Beni o gecelikle o halde gören Zeno'nun tepkilerini ölsem bile unutamazdım. O kadar tatlı bakıyordu ki. Gözleri beni baştan aşağıya inceledi. Boynumdan göğsüme doğru giden dantelin altındakileri dudaklarını ısırarak izledi. Zira geceliğin içine iç çamaşırı giymemiştim dantel olduğu için. Yutkunarak göbeğime ardından kısacık kumaşın zorlukla kapattığı kalçama kaydı bakışları. Onun cevap vermediğini görünce minik adımlarla önüne kadar gittim. Bacaklarını iki yana açmış, gömleğin bir kaç düğmesi açılarak kravat gevşetilmişti. Bunu çalışma odasında yaptığını anladım. Eğilip yanağına dokundum.
-"İyi misin suratsız. Dilini mi yuttun yoksa?" Kaşlarını çattı.
-"O ne demek?" Şuan bu ortamda sorulacak soru bu muydu cidden? Gülerek ona açıkladım.
-"Heyecandan veya korkudan konuşmayan insanlara söy
