2- "Sevmenin Bedeli.."

1327 Kelimeler
Bakışlarım hızla bize doğru gelen abimden bir an olsun ayrılamıyor ve bütün bedenim korkudan zangır zangır titriyordu.. Sert adımları kara toprağı döverek yaklaştı, yaklaştı.. Suratındaki ifadeyi o kadar iyi tanıyordum ki.. Sırtımdaki kızılcık sopasının izleri sızım sızım sızladı.. "Abi, ben.. " demiştim ki, suratımda patlayan tokatın şiddeti ile taşlı yola sürçülüp gittim.. Ellerimin içlerine çakıl taşlarının girdiğini anlayabiliyordum cayır cayır yanmasından.. Burnumdaki sızan sıcaklığın, çeneme doğru aktığını hissedebiliyordum.. Darbelere dayanıklı sandığım bedenim, hiç bir uyuşma göstermiyordu bu sefer nedense.. "Sen benim başıma orospu mu olacaksın lan.. Kadir pezevengi kimden yüz bulupta dikildi karşıma, de hele bir bana.." "İsa'm bırak, öldüreceksin sabiyi.." diyen sesini duydum gerilerden annemin.. Elleri yemenimin üzerinden saçlarıma yapıştığında, hala yerde uzanan bedenimi yeniden sürükleyerek ayağa dikti.. Saçlarımı o kadar kuvvetli çekiyordu ki, sanırsınız saç derimin altındaki beynimi avuçları arasına almaktı tek derdi .. Naciye İsanın diğer koluna yapışmış beni bırakması için yalvarıyordu, ama İsa onu umursamadan boştaki eliyle gırtlağıma yapıştı bu sefer.. "Ezeeell.." diyerek tısladı dişleri arasından.. Burunlarımız arasında milim mesafe varken, yanaklarımdan sicim gibi yaşlar akıyor ve nefessiz kalsamda bir kurtulma çabasına girmiyordum.. Belki diyordum içten içe.. Belki Rabbim canımı alırdı da kurtulurdum, bu yıllardır süre gelen korkudan.. " Sen babamın hasımlarınla düşüp kalkacak kadar ne ciğeri yedin kızım.. Sen kimsin lan, sen kimsinde bizim adımızı iki paralık adamların ağzında sakız ediyorsun.." Bana konuşma fırsatı vermiyor, boğazımdaki elinin baskısını git gide arttırıyordu.. Gerilerden başka insanlarında yanımıza koştuğunu görebiliyordum bulanık bakışlarımla.. Cansız parmaklarım onun bileklerine dolandığında, araya kimin girdiğini anlayamadığım bir şekilde ayırdılar ikimizi.. Yere düşmemi engelleyen ise belime dolanan bir çift koldu.. Baygın bakışlarım ardı ardına öksürmemden dolayı daha çok kararıyordu.. Sisli bakışlarım ardından annemin dizlerini döverek ağladığını seçebildim yanlızca.. Ve mahallemizin sakinlerinin etrafımızı sarmaya başladığını daha sonra.. "Öldüreceksin kızı, Allahın belası.. Bizim hiç bir şeyden haberimiz yok.. Tarladan geliyoruz görmüyor musun.." Naciye yanımda durarak bana destek olmaya çalışsa da, abim İsa'dan deli gibi korktuğunu biliyordum.. Yemenim boynuma doğru inip tortop olmuş ve kızıl saçlarım yüzümü kapatmak istermiş gibi omuzlarıma dağılmıştı ... Komşularımızdan bir kaçı anneme destek oluyor, ama kimsede İsayı uzaklaştırmak için bir atakta bulunamıyordu .. Beni ulu orta kıtır kıtır doğrasa, karşıdan ahlamaktan başka yapacakları hiç bir şey olmayacaktı eminim.. İsa üzerime yeniden yürüdüğünde iki üç adım geriledim refleks olarak.. "Hah, hiç bir şeyden haberiniz yok öyle mi.. Kadirle ne zamandır sevdalısınız birbirinize söyle, ne sözler verdinde karşıma geçmiş Ezel benimdir diyebiliyor lan.." Ellerimi ona doğru uzattım, amacım beni bir kez olsun dinlemesiydi.. Bir kerecik olsun abilik yapıp, bana kulak vermesiydi.. "Din - le beni abi.. Ben kötü bir şey yapmadım.." "Yürü.. Evde alıcam daha ben senin ifadeni.. Yürü.. " Bana kulak asmadan hızla bileğime yapıştı ve Naciyenin direnmelerine aldırmadan eve doğru sürüklemeye başladı.. Mahallemiz sakinlerinden yaşlıların "oğlum yapma, etme.." demeleri, yetmiyordu onu durdurmaya.. Çünkü İsa babasından başkasını dinlemez ve babasından başkasına asla saygı duymazdı.. İsa ne yazık ki, tam anlamıyla babasının oğluydu.. Annem ve Naciye peşimizden geliyor, annemin hıçkırıkları bedenimin acısından daha çok yüreğimi dağlıyordu.. Ayak tabanlarıma batan taşlardan, kara lastiklerimin ayaklarımda olmadığını yeni farkediyordum.. Nasıl çıkıp gitti ayaklarımdan, nasıl anlamadım bilemiyordum .. Evin beton basamaklarından beni sürükleyerek çıkarttığında, dış kapımıza bir tekme atmış ve açılan kapıdan içeriye doğru savurmuştu beni.. Küçük salonumuza boylu boyunca düştüğümde, kendiside içeriye girdi ve kapıyı kapatarak arkasındaki sürgüyü çekti .. "Abi, kurbanın olayım dinle beni.. Ben kötü bir şey yapmadım.." Annemin ve Naciyenin kapıya inen yumruklarını umursamadı ve tepemde zebellah gibi dikildiğinde, eli belindeki kemerin demir tokasına gitti.. "Kadir yalan mı söylüyor yani.. Aranızda dediği gibi bir şey yok mu.. Namusumuza iftira mı atıyor.. De bana.. Yalansa bunlar gidip kellesini köy meydanında sallandırmayan İsa'yı siksinler.." Dudaklarımdan çıkan hıçkırıklarıma onun pantolonundan çıkarttığı kemerinin sesi karışıyordu sadece.. Birde kapının arkasında kuş elinde gibi bağıran anamın çığlıkları.. Nasıl inkar ederdim.. Benim için kaç senedir yanıp tutuşan sevdiceğimi, can korkusuna nasıl feda ederdim.. "Yalan değil abi.. Kadirle seviyoruz biz birbirimizi.." Üst dişlerini alt dudağına geçirdiğinde, gözlerini kısa bir süre kapattı ve yavaş yavaş başını salladı.. Yüzü sinirden mosmor olmuş, alnındaki tek damarı pıt pıt atıyordu.. "Demek Kadiri seviyon bacım, öyle mi.. Hasmımızın oğluyla düşüp kalkıyon öyle mi.." "Asla kötü bir şey yapmadım ben abi, namusuma laf getirecek bir cahillik etmedim.. Sadece sevdim.." Son kelimem ile eline doladığı kemeri hızla havaya kaldırdı ve ben daha kendimi korumaya alamadan bedenime indirdi.. "AAAAHH.." İçeride "ŞAK" sesi yankılandığında, benimde acı dolu çığlığım dudaklarımı yırtarak karıştı havaya.. "Demek sadece sevdin, öyle mi.." Yeni bir darbeyle daha kolarıma inen kemerin acısı, anlatılacak gibi değildi.. Sadece acı vardı.. Dört bir yanımı saran tarifsiz bir acı.. Hıncını alamıyor ettiği küfürlerini bedenime indirdiği kemerle tamamlıyordu.. Çıplık atmaktan boğazım yırtılıyordu sanki.. Dişlerimi sıkmak acımı asla hafifletmiyordu.. Bu acı diğerlerinden çok başkaydı, bambaşkaydı.. Ellerimi başıma sarmaya çalışıyordum ama, bacaklarımda sırtımda ve kollarımda kemerin şiddetinden dolayı su toplayan etimin acısı tırnak uçlarıma kadar kavuruyordu beni.. İşkence ne kadar sürdü bilmiyorum.. Artık gözlerimi açmakta güçlük çekiyor ve vurmaya devam ediyor muydu onu bile anlayamıyordum.. Gözlerim karanlığa teslim olurken, dudaklarımdan çıkan tek bir cümle doluyordu kulaklarıma.. "Ben sadece sevdim.." ____________ Göz kapaklarımın üzerinde tonlarca ağırlık varmış da, kirpik uçlarıma kadar yükünü yüzüme sermiş gibiydi.. Bacaklarım, kollarım hatta kafa tasım bile o kadar çok ağrıyordu ki, ayak parmağımın bile kıpırdamaması için senelerce bu pozisyonda yatabileceğimi düşündüm kısa bir an.. Neler olmuştu bana ... Bitmiş miydi abimin dayağı sonunda.. Bir kenara mı atmışlardı beni, ölüp gitmem için.. Ama yok yok sıcaktı bulunduğum yer.. Atmış olsalar donmuş olurdum.. Ağrılarımıda hissedemezdim değil mi bu kadar.. "Kınalı kuzum, ah benim bahtsız gül goncam.." Saçlarımda gezinen ellere anamın seside eşlik ettiğinde, gözlerimden yanaklarıma kayıp giden damlalara mani olamamıştım.. Ne günah işledim ben Allahım.. Ne günah işledim de, bana bu eziyetleri reva gördün.. "Raziye teyze tamam artık, üç gündür helak oldun.. Bak gözlerini açamasada duyuyor seni.. İnci tanelerini dökme ahiretliğimin.. İyi olacak Ezel, ben biliyorum.." Naciye.. Can yoldaşım yine yanı başımdaydı.. Yine her derdime derman olmaya çalışıyordu.. Kollarımı kıpırdatmaya çalıştığımda, ağzımdan çıkan inleme ile ikisininde sesi bıçak gibi kesilmişti.. Kirpiklerimi sonunda hareket ettirebildiğimde, ilk gördüğüm kerpiç duvara asılmış gazlı löküstü.. Elektrikler kesilmiş olmalıydı gene.. Fırtınadan, yağmurdan dolayı köyümüzde sık sık olağan şeydi neticede .. "Uyanıyor Raziye teyzem.." Ellerime dolanan parmakları hafifçe sıktım ve anacığımın yüreğini bir nebze olsa ferahlatmak istedim.. "Anacım, su.." "Hemen, hemen su getir Naciye.." Naciyenin telaşlı ayak seslerini duydum önce ve hemen arkasından açılıp kapanan kapı sesi doldu kulaklarıma.. Sonra dudaklarıma değen suyu hissettim ve başımdaki desteğin yardımı ile boğazımdan aşağıya süzülüşünü.. "Nasılsın kınalı kuzum, ağrın sancın var mı.." "Benim artık ne ağrım diner, ne sancım biter anacım.. " Nasırlı parmaklarını yanaklarımda ve saçlarımda gezdirirken, yaşlı gözleriyle dile getiremediklerini anlatıyordu sanki bana.. "Ah Ezel'im, kaç kez dedim sana babanın abinin gözüne batma diye.. " Anamın biz kadınız, erkeklerimize köle olmalıyız nutukunun zamanının geldiğini anladığımda, gülümsemek istedim.. Ama yüzümdeki yara berelerden buna pek bir imkanım olamıyordu.. "Ben kötü bir şey yapmadım ana.. Sırf kız olmam mı namussuz yapıyor beni.. Abim birini sevdiğinde, böbürlenen babam neden sevdiğim adam beni istediğinde azrailim olmaya can atıyor ana.." "Kız sus, kendini öldürtmeye mi çalışıyon sen.. Kapat bu Kadir konusunu.. Babanla abin senin kötülüğünü ister mi hiç.." Naciye anamın tepesinde dikilmiş, onu dinledikçe fenalık geçirdiğini anladığım hareketlerle sabır dileniyordu.. Kızamıyordum ki anama.. Onunda benim gibi bu köyden başka bildiği bir yer, köylüden başka tanıdığı başka kimseler yoktu sonuçta.. "Naciye, sana dediğimi yaptın mı.." dedim Kadire haber göndermesini istediğimi hatırlatarak.. "Yaptım bacım yaptım da, üç gündür bu halde cansız yatarsın.. Nasıl ayaklanıpta, gideceksin.." "Üç gündür mü.." "He ya, üç gündür.." Ben sanırdım ki, yediğim dayağın sabahına uyandım.. Ağrılarım o kadar şiddetliydi ki, ilk gün uyansaydım demek ki dayanamayacağım sancılar içinde kıvranacaktım.. İnsan buna da şükür demeden edemiyordu .. Anamın ahlanıp vahlamaları bana çorba yapmaya gitmesi ile son bulabilmişti sonunda.. Naciye ayaklanmama yardım etmiş ve hala üzerimde duran kanlı kıyafetlerimi değiştirmeme yardım etmişti.. Naciyenin dediğine göre babam abimin bana yaptığını duyduğunda, oğlunun sırtını pohpohlamış ve Kadirin icabına bakması gerektiğine dair lakırtılar etmişti.. Daha beni yola sokma sırası babama gelmemişti.. Ayaklandığım ilk an, tepeme dikileceğini benim gibi tüm köylüde biliyordu.. Ama atladıkları bir şey vardı.. Ben bunca dayağı boşu boşuna yemiş olamazdım.. Bu gece Kadir ile buluşacak ve ondan asla vazgeçmiyeceğimi bizzat gözlerine bakarak söyleyecektim..
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE