B ö l ü m a l ı n t ı s ı : ' Bunca şeyi nasıl karşılıyorlar? ' ~●•●~ Tanrı güçlü olmalı ve güçlü kalmalıydı. Vakti geldiğinde konuştu; ağzı dişlerinin içerisine, dilinin ortasına gömülüp vahşileştiğinde bir canavara dönüşüyordu. Damarları mor, ağaç dalları kadar dallı budaklıydı ve yeminler olsun, ki kanı renk değiştirip siyah olduğunda, tanrının kirpikleri savruldu; bir kanat gibi. Bu dehşet, vahşet ve külfetti. Tanrı'dan akan azabın ta kendisi. Tanrı, kaosu döküyordu varlığa ve varlık, kabulleniyordu. Kutsal Mİ, Efnan, 0.9 ~●•●~ Bir bina vardı. Bizim çorak arazilerden daha büyük olduğuna emindim. Bu yüzden büyükçe alan olan bur arazinin üzerine kurulmuş binaya hayret ettim. Kapısını görmek dahi beni hayrete sürüklüyordu. Bunca şeyi nasıl karşılıyorlar? Şu Hizmetli kızın -ad

