0.0 Hayal Kırıklığı

485 Kelimeler
Bana onlarca duygu hissettiren adam karşımda bomboş bakıyordu, sevgiyle, aşkla bakmasını bile istemiyordum, en azından.. en azından beni tanıyor gibi baksa yeterdi. Derin bir nefes aldı ve gözlerini uzaklaştırdı. "Sende ne kadar varım, bilmiyorum ama.. bende sen yoksun. Bu kapılar sonuna kadar kapalı.. sana bakınca hissettiğim bir şey yok, boşlukta birisin benim için." Kurduğu cümle canımı yakmıştı, beni tanımadığı, bana dair onda bir şeyin olmadığını, yaşadığım her şeyin yalan oluşuna alışamamıştım. Beni sevsin istiyordum. Bana yaşattıklarını bilsin, çok mutlu olduğumuzu görsün.. Ama Yağız Soydaş haklıydı. Bende ne kadar Yağız varsa; onda o kadar ben yoktum. Ben onunla yaşadım, o bensiz yirmi dört sene yaşadı. Ben onunla güldüm, onu hep başkaları güldürdü. Ben onunla ağladım, o hep başkalarını ağlattı. Anılarımız bile yalan dolandı, ona dair hissettiklerim bile başkasının isteğiydi. En kötüsü kalbim onunla atarken onsuz bir dünyaya uyandırılmıştım. Bende biz varken, onda ben bile yoktum. Bu çok acımasızdı. Canımı yakan çok şey vardı, hiçbiri sözleri kadar etkili olmamıştı. Dürüst davranıyordu.. keşke biraz olsun yalan söyleyebilseydi. "Tamam," diyebildim. "Üzgünüm, seni bana maruz bıraktığım için." Sigarasını aldı, gözleri kumarhanenin ucuna dokundu. Benden uzaklara daldı. "Yaşadıklarımız yalan olsa bile çok güzeldi, ben zihnimdeki bir yabancıya aşık oldum. Onun kollarında onunla geçirdiğim milyonlarca anı var.. öyle ki, benden seni çıkarınca hiçbir şey kalıyor. Bende sen yoksun, biz varız. Anılarımın hepsi seninle, seninle var olmuşum.. çok acı." "Geçer." Güldüm istemsiz. "O kadar yabancısın ki, benim sevdiğim adama benzemiyorsun bile." Bana döndü anlık, gözlerimiz kesişti. "O yüzden.. seni tanıdıkça sen olsan bile senden soğuyacaktım, iyi ki bana en başta dürüst davrandın." "Sözlerin canımı yakmak içinse.. sana karşı şu duvardan farksızım." "İşte.. benim sevdiğim adam bu değil. Ben senin gözüne hayran değilim ki sadece, bütün olmadığın müddetçe yabancısın." Sigarasının dumanını üfledi, söylediklerim benim canımı yakıyordu. Yalanların içinde çırpınışlarım canımı yakıyordu. Üstelik tek başımaydım. Kimse benim yanımda değildi. "Yani Yağız Soydaş, ben sana değil zihnimdekine aşıktım. Görüyorum ki.. zihnimdeki yabancıdan ibaretmiş. Hikaye bitti. Kadın, rüyadan uyandı." Gülümsedim. Canım her ne kadar yanarsa yansın belli etmek istemiyordum. Çantamı aldım, yüzüne son kez baktım, bana bakmamıştı bile. "Kendine iyi bak Yağız Soydaş." Dudaklarım kurudu, gözlerim doldu. Hikayemiz bitti, hikayem devam edecekti. Onunla başlayan hayatım, onsuz geçecekti. Elimden tutan, beni seven, bana aşkla bakan o adam yoktu. "Kendine iyi bak.." Canım yandı. Arkamı dönerken gözümden bir damla yaş aktı. Özür dilerim kendim, elli yılın kurbanı olduğun için. Özür dilerim kendim, gözlerini seni sevmeyecek adamın kollarında kapatmak istediğin için. Özür dilerim kendim, hiç olmayacak birine kanat çırptığın için. "Akkız." İsmimi duyunca durakladım, hiç gitmek istemiyordum ondan. Dur demesine ihtiyacım vardı. Sarılmasına çok ihtiyacım vardı. Ona döndüğümde sigarasını yere atıp ayağının ucuyla söndürdü. "Çocuklar bıraksın gideceğin yere kadar. Tek çıkma." Gözlerimin ucunda bekleyen yaş aktı, elimin tersiyle sildim. "Kendim giderim." Dur dememişti. Demezdi de.. çünkü onu seven, ona aşık olan bendim. Onun için ben ise; daha önce görmediği, tanımadığı, on sekiz yaşına giren çipi yeni aktif edilmiş bir deney parçası. "Tamam." Arkamı döndüm, acıyla hikayemizi yarıda bıraktım. İyi hissetmiyordum.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE