“Ye!” dedi Roj ellerini masanın kenarına geçirip sıkarken. Bakışlarını kızın saçlarından çekerken yüzündeki utanca anlam yüklememeye karar verdi. Hala saçlarının kokusu boğazını yakarken felç geçirmeye devam ediyordu. Hareket kabiliyeti sıfırlanmıştı. Gidemiyordu! “Yediğini gördükten sonra gideceğim.” diyerek zaman kazandı. Rojgûl başını kaldırmadan masaya fırlatılan kaşığı aldı ve yemeğinden bir kaşık alıp ağzına attı. Ne tadı vardı ne de tuzu. Roj başında yüksek sesle hızla nefes alıp vermeye devam ederse çiğnediği yemeği zor yutardı. Niye gitmiyordu? Sevdiği adamın kendisi olduğunu bildiği halde bir daha birbirlerine aynı bakamayacaklarına rağmen neden çekip kapıyı kapatmıyordu? “Yiyorum git.” dedi ağzında yemeği varken. Lokması ağzında gittice büyüyordu. Roj çıktığı gibi çöpe ko

