Emir, dişlerinin arasından sert nefesler alıyordu. Öfkesi öylesine yoğundu ki, kasılan çenesinin sesi neredeyse duyuluyordu. 2, Emir’in bu haldeyken işe yaramayacağını anlamıştı. İş başa düşmüştü. Ne yapacağını düşünerek derin bir nefes aldı ve hızla karar verdi. “Ben ekibi topluyorum. Hemen izinin peşine düşmeliyiz.” Ama Emir, dişlerinin arasından öfkeyle tıslayarak, “Dur yerinde, 2!” diye hırladı. Elly, gözleri büyüyerek Emir’e baktı. Onu bu kadar öfkeli görmek rahatsız ediciydi ama şimdi Alara daha önemliydi. Emir, dişlerini sıkarak, “Elly, Alara yeni doğum yaptı. Ayılıp odaya geçtiğinde yanında olmalısın. Ben sana başhekimi gönderiyorum. Bebeğin biraz müşahede altında kalması gerektiğini söyle. Başhekim ve tüm hastane buna uygun hareket edecek.” Sonra bakışlarını sert bir şekilde

