Zilan elimdeki zeytin tabağını tepsiye koyerken oldukça mutluydum. sabahtan beri yüzümde anlamsız bir sırıtış vardı. mutluluk bir insan olsa bu kesinlikle çoban efendi olurdu...sevgisi artık bana bile fazla geliyordu. nefesi her defasında tenime değdiğinde kendimden geçiyor, olmadık zamanlarda kendimi kollarında, kucağında buluyordum. bu adam benimdi...ve ebedi olarak benim olacaktı... dün yaşadıklarım...ve gece o mektubu okumam bana çok şey fark ettirmişti...meğer ben açılmasam bile o açılacak, bana beni sevdiğini söyleyecekti. ve evlenme teklifi etmişti...şapsik yaaa... inanması güç ama bana evlenme teklifi etmişti. parmağımda ki ince zarif kırmızı taşlı yüzüğe baktım. kırmızı...evlenme teklifi ettiği yüzük bile kırmızı taşlıydı...benim sevdiğim renk olan kırmızı...unutmuyordu... o

