DENİZ Niyetim ilk etapta bu değildi. Ben, istediğimde her şeyi ardımda bırakabilen, geçmişe saplanıp kalmayan biriydim. Hayatımda geçmişle ilgili yeterince sorunum varken bir yenisini daha eklemek külfetten başka bir şey değildi. Yüz görümlüğü olayına elbette sinirlenmiş, hatta deyim yerindeyse öfkeden kudurmuştum. Fakat Doğan üzerinden Oflaz'ı içeriye almak yeterli bir ceza gibi gelmişti. Emniyete girmekten, sorgu odasına çekilmekten nefret eden biri için adil bir cezaydı. Eğer sözleriyle beni kışkırtmış olmasaydı, bu kadar yoldan çıkmış olmayacaktım. Kesinlikle pişman değildim. Neden pişman olacaktım ki? Altın mı istermişim? Altın kıçına girsindi. Kalem omzuna saplanmış bir şekilde duruyor ve ben kalemi ortasından tutmaya devam ediyordum. Oflaz gözlerinde takdirle karışık acılı bir i

