Fırat Aslan’ın yine neyin peşinde olduğunu merak etsem de ilgilenmemeyi tercih ettim. Çünkü altından çıkacak saçma işlere ayıracak vaktim yoktu. Önceliğim oğlum ve sağlığımdı. Yürümeye başlar başlamaz oğlumu da alıp bu tımarhanelik yalıdan çekip gideceğim. Aslan çekip gittikten sonra annem ne diye gizli saklı buluştuğumuzu sormuştu. Elbette ona şu bakıcı kızdan bahsetmedim. “Bak benden bir şey saklıyorsan ölümü öp.” “Saçmalama anne, yorgunum. Zaten peşime takılıp geldiğin yetmezmiş gibi… Hadi bak ben sana bu defa kızmayacağım sen de uzatıp sınırlarımı zorlama.” “İyi iyi iki kardeş ne yaptığınız belli değil, kabahatli ben oldum. Canın sağ olsun paşam, seninde canın sağ olsun…” “Anne lütfen diyorum!” “Ne dedim ki şimdi, sustum işte.” Annemin susmuş hali buydu. Üstelemeyi bırak

