Sofradaki herkes, Delal Hanım’ın sözleriyle irkildi. Sanki görünmez bir kırmızı çizgi çekilmişti masa ortasına: “Yarından sonra Rojda’nın ailesi geliyor, herkes ona göre davranacak.” Delal Hanım, bastonunun topunu hafifçe yere vurdu. O sert, tok sesiyle bir kez daha konuştu. “Dediklerimi duydun değil mi Boran?” “İtiraz istemiyorum.” Herkesin içinde, sofranın tam ortasında... Sesindeki ton, emir değilse bile ondan farksızdı. Boran, birkaç saniye kıpırdamadan oturdu. Gözleri tabağında, çatal elinde öylece durdu. Ama çatalı sıktıkça parmakları beyaza dönmüştü. Gözlerini kısmadan babaannesine çevirdi. “Babaanne…” dedi, sesi düşük ama gergindi. “Şu sofrayı daha fazla zehir etmeyin. Narin hastaneden yeni çıktı. Üç haftadır yatıyor, bugün ilk kez ayağa kalktı. Geldiği ilk günün akşamında

