Bölüm 2

1484 Kelimeler
Sabah lanet olasıca alarmın sesi ile güne gözlerimi açtığımda yataktan sürünerek kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Başımı kaldırıp aynadan kendime baktığımda çarpılmış gibi olduğumu görmüş ve bakışlarımı aynadan çekmiştim. Üstümü giyinip tipimi düzelttiğimde kahvaltı yapan ailemin yanaklarından öptüm. 'Canım ebeveynlerim ve canım abim sizi seviyorum ve görüşürüz' hepsinin yanaklarından tekrar öptüğümde validemin sesi ile olduğum yerde durmak zorunda kalmıştım. 'Adin şimdi yemek yemiyorsun ve sonra da okulda açım diye geziniyormuşsun' kaşlarımı çatıp anneme baktığımda 'kim ispiyonladı lan benii' Abim babama olmamış bu yeniden yapın der gibi bakarken annem ise 'Adin defol okulda yee' annemin dediğini yapıp evden çıktığımda çantamı arabanın arka koltuklarına atıp Nehir'lerin evinin önüne gelmiştim. Nehir hemen arabaya bindiğinde şok olmuş bir şekilde ona baktım. 'ohaa lan erken çıktın evden' Nehir bana sinirle bakarken gözlerini devirmeyide ihmal etmedi. 'Sadece 2 dakika geç kaldım diye bırakıp gittin lan' dediğinde güldüm. Hatta kahkaha attım. Çünkü bendim bu yapardım. Gayet normal olarak düşünüyordum. 'Yapmış olabilirim kanka. Sende geç kalmasaydın ben napıyım' dediğimde önüme döndüm. Radyodan bir şarkı açıp dinlemeye başladığımızda yarım saat sonra okula gelmiştik. Lanet olsun İstanbul trafiği. Arabamı boş bir yere park edip arabadan indiğimde karşıda elinde kitapları ile bize doğru gelen Arya'ya baktım. 'Barış almadı mı seni' başını iki yana salladı. 'Ben yürüyerek gelmek istedim.' dediğinde başımı salladım. 'Adin' bana seslenen kişi ile arkamı döndüğümde müdür beyciğimi görmüştüm. Hemen yanına gittiğimde 'Bugün seçmeli dersler için form doldurmanız gerek yanıma gelin' dediğinde başımı salladım. 'Peki müdürcüğüm' dediğimde gülmüş yanımdan ayrılmıştı. Bende yeniden kızların yanına gittiğimde ikiside bana merakla bakıyordu. 'Müdürcüğümle aramda bir şey' dediğimde ikiside gözlerini büyütmüş bana bakarken kahkaha attım. 'Seçmeli dersler için form doldurucaz. Yanına çağırdı.' dediğimde ikiside banı sallamış ve yanımda uzaklaşmıştı. Tek başımda bahçede kalırken bir banka kuruldum ve kulaklığımı taktım. Yanıma oturan kişi ile başımı o tarafa çevirdiğimde Rüzgar'ı görmemle gülümsedim. 'Yavrım noldu' dediğinde başımı iki yana salladım. 'Yok bir şey' mavi gözlerini açıp bana baktığında beklemediğim bir anda saçlarımı karıştırdı. 'Kızım anladım işte anlat' dediğinde yanımıza kaşları çatık bir şekilde gelen çocuğa baktım. Rüzgar'ın arkadaşlarından biri ve benim sürekli göz göze geldiğim çocuktu. 'Rüzgar hadi prova yapıcaz' dediğinde gözlerim hala onun üzerindeydi. Uzun boyu ve beyaz gömleğinin altında belli olan kaslarını sunmaktan hiçte rahatsız değil gibiydi. 'Görüşürüz Rüzgar' dediğimde bana baktı. 'Adin seni Ares'le tanıştırıyım. Kendisi benim en yakışıklı kankiaşkım olmakla beraber çocukluk arkadaşım' dediğinde gülümsedim. 'Tanıştığıma memnun oldum Ares' dediğimde bir uzattığım elime bir de yüzüme baktı. Elini uzattığında nasırlı ve büyük elleri benim küçük elimin üzerini sarmıştı. 'Bende memnun oldum Adin' dediğinde Rüzgar'a başı ile kalkmasını işaret etti. Elimi elleri arasından çektiğimde arkalarını dönüp yanımdan uzaklaşmışlardı. 'Adiinn' koşarak üstüme gelen Barış'a baktığımda gülümsedim ve bende ona doğru koşmaya başladım. Beni kolları arasına alıp döndürdüğünde kahkaham okul bahçesinde yankılanmıştı. 'Özledim lan. Gecede konuşmadık zaten' dediğinde güldüm 'Bende özledim kanka' kolunu omzuma attığında beraber sınıfa gittik. Efe olmadığı için Barış yanıma oturduğunda konuşmaya başladık. 'Kanka teneffüste seçmeli dersleri seçicez. Müdürcüğümün yanına gidicez yani' tek kaşını kaldırıp bana baktı. 'Müdürcüğüm' gülümsedim ve başımı salladım. 'Çok yakışıklı tabii müdürcüğüm' derin bir nefes alıp konuşmak için ağızını açtığında ortaya giren Nehir ile susmak zorunda kalmıştı. 'Ahh müdür beyciğimin ne kadar yakışıklı olduğunu mu konuşuyordunuz' güldüm ve başımı salladım. 'Al birini vur diğerine. İkiside aynı bok' Nehir ile ellerimizi tokuşturup Barış'ın yanağına öptüm. 'Ama benim kankam bir başka' yüzünde oluşan gülümseme ile bize baktı. 'İyi dersler çocuklar' içeri giren hoca ile sustuğumuzda önüme döndüm. Dersin saçma seçmeli derslerden biri olduğunu gördüğümde başımı sıraya koydum ve uyudum. 'Adin lan' kolumu birinin dürtmesi ile uyandığımda beni uyandıran kişiye baktım. 'İnsan insanca uyandırılır lan. Omzumu çürüttün gerizekalı' Nehir kaşları çatık bana bakarken derin bir nefes aldı. 'Lan mal yanında bir davul çalmadığım kaldı. Hayır nasıl bir uyku anlamıyorum ki bu.' göz devirip yerimden kalktım. 'Acıktım ben Nehir' 'Nedense hiç şaşırmadım zaten' 'Nidinse hiç şışirmıdım zıtın' onun taklitini yapıp önüme döndüğümde kafama vurdu. Sanki o an aklıma gelmiş gibi müdürcüğümün odasına doğru koşmaya başladım. 'Lan mal nereye' Nehir'in sesi duyulurken onu daha fazla dinlemeden tabiri caizse müdürcüğümün odasına daldım. Bana kaşları çatık bakan müdürcüğüme şirince gülümsedim. 'Çık kapıyı çal geri gel Adin' dediğinde başımı salladım ve dediğini yaptım. 'Hocam şu seçmeli derslerimi seçiyim ben gidiyorum. Acıktımda' gülümseyip başını iki yana salladığında önüme koyduğu kağıttan dersleri seçip kantine uçtum. Rüzgar'larla oturan Barış'ın yanına kurulduğunda bütün gözler bana döndü. Grubun hepsi tamamdı ve şu Ares denen çocukta burdaydı. 'Barış ben açım' Barış bana bakıp yediği tostu uzattığında ısırdım. 'Kız Adin naptın. Seçtin mi seçmeli dersleri' Rüzgar'ın sorduğu soruyu başımla oynadım. 'Hangi dersleri seçtin' Barış'ın sorusu ile gülümsedim. 'Tabii ki müzik, yüzme, ok atma' dediğimde güldü. 'Sesin güzel mi' bunu Rüzgar'ın arkadaşlarından taş hatta meteor olan çocuk sormuştu. 'Evet' benim yerime cevap veren Barış'a baktığımda başımı iki yana salladım. 'O kadar da güzel değil. Kendi çapımda söylüyorum işte' dediğimde gülümsemişti. 'Bizde dinlemek isteriz. Okul grubumuz için bir kız sesi arıyoruz. Ares'le birlikte şarkı söylemesi gerek ama gelen kızların sesleri ya Ares'in sesi ile uyumlu olmuyor ya da sesini güzel zanneden salaklar geliyor' dediğinde güldüm. 'Bu arada ben Toprak' esmer ve kırmızı dudağa sahip olan Toprak'a elimi uzattım. 'Adin' gülümsedi. 'Bende Deniz. Tanıştığımıza memnun oldum Adin' bana soruyu soran taş hatta meteor dediğim çocuk konuştuğunda yine gülümsedim. 'Lan Adin' yanıma hayvan gibi oturan Nehir Barış'ın az daha yere düşmesine sebep olurken kaşlarımı çatıp baktım. 'Müdürcüğüm dediki. Öğlenden sonra müzik dersi var. O derse girsin' dediğinde başımı salladım. 'Tamam kanka hallederim. Ama önce karnımı doyurmam gerek' Nehir başını iki yana salladığında tostumdan ısırdı. 'Ama o benimdi' tostumun ucuna bakıp dudaklarımı büktüm. 'Ben müzik odasındaydım. İşiniz bittiğinde gelirsiniz' Ares hızla sandalyesini çekip kalktığında kaşlarım çatılı baktım. 'O insanlara karşı biraz uzak. Yani önce alışması gerekiyor. Yoksa çok iyidir' Toprak'ın gülümsemesi ile bende gülümsedim. 'Eee öğlen sesini dinleriz artık' 'Dinleriz tabii söyler benim kankam' dediğinde güldüm. 'Söylerim tabii' dostumdan ısırıp ayranımı içtiğimde Deniz ve Toprak kalkmıştı. Bende yemeğimi yedikten sonra hala tenefüs olduğu için etrafta dolaşmaya başladım. Okulun arka tarafına dolandığımda Ares'i görmüştüm. Sigara içiyordu. Ve düşünceli bir hali vardı. Onu yalnız bırakmak için geri döndüğümde ismimi söylemesi ile durmak zorunda kalmıştım. 'Adin' kaşlarımı çatıp ona döndüğümde elinde ki sigarayı yere atıp söndürdü. Tamam şuan çok havalı duruyordu ama bende insandım yani bünyeme zarardı. 'Efendim' sonunda içime kaçmış sesim çıktığında adımları tam önümde durmuştu. 'Kendinden başka etrafını görmeye çalıştın mı hiç. Hep en başta sen olmalısın demi. ' dediğinde kaşlarımı çattım. 'Ne demek istediğini anlamıyorum.' yüzünde oluşan sert ifade ile bana baktı. 'Kendinden başka düşündüğün insan var mı? Ya da şöyle diyelim kendinden başka umursadığın biri var mı? O yanında ki arkadaşlarını cidden umursuyor musun? Ya da sırf yalnız kalmamak için mi onlarla takılıyorsun? ' Ares'e kaşlarımı çatıp baktığımda yumruklarımı sıktım. 'Sen beni daha ne kadar tanıyorsun ki hakkımda bunları söylüyorsun. Peki sen hiç insanları dış görünüşleriyle yargılamamayı seçtin mi? Ön yargılarını bir tarafa bırakıp o kişinin içini görmeye çalıştın mı? Cevabı ben veriyim mi? Hayır! Hiç denemedin. Sadece insanları yargılamayı bilen zavallının tekisin. Şimdi sen beni yargılıycak en son kişi bile değilsin Ares Ateş' tek bir kelime bile söylemesine izin vermeden ordan ayrıldığımda derin bir nefes aldım. Off sinirlerimi çok bozdu gerizekalı. Kendisini insan saraffı falan mı zannediyor insanları tek görüşte yargılıyor. 'Adinnn' üzerime doğru koşarak gelen Arya bana sarıldığında onun bu mutlu haline kahkaha atıp bende sarıldım. 'Noldu kanka' dediğimde yüzünde ki o kocaman gülümseme ile bana baktı. 'Abim bugün Amerika'dan dönüyor çok mutluyum.' dediğinde güldüm. Arya abisini çok seviyordu ve abisinin Amerika'ya gitmesi onun derinden sarsmıştı ama şimdi geri gelmesine bende sevinmiştim. 'Çok mutlu oldum Arya. Sonunda özlemin biticek' dediğimde güldü. 'Hadi senin müzik dersine girmen gerek. Duydum eğer o gruba seçilmezsen bende matematikten sıfır alıcam' dediğimde gülümsedim. 'Seçiliceğim belli değil ama sadece şarkı söylüycem bugün.' 'Hadi o zaman koş geç kalacaksın' Arya'ya uyup koştuğumda zilin çoktan çaldığını görmüştüm. Hemen koşarak müzik odasına gittiğimde kapıyı tıklatıp içeri girdim. Bütün bakışlar bana çevrildiğinde hoca olarak düşündüğüm kadının yanına gittim. 'Özürdilerim hocam' başını iki yana salladı. 'Hiç sorun değil canım. Yeni gelen öğrenciymişsin. İstersen önce sen söyle. Sesine bakalım' dediğinde başımı salladım. 'Piyanoda çalabilir miyim? ' 'Tabi ki hatta piyano çalabiliyor olmana sevindim' gülümsedim ve piyanonun başına geçtim. Elimi bir kaç kere tuşlarda gezdirdiğimde şarkının melodisine girdim. Ne olur aç kapıyı Yine tat yüreğim acıyı Yenildik mi biz maziye Aç kapıyı Kırıldık kendimize Ucu yanmış resmimize. Kaybolan ümidimize gençliğimize. Yanarım. Yanarım. Gün geçer yanarım Gecelerin hesabını kimlere sorarım. Yanarım yanarım Ne yapsam yanarım. Gecelerin hesabını kimlere sorarım Şarkıyı bitirdiğimde alkış sesleri gelmişti. Rüzgar ismimi bağırarak söylerken istemsizce gülümsedim. 'Harika bir sesin var canım.' yanıma gelen Zeynep Hocaya gülümsedim. 'Teşekkür ederim hocam' 'Ve ben senin Ares ile beraber bir şarkı söylemenizi istiyorum' dediğinde gözlerim bir anda büyüdü. Ares ve ben şarkı söylemek. Bahçede olanları hala unutmamıştım. Ares Zeynep Hocanın yanına gelmiş yüzünde ki piç gülümsemesi ile bana bakarken derin bir nefes aldım. 'Ben Ares'le şarkı söylemek istemiyorum hocam' Zeynep hoca bana şaşkın bakışlarını atarken sınıftada bir sessizlik olmuştu. 'Ama ben istiyorum' Ares bana göz kırpıp sahneye ilerlediğinde yumruklarımı sıktım. Bu çocuk kesinlikle dengesizdi. Bunu ilk günden de anlayabilirdiniz. Ve ben o sahneye çıkmıycaktım.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE