Doktor, ertesi sabah Mirza’nın servise çıkabileceğini söylediğinde hastanede bulunan herkes derin bir nefes aldı. Reşit ağa Zöhre’ye, Samira Amed’e sarılırken kocasını camın ardından izleyen Güneş’in, yüzü hem sevinç, hem de hüzünle doluydu. “Çok şükür” diye geçirdi içinden. O sırada sessizce yanına yaklaşan Zöhre, alçak bir sesle konuştu. “Mirza şimdilik çocuğu bilmesin,” dedi. Sesi her zamanki gibi buyurgan ve otoriterdi. “Kendine yeni yeni gelmişken onu üzmek doğru olmaz.” Güneş, kayınvalidesiyle hiçbir zaman anlaşamasa da bu konuda aynı fikirdeydi. İçindeki acıyı bastırarak, dudaklarını hafifçe aralayarak cevap verdi. “Ben de böyle düşünmüştüm,” dedi, boğazına düğümlenen kelimeleri yutkunarak. Zöhre, Güneş’in yüzündeki solgun ifadeyi süzdü. Reşit ve Amed yanlarından uzaklaşınca Güne

