Akşam Yemeği

1088 Kelimeler
Ben şaşkınlıkla ona bakmayı sürdürürken o, sandalyedeki tişörtünü eline aldı ve üzerimi süzdü. Bakışları üzerimde bir an fazlaca oyalanınca içimden nefesim kesilecek sandım. "İyi misin?" Kafamı yukarı aşağı salladığımda birkaç saniye sessiz kaldı ve masadaki defterime baktı ve hafif sırıttı. "Çizim güzel ama Asya bu kadar zayıf değil." Gözlerim irileşirken esprisine karşılık gülümsedim. "Bunu ona söyleyeceğim." Gözleri, gülüşümde gezinirken aklıma dün geceki karşılaşmamız gelmişti. Gece de bakışları gülüşüme uzun süre takılmıştı. Gülüşüm çirkin miydi yoksa? Ya da gerçekten hoşuna mı gitmişti? Ben sessizce onu izlerken birden göz göze geldik ve tişörtünü üzerine geçirdi. Onu izliyormuş gibi görünmemek için anında kafamı çevirdim. Sapık gibi görünmek istemiyordum zaten onun spor yapışını izlerken yakalanmıştım ve bu yüzümün kızarmasına neden olmuştu. Giyindikten sonra bana döndü. "Olur. Akşam Gökhan komutanım ile yemeğe geleceğimizi de söyle. Bana son yaptığı limon tatlısından yapsın." "Askerinle konuşuyor gibisin," dedim alay ederek. Katı konuşması gerçekten de altındaki askere emir verir gibiydi. Onun ise yüzünde özgüvenli bir sırıtma yer aldı. "Ben askerlerime bu kadar kibar konuşmam." "Kibar halin buysa onlara neler yaptığını düşünemiyorum bile," dediğimde sırıtması genişledi. "Düşünme en iyisi. Ben gidiyorum sen de üstünü değiştir." Balkondan içeriye girdiğinde arkasından bakarken, nedenini bilmesem de göğsümde garip bir sıkışma hissettim. Tenimin sıcaklığı da artmıştı. Bu adamın farklı bir enerjisi vardı ve eminim ki karşısında kim olsa bunları hissederdi. Öyle bir havası vardı ki insanı içine çekiyordu. Eşyalarımı alıp içeriye geçtiğimde ve elimdeki deftere baktığımda aklıma onun esprisi geldiğinde gülümsedim. Asya, ona karşı bir ağabey gibi olduğunu söylemişti ama onun arkadaşı olduğum için bana da o şekilde yaklaşıyor olabilir miydi acaba? Düşüncelerimden arınmaya çalışarak üzerimi değiştirdim ve akşam için yemek hazırlamaya karar verdim. Kahvenin de etkisiyle hiç uykum yoktu o yüzden öğlene kadar yemek işini halletmiş olurdum. Telefonumdan slow şarkılarımı açıp hamur açmaya başladım. Mantıyı hazırladıktan sonra Asya'nın babası için de bir paket mantı ayırdım. Salata da yaptıktan sonra Korhan'ın istediği limon tatlısını araştırmaya başladım. Asya'nın nasıl yaptığını bilmiyordum ama kendi tarifimi yapabilirdim en azından. Çorba, masayı dolduran mezeler, atıştırmalık börekler hazırladıktan sonra kahvenin yanında ikram etmek için kurabiye de hazırladım. Sonuçta gelenler askerdi ve güzel bir masayı hak ediyorlardı. Köpekler için de akşam götürmek için mamalarını hazırladım ve odama geçip eşyalarımı kontrol ettim. Burada alışveriş yaparım diye yanıma pek bir şey almamıştım ve bugün çıkmak için en iyi zamandı. Makyajımı tazeleyip çiçekli bir elbiseyi üzerime geçirip ceketimi ve çantamı alıp evden çıktım. Buraları keşfetmek için sabırsızlanıyordum. Çarşıyı dolaşırken çoğu dükkanı gezmiştim. Odam için siyah mumlar ve resim yapmak için akrilik boya ile fırçalar almıştım. Giyim mağazalarını da gezerken bitrinde siyah bir elbise görüncec durdum. Bel kısmı tül olan hoş bir elbiseydi. Almadan gidersem aklım kalacağı için onu da aldım ve eve sevinçle eve döndüm. Binaya gireceğim sırada bahçede bir erkek grubunun olduğunu görmüştüm. Anında bakışları bana dönmüştü. Kumral olan bana yöneldi. "Merhaba, yeni mi taşındın?" "Evet," dedim mahcup bir şekilde gülümseyerek. "Hayırlı olsun. Biz Türk askerleriyiz, ne zaman bir ihtiyacın olursa çekinmeden gelebilirsin. Ben Mert bu arada." "Memnun oldum," dedim gülümseyerek. Diğerleriyle de tanışmıştık o arada. Erdem yanıma geldi. "Hangi dairedesin?" "Sekiz," dediğimde bir anda panikle geri çekildiler. "Gökhan komutanın başka kızı olduğunu bilmiyorduk." "Benim gitmem lazım," dedim tebessüm ederek. Gökhan ağabeyin kızı olmadığımı söylememiştim çünkü öyle zannetmeleri mesafeli yaklaşmalarını sağlardı. Ne de olsa ben aşk istemiyordum, kimsenin kalbinde olmayı da... Eve girdiğimde Asya'nın hala yattığını görmüştüm. Onu görünce benim de uykum gelmişti doğrusu. Kendimi yatağıma atıp yastığıma sokuldum ve uykuya kucak açtım. Gözlerimi tıkırtı sesiyle araladığımda güneşin battığını görmüştüm. Gözlerimi ovuştururken bir anda yemeğe geleceklerini hatırlayıp yataktan fırladım ve içeriye koştum. Asya yemek yiyordu. "Günaydın güzellik." "Aşkım, söylemeyi unuttum, baban ve Korhan akşam yemeğine geleceklermiş," dediğimde güldü. "Ben de bu kadar şeyi benim için yaptın sandım." "Sana daha güzellerini yaparım, yemeğini yiyip hazırlan," dedim ve banyoya koştum. Sıcak, rahatlatıcı bir duş alıp çıktım ve bugün aldığım siyah elbiseyi üzerime geçirdim. Saçlarıma hacimli dalgalar verdikten sonra makyajımı yapmaya başladım. Eyeliner, maskara ve kapatıcı sürüp allık ve parlatıcı sürüp parfümlerime göz attım. Gece kokularından birini seçip üzerime sıktım. İçeriye geçtiğimde Asya da hazırlanmaya başlamıştı. Masayı kurup yemekleri ısıtmaya başladım. Asya hazırlanıp yanıma geldiğinde köpekler için ayırdığım mamaları aldım. "Sen yemeklere bak ben geliyorum." Evden çıkıp köpeklerin olduğu durağa doğru yürümeye başladım. Bu elbisenin içindeyken kendimi ışık gibi hissediyordum doğrusu. Köpeklere yemeğini verip biraz sevdikten sonra tekrardan geri dönmüştüm. Hava da oldukça soğumuştu ve ısınmak için koşmak zorunda kalmıştım. Eve gelip kapıyı çaldığımda kapıyı açan Korhan olmuştu. Misafirlere yetişemediğim için mahcupça ona bakarken o, bedenimi süzdü. Yüzünde pek bir ifade yoktu ama bu elbise beğenilmeyecek gibi değildi doğrusu. Bakışları bu kadar uzun süre oyalandığına göre o da beğenmişti. "Fazla mı iddialı bir elbise?" Cümlem havada asılı kaldığında gözlerindeki sertlik hafifçe çözüldü. Dudaklarının kenarında beliren belli belirsiz bir gülümseme, karnımda bir karıncalanmaya neden olmuştu. "Hayır, güzel." Söylediğiyle heyecanlanırken yanaklarımın kızardığını hissetmiştim. İçeriye doğru adım attığımda aramızda az bir mesafe kalmıştı. Gülümseyerek kafamı kaldırdım ve fısıldadım. "Beğenmene sevindim." Cevabını beklemeden içeriye geçtiğimde, flörtöz tavrımdan dolayı yüzüm daha da kızarmıştı. Böyle iddialı hareketler hiç benlik değildi ama o, bir anda bende böyle davranma isteği uyandırmıştı. Gökhan ağabey beni gördüğü anda çekip sarılırken Mert'in de orada olduğunu fark etmiştim. "Aa Mert, hoş geldin." "Selam," dedi gülümseyerek ve tokalaştık. Yanımıza gelen Korhan dahil herkes bize şaşkınlıkla bakmıştı. Korhan bize döndü. "Siz tanışıyor musunuz?" "Bunu bilmiyordum," dedi Asya yüzü düşerken. Neden rahatsız olduğunu anlayamamıştım doğrusu. "Evet, bugün tanıştık, sitenin bahçesinde." "Güzel," dedi Korhan sertçe. Ben ise ortamı yumuşatmaya çalıştım. "Masaya buyurun, size harika yemekler hazırladık." "Biz değil sen hazırladın, ben uyuyordum," dedi Asya gülerek. Korhan'ın bakışları bana döndü. "Limon tatlısı istemiştim." "Reyna, fazla yaptığı için ben yapma gereği duymadım," dedi Asya. Ben ise biraz gerilmiştim çünkü beğenip beğenmeyeceğini merak ediyordum. Servisleri yapıp yemeklerimizi yemeye başladığımızda erkekleri iştahlı görünce üzerimdeki tüm gerginlik gitmişti çünkü beğenmişlerdi. Güzel dönen bir sohbetin ardından tatlıya geçtiğimizde pür dikkat Korhan'ın tepkilerini izlemeye başladım. Tattıktan sonra yüzü ifadesiz kalmıştı ama yemeye devam etmişti. Bu, beni üzmüştü çünkü ben yediğimde çok beğenmiştim. Telefonumun şarjının bittiğini görünce izin isteyerek masadan kalktım ve odama geçip şarja taktım. Tekrardan salona dönmeden önce aynadan kendime baktım ve saçlarımı düzelttim. Tekrardan parfümümü sıkıp rujumu tazelediğim sırada kapım çaldı. "Gel." Kapı aralandığında Korhan'ı karşımda görmeyi beklemiyordum doğrusu. Karşıma geçtiğinde delici bakışları gözlerimdeydi. "Mert ile sadece uzaktan mı tanışıyorsunuz?" "Evet neden?" dediğimde bana biraz yaklaşıp parfümümün kokusunu içine çekti. "Çünkü bir arkadaşımın sevdalısı." "Merak etme, öyle bir şey yok," dediğimde bir anda aramızdaki mesafeyi kapatıp iki elini de duvara yasladı. Ben ise kollarının arasında kalmıştım. "Doğru mu söylüyorsun?" Kafamı salladığımda bir süre sessiz kaldı ve boynuma doğru eğilip kokumu içine çekti tekrardan. Ben ise hızlanan kalp atışlarımı fark etmemesi için dua etmeye başladım.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE