Fırat Bacaklarımın beni taşıyacağı güne kadar yılmadan çalışmaya kararlı olsam da bazen umutsuzluğa düştüğüm anlarda oluyordu. O anlarda oğluma bakıp daha güçlü olmaya çalışıyordum. Odamın içindeki fizyoterapi alanına doktorla girmeyeli aylar olmuştu. Ayaz uyuduktan sonra canımın acısından dişlerimi sıka sıka tuttuğum demirlerle ayaklarımı sürüyerekte olsa yürüyordum. Kendimi tekerlekli sandalyeye bıraktığımda kan ter içinde kalmıştım. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Lavabonun yüksekliği ve şekli bana göre ayarlanmıştı. Bu odadaki çoğu şey sakat bir adam için düzenlenmişti. Şu duş bile… Tek sorun şu eşofman altını çıkarmaktı. Ya da giyinmek… Zorlanarakta olsa soyunup duştaki sabit ve süzgeçli sandalyeye oturmuştum. Su tepemden dökülürken soğuktan sıcağa geçişine aldırmadım. N

