Tanıtım 2

375 Kelimeler
Ahırın ışığı açılınca Hazel kaşlarını çattı. Bu adamı boğsa içi soğumazdı. "Ateş ne yapıyon ya delirdin mi!" dedi kızgınlıkla. "Ne mi yaptım? Bir bakalım, galiba berdellimi kaçırdım. Kadir gecesinde doğdun kesin. Bak benim gibi biri seni kaçırdı." "Aman iyi halt ettin! Çekil önümden gidicem!” "Bak Hazel seni buraya kara kaşına gözüne hayran olduğum için getirmedim. Seninle anlaşmak istiyorum." dedi Ateş onu durdurmaya çalışarak. "Kurban ol benim kaşıma gözüme, nokta gibi burnumun kılı bile olamazsın! De ne diyeceksen sonra gideyim!" "Nokta gibi burun mu? Buradan bakınca öyle durmuyor." dedi alayla. Gerçi burnu küçüktü. Yüzüne de pek yakışıyordu ama bunu söyleyip Hazel'i şımartacak değildi. "Körsün anladım. Benim burnum hokka gibidir. Sen sanıyosan benden güzelsin, daha güzeline layıksın falan, hiçte değilsin!" "Güzel değilim ama oldukça yakışıklıyım. Karizmatiğim ve kaslıyım." diyerek kol kaslarını belli edercesine kollarını iki yana büküp sıktı. "Yaf he he öylesin!" "Neyse sadede gelelim. Haftaya düğün var ve sen benim karım olacaksın. Eğer beni dinlersen bu düğün olmayacak. Bir inat uğruna senin gibi cahil bir kızla evlenmek istemiyorum." Hazel loş ışıkta olduklarına şükrederek gözyaşlarının akmasına izin verdi. Ateş'in ona cahil demesi zoruna gitmişti. Onunla evlenmek isteyen de yoktu üstelik. Evlenmek istemiyorsa evlenmesin ama cahil olduğu için evlenmek istememesi ağır gelmişti. "Ben cahil değilim." "Bunu tartışmaya gerek görmüyorum zira görünen köy kılavuz istemez. Eğer düğünden önce evden kaçarsan bu berdel işi yatar." dedi bilgiç bir edayla. Saçma sapan bir töre uğruna hayatını Hazel ile geçiremezdi. Üstelik Helga’ya verdiği sözler vardı. Ateş doğru karar verdiğine inanarak Hazel’i incitmek pahasına da olsa onun gitmesi için elinden geleni yapmak zorundaydı. "Nasıl yani? Nereye kaçayım ki?" Hazel'in kafası karışmıştı. Niye kaçacaktı. Nasıl kaçacaktı ve en önemlisi kaçınca bir başına ne yapacaktı? Ya babası ile annesinin yüzüne nasıl bakacaktı? Onların yüzünü yere eğdirmek bir tarafa ya babasının başına bi iş gelirse? Ama bir yandan da onu istemeyen bir adamla evlenmeyi istemiyordu. Yakışıklı, kültürlü ve doktordu. Zaten onun gönlü olmasını beklemek hata değil miydi? Hazel dalgın dalgın yere bakarken Ateş onun tepki vermesini bir müddet bekledi. Hazel’in dakikalardır susup kızmaması iyiye işaretti. Bu cesaretle aklındakini hemen kıza döküverdi. "Ben sana yardım ederim. Düğünden hemen önce bu ahıra gel ve beni bekle." Hazel mutsuz bir şekilde başını önüne eğdi ve gururuna kulak verip "Madem beni istemezsin, o vakit dediğine kulak verip gelirim..." dedi.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE