“Ne demek istediğinizi tam olarak anlamadım. Neden buradasınız ve benden ne istiyorsunuz anlamadım. “Diye söylenen genç kadın, şaşkın bir ses tonunda
“Organ mafyası değilsiniz. Tamam bunu anladım fakat, benden ne istiyorsunuz?” diye sorunca karşısındaki yaşlı adam oldukça sakin ve sevecen bir bakış ile ona bakarak
“Üç tane böbrek ile dünyaya gelmek büyük bir şans. Aynı zamanda oldukça tehlikeli güzel kızım” diye söylediğinde genç kadın oldukça korkulu bir sesle yutkunmuştu. Evet genç kadının yapılan testler sonucunda 3 tane böbreği olduğu ortaya çıkmıştı. Bu durum ortaya çıktığında kendi durumuna mı üzülse? Yoksa ne yapacağını bilememesine mi üzülse? Pek karar verememişti.
İdil Toraman, henüz 24 yaşında tek hayali yüzme takımında yarışma kadrosuna alınmak olan genç bir kızdı. Yarışma kadrosuna girebilmek için gecesini gündüzüne katıyordu. Takım koçunun yaptığı antrenmanından sonra bile havuzda kalan tek öğrenci olmasına rağmen istediği performansa bir türlü ulaşamıyordu. Çünkü birkaç aydır ciddi bir kalp ritim bozukluğu vardı. Havuza girdiğinde birkaç kulaç attığı anda kalbi içinde deli gibi atmaya başlıyordu ve nefes almakta zorlanıyordu. Üstelik sürekli tansiyonu yüksekti ve bu onun antrenmanlar da yüzmesini çok ama çok zorlaştırıyordu. Ayrıca, sürekli hasta olması, bağışıklığının zayıf düşmesi, enfeksiyon kapma durumlarını saymıyordu bile. Onun için artık bu sürece dayanamayıp bir hastaneye gitme kararı almıştı. Tabi ki öğreneceği bu gerçeğin farkında bile değildi.
Genç kaldın, hastaneden muayene için randevu almış ve kontrole gitmişti. Yapılan tetkikler sonucunda kalbinde bir sıkıntı olmadığı ona söylenmişti. Bunu öğrendiğinde çok ama çok rahatlamıştı. Fakat kalp doktoru onu, Nefroloji bölümüne yani böbrek hastalıkları bölümüne yönlendirdiğinde resmen nefesi kesilmişti. Herhangi bir böbrek hastalığı olmaması için muayene için beklediği saatler boyunca dua etmişti. O sırada onu arayan arkadaşı ile rahatlamaya bile çalışmıştı. Fakat bunu kesinlikle başaramamıştı. Arkadaşı ile konuşmasını bölerek
“İdil Hanım, doktor bey sizi bekliyor” diyerek seslenen Hemşireye gülümseyen İdil, telefonda onunla konuşan ev arkadaşına hızla
“Birce, doktor çağırıyor çıkınca seni ararım. Sağlıklı olmam için dua et. Böbreklerimin ikisi de sağlıklı olsun. Böyle bir sonuç beklemiyordum” diyerek konuştuğunda telefondaki arkadaşı
“Saçmalama belki taş falan vardır” diyerek onu rahatlatmaya çalıştı. Fakat, İdil bunun olmadığını anlayabiliyordu. Çünkü eğer böbreklerinde taş olsaydı acıdan nefesi kesilirdi. Fakat genç kadının hareket ettiğinde kendini yorduğunda nefesi kesiliyordu. Birkaç saniyelik bekleyişin ardından derin bir nefes vermenin ardından oturduğu bekleme sandalyesinden kalktı ve doktorun odasının içine doğru yürüdü. O sırada telefonun diğer ucundaki arkadaşı
“Sana, bir bardak bira iç bir şeyin kalmaz dediğimi hatırlıyorum” diyerek söylendiğinde genç kadın derin bir nefes alıp vererek,
“Koç her hafta başında alkol testi yaptırıyor. Neyse şimdi bir doktor ile konuşayım. Çıkınca yanına geleceğim” diyerek konuştuktan hemen sonra telefonu kapattı ve korku dolu bir kalp atışı eşliğinde doktorun yanına girdi. Onu şaşkınlık dolu bir surat ifadesi ile karşılayan doktora
“Lütfen bana iki tane sağlıklı böbreğim olduğunu ve öyle devam edeceğini söyleyin. Tüm hayallerimi organ yetmezliği ile kaybetmek istemiyorum” diye söylenen İdil’e derin bir nefes vererek bakan doktoru,
“Gayet sağlıklı 3 tane böbreğiniz var. Bu durum ile ilk defa karşılaşıyorum. Şaşkınlığım o yüzden ve tüm rahatsızlığınız bu nedenden kaynaklı” diyerek ona karşılık veren doktora beyni durmuş gibi bakan genç kadın, şaşkınlık dolu bir sesle
“Anlamadım?” diye söylenince doktor, kendini toparlamak adına derin bir nefes daha alıp verdi. Bu durum onun içinde fazla şaşırtıcıydı. Yani her gün ikiden fazla böbreği olan bir hasta ile karşılaşmıyordu. Onun için sakin ve açıklayıcı bir ses eşliğinde
“İdil Hanım, normalde iki tane olması gereken böbreklerinizin sayısı üç. Buda bedeninizi fazlasıyla zorluyor. Kalp çarpıntılarınız, sürekli idrar sıkıntınız, enfeksiyon kapmanız ve tansiyon yüksekliğiniz bu yüzden. Bedeniniz normalin üzerinde efora maruz kaldığı için bu sıkıntılar ile karşılaşıyorsunuz.” Diye söylenen doktora hala beyni yanmış gibi bir şekilde bakan İdil, ne diyeceğini bilemedi.
“Ne yani benim şimdi 3 tane sağlıklı böbreğim var ve bunun için sağlığım bozuluyor mu?” diyerek sorduğunda doktor,
“Evet, tam olarak öyle. Normalde bünyemiz ve bedeniniz iki tane sağlıklı böbreğin işlevi için oluşturulmuştur. Fakat sizin metabolizmanızı zorlayan fazladan bir böbreğiniz var.” Diyerek konuştuğunda yutkunan İdil,
“Ne olacak peki?” diyerek sorduğunda doktor, gülümseyen bir sesle
“Tüm böbrekleriniz sağlıklı. Bağış yapmayı düşünebilirsiniz. Uyumlu olduğu bir kişiye nakledilir ve hem siz sağlığınızın bozulmaması için bir operasyon geçirmiş olursunuz hem de sağlığına kavuşmak için bekleyen birine çare olursunuz. Ülkemizde böbrek nakli bekleyen kaç kişi olduğu hakkında sayıyı bir duysanız? İnanamazsınız” diyerek karşılık söylendiğinde İdil, doktora tamam demişti ve doku analizi için hastanede birkaç bölüm gezmişti. Öyle ki bunu işlemi kabul ettiği zaman bu kadar çetrefilli bir duruma maruz kalacağını düşünmemişti. Şimdi ise evine gelen yaşlı ama zengin. Hatta oldukça zengin bir adamın karşısında oturuyordu. Korku dolu bakışları eşliğinde ona baktı.
“Ne demek istediğinizi tam olarak anlamadım? Organ mafyası değilseniz benden ne istiyorsunuz?” diye sorunca yaşlı adam, oldukça sakin ve sevecen bir bakış ile genç kadına bakarak
“Üç tane böbrek ile dünyaya gelmek büyük bir şans” diye söylendi. İdil ise memnun olmayan bir bakış eşliğinde
“Bence şu anda pek şanslı durumda değilim. Benden ne istiyorsunuz?” diye sorunca yaşlı adam derin bir nefes vererek
“Böbreğini oğluma bağışlamanı istiyorum. Bunun için ne gerekiyorsa yapabilir. İstediğin parayı verir, istediğin her şeyi yapabilir. Buna fazlasıyla gücüm var. Dokuların oğlumun tam 5 yıldır beklediği böbrek nakli için uyumlu” diyerek konuştuğu esnada genç kadın her iki kaşısın da bir den havaya kaldırarak şaşkın bir sesle
“Bunun için bana bir şey vermenize gerek yok ki? Zaten uyumluysa ona nakledilir.” Diyerek karşılık verdiğinde yaşlı adam birkaç saniye genç kadına baktı.
Kadir Kılıçkan, ülkenin önde gelen milyarderlerinden biriydi. Birçok alanda fabrikası ve iş dünyasında önemli bir yeri vardı. Hatta o listenin başını çeken iş adamlarından biriydi. Yıllar önce oğlu iki böbreğini de kaybetmişti ve tam 5 yıldır uygun nakil için bekliyordu. Bu adam dünya üzerinde para ile her şeyi yapabilirdi. Fakat, oğluna uygun bir böbreği bir türlü bulamıyordu. Bir defa böbrek nakli için sırası gelen oğluna uyumlu olarak nakledilen böbrek benden tarafından reddedilmişti. Sonra yine listenin sonuna düşmüştü. Şu anda bu kadının listede uyumlu bir hasta ile daha eşleşmesi vardı. Fakat adam çoktan yetmiş sekiz yaşına gelmişti. Üstelik nakil için ameliyat masasına yatması riskliydi. Yalnız, ülkenin nakil prosedürlerine göre sıra o adamdaydı ve oğlunun bir sonraki nakil için şansı olup olmadığını bilmiyordu. Onun için önüne düşen bu fırsatı çok ama çok iyi değerlendirmesi gerekiyordu. Yaşlı adam. Tam 1 hafta önce ülkenin en iyi hastanelerinden birinde çalışan bir doktor tarafından toplantı esnasında aranmıştı. Doktor,
“Kadir Bey, Aras Bey’e uyumlu bir böbrek bağışı bulunmakta sizinle konuşmamız gerekiyor” diyerek onun dikkatini çekmişti ve yaşlı adam tüm işini bırakarak doktorun yanına gitmişti. Tam 1 saat konuşmuşlardı. Fakat, avukatlarının araştırmasına göre bu durum kanunen mümkün olmayabilirdi. Kanunen mümkün olması için tek bir adımın atılması gerekiyordu. Onu da derin bir nefes vererek genç kadının gözlerine net bir bakışla bakarak,
“Böbreğini oğluma verebilmen için onunla evlenmen gerekiyor güzel kız” diyerek söylediğinde İdil, sadece şaşkın bir ifade eşliğinde adama baktı. Havuzda değildi fakat, kalbinin atışını sanki olimpiyat havuzunda bin tur atmış gibi kulaklarında hissediyordu…
Evet başlıyoruz. herkesin merak mesajlarına karşılık ilk bölümü paylaşıyorum. Kır zincirleri hikayemiz için final bölümünü hazırlıyorum. finali verdiğimizde bölümler hızlı bir giriş yapacağız. şimdiden bol yorum bekliyorum arkadaşlar... Hepinize keyifli okumalar. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .