Batur, dilini azı dişlerinde tam tur döndürdü. Aldığı acı tat nedendir bilinmez, midesini ekşitmişti. Yüzüne yansıyan duygulardan ise bir haberdi. " Kendine gel Öncü. Eğer ben seni silkelersem, kırılmadık kemiğin kalmaz. " dedi. Sesi hiç yükselmiyor ama korkutmayı başarıyordu. Tabi korkan kızlardı. Abi ve kardeş arasında ki gerginlik, onlara da sirayet etmişti. Hele ki arada geçen konuşmalar, iplerin incelediği yerden kopacağını hissettirmişti. " Hep lafta, hep. " dedi Öncü alay kokan sesiyle. Hemen ardından abisine bir adım daha yaklaştı. Elini cebine atıp, tüm ciddiyeti ile gözlerini gözlerine dikti. Artık anlasın ve kendisi ile çatışmanın anlamsızlığını kavrasın istiyordu. " Yolun yolum değil. Ben kendi yolumda ilerliyorum. Sen kendi yoluna bak. " dedi. Ağzına gelen küfürleri

