Bölüm 5

532 Kelimeler
Mühürlenmek ne demek? Diye arama motorlarında yazdığım şey ile gözlerim kocaman oldu. Ne çıkıyor. Bina mühürleri mi? Bu adam bana bina mı demeye çalışıyor. Şimdi gece kondu mu yoksa gökdelen mi? Ne diyorum lan ben. İyi de mühür dedi, eminim. Başka bir anlamı da çıkmıyor. Gece kondu mu diyor lan bu bana. Önce gel sebepsizce öp. Sonra da Gece kondu de. Pis adam. Asıl o boya küpü Gece kondu. Sabah ilk iş bende bunu sormazsam bana da Ladin demesinler. Daha o öpücüğün de hesabını soramadım zaten. Sorayım görürsün sen. Hatta niye sabah gidiyorum şimdi gideceğim. Şu anda gideceğim. Pencereden taraf döndüm. Şimdi ama karanlık. Uykum var benim. Pijamalarımı giyinmişim oh kebap. Sabah erkenden kalkıp kahvaltımı yaptım. Sonra da giyinip otobüse doğru depar atmaya başladım. Otobüse binip boş olan yerlerin birine oturdum. Yanıma da biri oturdu. Sinirle ona döndüm. O kadar boş yer varken ne diye bu ergenlikten yeni çıkmış sıpa benim yanıma oturuyordu ki. Hastane de durunca indim onu itekleyerekten. Arkamdan güldü. Benimle birlikte o da indi. Sapık mıdır nedir. Hastaneye girdiğimde Doktor Uraz bana baktı. "Ne oldu Ladin bembeyaz olmuşsun" "Doktor bey" dedim arkamı döndüm. Benim önüme geçti. Anladı durumu. Çocuğu kolundan tutup ileri götürmeye başladı. Çocuk tabi bunu takmıyordu. Yanına iki tane de güvenlik gelince çocuk arkasına baka baka gitmeye başladı. Bende kurtuldum diye düşünüyordum. Uraz Bey'e teşekkür edip hemşire odasına doğru ilerlemeye başladım. Neni o sapıktan kurtarmıştı Uraz bey. Diğer Hemşireler de bu durumu bildikleri için koridorda konuşa konuşa giderken Eymen Bey'in kaşları çatıldı. "Ladin" dediğinde sıçradım yerimden. "Odama gel" diye bağırmaya başladı. Hemşirelere şaşkınca baktım. "Kızlar, bu adamın odasından çıkamazsam kimi bulursanız getirin." Diye ağır adımlarla odasına doğru ilerlemeye başladım. Kapıdan içeriye girdim. Eymen Bey ellerini arkasına vermiş sinirle pencereden dışarıya bakıyordu. "Eymen Bey" dedim sesimi kendim bile zor duyuyordum. "Ne saçmalıyorlardı o hemşireler" efendim ne mi saçmalıyorlardı. Şaşkınca ona baktım. "Ne saçmalıyorlar" dedi bağıraraktan. Yine sıçradım yerimden. Ya birine sinirlendi bana sarıyor. Ya da bana... Yok canım kesin birincisi. Sinirlendi birşeye bana sarıyor. "Afedersiniz ama ben anlamıyorum Eymen Bey, İzninizle" "Dur orada" diye inletti odayı. Arkam dönük öylece kaldım. Durduk yere ne diye kızıyordu bana. Arkamı sinirle döndüm. "Bana baksana sen, hem bana mühürlenmiş gece kondu evi diyorsun hem de saçma sapan şeyler için bağırıyorsun. Birde senden başkası bakmayacakmış. Niye imar iznini sen mi aldın" kaşları çatık ilk başta kaldı öyle. Sonra da gülmeye başladı. Karşımda kahkaha atmaya başladı. Şaşkınca ona bakıyordum. Bu adam yemin ediyorum dengesiz. Psikayatri bölümünden bir tanıdık vardı. Bunu oraya sevk edelim. "Gece kondu mu" diye gülmeye devam ediyordu karşımda. "Eymen bey" dedim sinirle. "Hayatımda hiç bu kadar sinirliyken güldüğümü hatırlamıyorum" diye gülmeye devam etti. Ya ne dedim ben şimdi. Ee mühür Gece konduya vurulur. Gülmesini kesip yanıma doğru geldi. "Sen anlat bana bakalım" dedi gülümseyerek "Neyi" dedim "Söyle bakalım bana Uraz Doktor ile o söylentiler ne" "Ne söylentisi varmış" adamın kulakları radar mübarek. "Diyorlar ki, seninle evlenecekmiş" "OHA" dedim bak bunu bende duymamıştım. "Valla sadece, otobüste rahatsız eden ergenlikten yeni çıkmış birinden kurtardı başka bir şey yok" "Urazdan uzak duruyorsun" dediğinde kaşlarım havaya kalktı şaşkınlıkla. "Sebep" dedim şaşkınca. "Sen sadece bana yakın olabilirsin. " bak yine nereden vurdu. Bu da Gece Kondu gibi çıkmasın ortaya. Bana yakın olabilirsin derken ne kast ediyor. 
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE