Soğuk suyun damlaları tenine çarpıp aşağı süzülürken, vücudu alev almış gibi yanıyordu. Oysa su, buz gibiydi. Sırtından, omuzlarından akan suyun serinliği bile içindeki yangını dindiremiyordu. Saçları alnına yapışmış, nefesi düzensizleşmişti. Gözlerini kapattığında zihninde tek bir şey vardı: Emir… ve ona olan özlemi. Elleri titreyerek duşun vanasını kapattı. Suyun kesilmesiyle birlikte odada sadece damlayan suyun sesi kaldı. Islak teni üşümeye başlamıştı, ama içinde hâlâ yanmaya devam eden bir ateş vardı. Havluyu kaptığı gibi bedenine sardı, ardından saçlarını hafifçe sıkarak yüzündeki suyu sildi. Aynadaki yansımasına baktığında, gözlerindeki kırılganlıkla yüzleşti. Adımları ağır, düşünceleri darmadağınıktı. Odanın loş ışığında sessizce ilerleyip yatağın kenarına oturdu. Hâlâ ıslak olan

