler bende birazcık hadlerini bildireceğim o kadar." dedim.
"Hmm şimdi anlaşıldı senin gelme sebebin bir ihtiyacın olursa beni nerde bulacağını biliyorsun."
"Biliyorum kardeşim eee sen nereye gidiyorsun böyle ?"
"Bizim çocuklarla club'a gideceğiz sizde gelsenize hem ne zamandır seni görmüyorlar." diyip suratıma baktı. Bende Saliha'ya dönüp
"Ne yapalım gidelim mi ?" diye sordum.
"Siz beni pas geçin yarın sabah erkenden antrenman var dinlenmem lazım." dedi.
Bende yanına eğilip "Emin misin ?" dedim.
"Evet eminim sen git keyfine bak."
"Tamam o zaman ben giderim hem anlattıklarından sonra biraz dağıtmak iyi gelir." dedim.
"Fazla dağıtma yarın benimle geleceksin unutma." dedi.
Yanağından bir makas alıp "Ben seni unutur muyum güzelim." dedim.
Cemden mekanın konumunu istedim. Hesabı istedim tabi ki de Cem hesap alınmamasını istemiş. Bende mekandaki çalışanlara bahşiş bırakıp Saliha ile vedalaştım. Cem'in attığı konuma doğru yola çıktım.
Mekandan içeri girince bizimkilerle selamlaşıp bir yandan sohbet ederken bir yandan içmeye başladım. Alkol eşiğim yüksek olduğu için içtiklerim etki etmedi. Ne kadar içtim bilmiyorum sabah kendimi bir yatağın içinde bir kadınla ve çok büyük bir baş ağrısı ile uyandım. Etrafa bakınca burası kendi evimdi. Düşündüm dün gece neler yaşandı diye ama hiçbir şey hatırlamadım. En sonunda hızlı bir duş alıp üzerime bir şeyler giyip evden ayrıldım ve Saliha'nın yanına gittim.
"Zehra senin boynuna ne olmuş ne bu halin ?" diye sordu.
"Sorma Saliha ne olduğunu bende bilmiyorum. En son hatırladığım bizimkilerle içmeye başladım ama çok fazla düşündüm düşündükçe kendimi alkole verdim." diyip sabah yaşananları da anlattım.
"Ya kızım Allahtan sana dağıtma dedik bu halin ne gözünü seveyim bide kızı evde tek bırakmışsın."
"Ne yapacaktım Allah aşkına kızın yanına gidip kusura bakma biz dün bir şeyler yaşadık ama ben bir şey hatırlamıyorum mu diyecektim."
"Ne bileyim ama kız seni fena dağıtmış he baksana haline" diyip gülmeye başladı.
"Lan gülme ben ne olduğunu hatırlamıyorum kız şimdi karşıma çıksa suratını bile hatırlamam ama ne yaptıysak baya sert geçmiş." diyip bende gülmeye başladım.
"Senin başını da bir bağlayamadık Türkiye'ye geldin ilk gün bile boş kalmadın maşallah." dedi.
"Sanki isteyerek yaptım hatırlamıyorum bile."
"Tamam her neyse ben gidip kapatıcı getireyim sonra kulübe geçmemiz lazım." dedi.
Yanağını öpüp "Sen mükemmel bir kardeşsin" dedim.
Bütün her şeyi hallettikten sonra arabaya atladık. Yoldayken takımdakilere kahve alıp yola devam ettik. Benim canavarı bağırta bağırta kulüpten içeri girdik bütün gözler bize döndü. Kahveleri alıp Saliha'yla beraber içeri girdik.
"Herkese selamlar benim adım Zehra dün kim olduğumu merak etmişsiniz o yüzden gelip sizinle tanışmak istedim." diyip kahveleri uzattım. "Buyurun lütfen afiyet olsun hepinize" dedim.
Herkes kahveleri aldıktan sonra meraklı gözlerle bana bakmaya başladılar. En sonunda dayanamayıp
"Evet bana bakıyorsunuz ama bakmak yerine siz sorun ben size cevap vereyim ne dersiniz ?" diye sordum.
"Saliha ile nereden tanışıyorsun ?" diye sordu adını bilmediğim biri
"Pardon ismin neydi ?"
"Beyza ."
"Peki Beyza anlatayım Saliha ile yaklaşık 3 4 yıl önce tanıştık. Nasıl tanıştığımızı uzun uzun anlatmayacağım bunun için yeterli vaktimiz olduğunu da düşünmüyorum." dedim.
"Onun nasıl biri olduğunu biliyor musun ?" dedi başka biri
"Nasıl biriymiş anlat bende bileyim."
"O en yakın arkadaşına dostum dediği insana ihanet etmiş biri."
"Orada bir es verelim ihanet etmiş biri diyorsun ihanet ettiğine nasıl bu kadar eminsin o sırada orada mıydın ne yaşandığını kendi gözlerinle gördün mü ?"
"Hayır gör-"
"Tamam hayır dedikten sonra söylediğin şeylerin benim için bir hükmü yok." dedim sert bir ifadeyle
"Sen nasıl inanıyorsun ki bizim elimizde fotoğraf ve video kayıtları var. Ayrıyeten o mekanda bulunan insanlar da olayı anlattılar. Bize diyorsun siz orada mıydınız diye de sen orada mıydın gördün mü nasıl körü körüne inanabiliyorsun ?"
"Haklısın bende orada değildim ama bir insanı tanıdıktan sonra onun nasıl biri olduğunu çabucak çözerim. Ve o kadar uzun yıllar çeşit çeşit nerdeyse her sektörün içinde bulundum. Sizin bilmediğiniz yada görmek istemediğiniz diyeyim daha doğru olur o kadar şey yaşadım ki ufak bir oyunla birinin eline telefon verip istediğim şekilde fotoğraf ve videosunu çektirebilirim. Bunun için birazcık aklını kullanman veya insanların zaaflarından faydalanmak yeterli olur. Diyeceksiniz ki insanları nasıl ayarladı çok basit her şeyin ve herkesin bir fiyatı vardır sadece vereceğin meblayı yüksek tutman yeterli." diyip cümlemi bitirdim herkes bana şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Eeee var mı başka sorunuz ?"
"Sen çok mu zenginsin yani söylemeden edemeyeceğim araban efsane bir parça"
"Evet öyle benim göz bebeğim gibidir. İlk soruna gelecek olursak çok zengin değilim yani en azından Türkiye'de" diyip güldüm.
"Eğer istersen seni de bir gün gezdireyim." dedim çapkın bir edayla. O sırada Saliha kolumu cimcikledi kulağıma doğru eğilip
"Bir kere de şaşırt be bari arkadaşıma yanaşma " dedi.
"Ya Saliha ben ne yaptım kız yeşil ışık yaktı bende ilerledim ve merak etme o kızla bir şeyler yaşamam. Sonuçta o kız da diğerleri gibi sana ihanet etmiş biri." dedim.
"T-Tabi olur da en azından Türkiye'de değilim derken ne demek istedin ?"
"Önemli bir şey değil eğer burada kalmaya devam edersem o zaman anlarsınız." diyip göz kırptım. O sırada Hande'nin yakın arkadaşı ablası olarak gördüğü kişi olduğunu öğrendiğim Simge soru sordu.
"Az önceki konuya geri dönebilir miyiz ?"
"Tabi dönelim ne sormak istiyorsun ?"
"Söylediğin her şey senin anlatımında evet mantıklı ama önümüze delil olarak sunabileceğin bir şey yok onların elinde kanıtlar var. Sende biz bu kanıtlara inandığımız için bizi suçlayıcı bir şekilde konuşuyorsun."
"Emin ol Saliha'ya söz verdiğim için sizinle açık bir şekilde konuşmadım bile ve evet söylediğin gibi elimde şu an için bir kanıt yok. Ama ne demişler gün doğmadan neler doğar daha dün geldim ve size bunu kanıtlayacağım. Eğer istersen size önden söylediklerimle alakalı ufak bir kanıt sunayım ne dersiniz ?" dedim.
"Olur da nasıl bir kanıt sunacaksın ?"
"Anlarsın birazdan Evet aranızda lezbiyen veya biseksüel olan arkadaşlarımız var mı ?" diye sordum.
"Evet var." dedi yabancı olduğu aksanından belli olan kız ve ingilizce konuşamaya başladık.
"Peki benimle öpüşmek ister misin ?" diye sordum.
"Y-Yani bilmiyorum o-olabilir"
"Tamam o zaman gel benimle" dedim ve elini tuttum.
Kızla beraber duvara doğru gidip kendimi duvara yasladım ve beni öpmesini sağladım. Hemen ardından kızı itip hafif bir tokat attım. "Sen benim sevgilimin en yakın arkadaşısın beni nasıl öpebiliyorsun." diyip yanından ayrıldım.
Oradaki kızlara dönüp "Gençler bakın şimdi ne olduğunu anladınız mı iş bu kadar basit arkadaşıma bizi çekmesini söylesem yeterli olur. Şimdi bu arkadaş beni taciz edip arkadaşına ihanet mi etmiş oldu ?" diye sordum.